Prof. Dr. Gül Eryılmaz:  Temizlik bağımlılığı bir aile hastalığıdır, çocuğun takıntısı ciddiye alınmalı

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, günümüzde giderek artan temizlik bağımlılığı konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Temizlik bağımlılığının günümüzde giderek arttığını kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Günümüzde aslında bağımlılıklar artmaktadır. Bu durum yaşam şartlarının değişmesi, kişilerin psikolojik durumlarının değişmesi gibi pek çok nedenle ilgili olabilmektedir.” dedi.

Sadece temizlik yaptığında kendini iyi hissediyor

Temizlik bağımlılığının, alkol ya da sigara gibi diğer bağımlılıklardan bir farkı olmadığını belirten Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Temizlik bağımlılığı, kişinin temizlik yapmadan duramaması, temizlik yapmadığında neredeyse iç sıkıntısı, keyifsizlik, hiçbir şeyden haz alamama gibi yakınmalarının olmasıdır. Kişinin ancak ve ancak temizlik yaptığında kendini iyi hissetmesi, bundan haz alması halidir. Temizlik bağımlılığında bu döngü giderek artmakta ve hayatın her alanına sızar hale gelmektedir. Çünkü gidilen her yerde iç sıkıntısı, temizlik yapma isteği ortaya çıkacaktır. Bu durum tıpkı sigara içmek, alkol almak gibi kişiye bir haz vermektedir. Bu hazın ardından kısa bir süre bekleme ve tekrar temizlik yapma gereği oluşmaktadır. Bunun alkol bağımlılığından veya diğer bağımlılıklardan bir farkı yok. Çünkü diğer bağımlılıklarda da istenilen alınmadığında bir iç sıkıntısı, bir gerginlik, almak için para ayırma, gerekirse sosyal hayatından, ailesinde, işinden ayrılma yani neredeyse kendini feda etme şeklinde bir süreç ortaya çıkmaktadır.” diye konuştu.

Temizlik bağımlılığında da bağımlılık döngüsü ortaya çıkıyor

Diğer bağımlılıklarda ortaya çıkan döngünün temizlik bağımlılığında da yaşandığını belirten Prof. Dr. Gül Eryılmaz, bağımlılığın bir beyin hastalığı olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Maddeyi aldıktan sonra kısa bir süreliğine bir haz alma, kısa süreli hazdan sonra ise bir bekleme dönemi ve tekrar benzer şekilde madde alma gereği ve bundan alınan haz gibi bir döngü içerisine girilmektedir. Buna kısaca bağımlılık döngüsü de denilebilir. Bağımlılıkta kişinin madde almak için veya uyuşturucu almak için bir bahanesi olmaktadır. Bağımlılık bir beyin hastalığıdır. Nasıl ki tiroid, tiroid bezinin hastalığıdır; bağımlılık da beyin hastalığıdır. Dolayısıyla kişinin söz vermeleri, yemin etmeleri, bir daha olmaz demeleri triode iyi gelmiyorsa bağımlılığa da iyi gelmeyecektir. Kişi ne kadar motive olursa olsun, bu beyin hastalığının nasıl tedavi edildiğini bilmediğinde veya bunun bir beyin hastalığı olduğunu görmediğinde bu döngü tekrarlamaktadır. Kişi yeniden bir şeyleri bahane ederek başa döner ve döngü baştan başlamış olur. Temizlik bağımlılığının da bundan bir farkı yoktur.”

Prof. Dr. Gül Eryılmaz, günümüzde pek çok farklı bağımlılık türlerinin ortaya çıktığını belirterek bunları egzersiz bağımlılığı, gıda bağımlılığı, oyun bağımlılığı, ilişki bağımlılığı, eş bağımlılığı olarak sıraladı.

Temizlik bağımlılığında haz ve keyif karıştırılıyor

Temizlik bağımlılığında da diğer bağımlılıklarda olduğu gibi beynin sürekli temizlikle meşgul olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Temizlik yapma isteği geldiğinde temizlik yapıldığında tıpkı bir alkol veya uyuşturucu madde alımı gibi kısa süreli bir rahatlama olmakta ve yine ardından benzer döngü devam etmektedir. Özellikle temizlik bağımlılığında beyin, hazla keyfi karıştırıyor. Haz, kısa sürelidir, beyne iyi gelir, keyfin bir tık üstüdür ama kısa sürelidir. Uzun vadeli orta vadeli iyi gelmez. Keyif ise beyne çok daha iyi gelen ve kalıcı olan, uzun süre devam eden, beyindeki bazı kimyasalların pozitif salgılanmasına neden olan bir durumdur ama bağımlılıklarda keyif alınmaz, haz alınır. Temizlik bağımlılığında da öyledir.” dedi.

Genç yaşlarda ortaya çıkıyor

Temizlik bağımlılığının genellikle genç yaşlarda ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Son çalışmalar ergenlikten beri ortaya çıktığını göstermektedir. Sıklığına baktığımızda %1-4 gibi bir oran söyleyebiliriz. Psikiyatrik hastalıklar açısından baktığımızda oldukça önemli bir grubu kapsamaktadır.” dedi. 

Temizlik bağımlılığı kişinin hayatını olumsuz etkiliyor

İçerisinde bulunduğumuz pandemi döneminin özellikle temizlik bağımlılığı için olumsuz koşullar ortaya koyduğunu belirten Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Öncelikle bu bağımlılık için, psikolojik olarak iyi olunmayan bir dönemdeyiz. Temizlik bağımlılığı bir yakın kaybı, cinsel travmalar ve yoğun stresli bir dönemden sonra ortaya çıkabiliyor. Temizlikler, önceleri çok yavaş bir şekilde başlıyor ama giderek alınan hazdan beyin o kadar rahatlıyor, o kadar seviyor ki bu miktarı arttırmaya başlıyor. O kadar arttırıyor ki kişi artık evden çıkamaz hale geliyor. Benim bir hastam sabah 8’de işe gidebilmek için, gece 3’te kalkıyordu. Önce buzdolabını temizliyor daha sonra işe gidiyordu. İşe gitse bile işten verim alamıyordu. Dolayısıyla insan hayatını da oldukça etkileyen bir durum.” diye konuştu.

Bir aile hastalığıdır

Temizlik bağımlılığının sadece o kişiyi değil, ailesini ve yakın çevresini de çok yakından ilgilendirdiğini belirten Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Ebeveynseniz çocuklarla iletişiminiz etkileniyor, eşinizle iletişiminiz etkileniyor. Bir yandan da bakarsanız aslında bir aile hastalığıdır. Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi temizlik bağımlılığı da neredeyse bir radyasyon gibi önce bir kişide başlayabilir ama bütün aileyi etkiliyor. Özellikle ergenler ve eş ilişkileri olmak üzere aile de bu anlamda hastalanıyor ve bazen ne yapacaklarını bilmiyorlar. İlk başlarda iyi niyetli olarak yardım etme amaçlı birtakım yardımlarda bulunsalar da bir müddet sonra ‘Bu anlamıyor, iradesiz, bilerek yapıyor, bizi tercih etmiyor onu tercih ediyor’ şeklinde öfkeler başlıyor ve kişi bir müddet sonra yalnızlaşmaya başlıyor. Aileler de yalnızlaşmaya başlıyor.” diye konuştu.

Temizlik bağımlılığı anne ve babadan öğreniliyor

Temizlik bağımlılığının çoğunlukla gençlik döneminde ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Özellikle bu bağımlılıklar için çocukluk döneminin nasıl bir ilgisi var? Çocukluk döneminde görülen travmalar ya da çocukluk döneminde görülen öğrenmeler etkili olabiliyor. Eğer annenizin veya babanızın aşırı temizliğe yüklediği bir değer varsa siz de temizliğe değer veriyorsunuz. Çünkü çocuklar bu davranışları bilinçdışı bir şekilde bilinçaltından öğreniyorlar. Bir müddet sonra temiz olmanın önemli olduğu, sağlıklı olduğu kirli olmanın ise sağlıksız olduğunu bir şekilde çocuklar öğreniyorlar. Yani model alıyorlar. Tabii genetik yatkınlık da önemli bir faktör haline geliyor.” dedi.

Yoğun rekabetin yaşandığı dönem de etkili olabilir

İçerisinde bulunduğumuz çağın da temizlik bağımlılığının başlamasında etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Yoğun bir rekabetin olduğu, başarı odaklı bir öğrenme modelinin olduğu bir dönemdeyiz. Dolayısıyla ergen zorbalığından bahsedebiliyoruz. Hatta ergen değil çocuk zorbalığı bile var. Çünkü üç dört yaşındaki çocukların gittiği parklara gidip uzaktan bir gözlem yaparsanız eğer, çocukların gerçekten de birbirlerine kötü davrandığını görebiliyorsunuz. Yani bu şartlar içerisinde çok travmatize oluyorlar. Kişilere temizlik yapmak çok daha iyi geliyor. Çünkü bir yandan temizlik yapmanın, beyni temizlemekten gelen her şeyi temizlediğine inanan psikojenik bir yanı da var. Zihnin temizliğe karşı böyle bir algısı da var. Dolayısıyla bir şifa olarak da görüyor ama her şeyin bir dozu vardır. Bir de genellikle bizim gibi kültürlerde temizlik çok sevilen bir şeydir. İmandan gelir ve kıymetli bir şeydir ama yine doz ile alakalı bir durum var ortada. Ergenlerde temizlik takıntısı başladığında ebeveynlerin başlarda hoşuna gidiyor. Tertipli, temiz olmasından dolayı ödüllendiriliyor. Kişide bu davranış böylelikle daha çok pekişiyor. Halbuki böyle durumlarda ebeveynlere düşen, bu durumu takip etmektir. Artıyor ise mutlaka bu konu ile ilgili bilgi sahibi olmak, aydınlanmak, gerekirse yardım almak ile ilgili görevleri olduğunu söylemek lazım.” uyarısında bulundu. 

Kişileri kabul ettirmeye çalışmayın

Temizlik bağımlılığındaki temizlik kavramının “zihnin yanlış kodladığı bir temizlik” olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Çünkü bu temizlik belli bir sürede yapılan bir temizlik değil. Gerçeklikle ilgisi yoktur. Bir tür hayal gerçekliğidir. Beyin bir türlü kabul etmiyor ve defalarca yıkamaya başlıyor ve bundan da haz alıyor. Bu yüzden bir bağımlılıktan farkı yoktur. Alkol bağımlıları da bu durumun anormal olduğunu bilirler ama defalarca içerler. Temizlik bağımlılığında da kişiyi ikna etmenin bir faydası olmaz. Kişinin mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir.” dedi.

Bağımlılık tedavisinin üç önemli ayağı var

Bağımlılık tedavisinde üçlü bir sacayağı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Birinci ayak, hastalığı biyolojik olarak iyi değerlendirmek gerekiyor. Çünkü beyinde bazı networkleri, kimyasalları iyi tespit edersek ona özgü tedaviyi iyi yapmak gerekiyor. İkinci ayak iyi bir psikoterapi görülmesi gerekiyor. Ailenin de iyi bir psikoterapi alması gerekiyor. Çünkü ailenin nasıl davrandığı, ne yapacağı ya da ne yapmaması gerektiğinin ilaç kadar değeri vardır. Üçüncü ayakta ise kişinin kısmen iyi olduğu dönemden başlayarak iyi olduğu, çok daha iyi olduğu dönemleri takip ederek birkaç yıla yayılan tedaviden bahsediyoruz.” dedi.

Çocuğun temizlik bağımlılığını önemseyin

Prof. Dr. Gül Eryılmaz, ailelere de tavsiyelerini şöyle sıraladı: “Aileler, özellikle ergenlerde temizlik ile ilgili bir durum olduğunda mutlaka yardım alsınlar, bu konuyu önemsesinler ya da bu konuyla ilgili okuma yapsınlar. Çünkü bir bağımlılık önemsenmediği zaman, başka bağımlılıklara kapı açar. Anksiyete de takıntı da başka bağımlılıklara kapı açabilir. O yüzden dikkatli olmakta fayda var.” dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.