Memorial Kayseri Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Faruk Cingöz, koronavirüsün kalp ve damar sistemine etkileri hakkında bilgi verdi.
Virüsün ilk konak noktası akciğerler
Mutasyona uğrayan Covid-19’un yerleştiği ilk konak noktasının akciğerler olduğu belirlenmiştir. Çünkü akciğerlerde virüsün uyum sağladığı reseptörlerin varlığı ve çokluğu bilinmektedir. Hastaların tamamına yakınında akciğerler etkilenmekte, zatürre ve zatülcenp bulguları oluşmaktadır. Virüs kaynaklı hastalık nedeniyle ciddi akciğer hasarı oluşan hastalarda solunum yetmezliği derinleşmekte ve hasta entübe edilerek yardımcı solunum cihazıyla nefes alıp vermesi sağlanmaktadır.
Koronavirüs kalbe de yerleşebiliyor
Gelinen süreçte akciğerlerin hedef organ değil, konak organ olduğu ortaya çıkmıştır. Virüsün yerleştiği ve vücutta tutunduğu reseptörler sadece akciğerde değil aynı zamanda kalpte, damarların iç duvarında, ince bağırsaklarda, böbreklerde ve sinir hücrelerinde de bulunmaktadır. Virüs bu organlara yerleşip hasara yol açarak sorunlara neden olmaktadır. Aslında koronavirüsün hedef organı kalptir. Kalbe direkt yerleşerek ölümcül etkisini gösterdiği gibi, vücudu aşırı hırpalaması ve yormasıyla oluşan zehirli artıklar, kalbi baskı altına alarak fonksiyon zafiyetine neden olmaktadır. Virüs doğrudan etki ettiğinde kalp kasında iltihaplanma (miyokardit) ortaya çıkmaktadır.
Virüs kalp yetmezliğine neden olabilir
Virüsün etkisi nedeniyle kalp kası şişerek vücut etkili tansiyon üretememektedir. Bunun sonucu olarak kalp yetmezliği gelişmektedir. Hastaneye yatırılan hastaların % 7-12’sinde kalp yetmezliği tespit edilmiştir. Kalp kaslarında bu olağandışı şişme hali ne yazık ki kalbin sinir ağındaki aksaklıklarla birlikte kalp ritim bozukluklarına neden olmakta, sonuç olarak ani ölümler görülmektedir. Koronavirüs kalp ile birlikte damar sistemini de etkilemektedir. Damar duvarlarını kalınlaştırıp (vaskülit) iç damar yüzeyinin kayganlığını bozmakta (intimitis), damar içi pıhtılaşmayı yani trombozu artırmaktadır. Aynı etkiyi kalbin damarlarında da yaparak kalp krizi riskini tetiklemektedir. Covid-19 tanısı konularak hastaneye yatırılan 100 hastanın 10’unda kalp ve damar sistemi direkt olarak etkilenmekte ve bu gruptaki hastalarda ölüm oranı yüksek olmaktadır.
Covid-19 geçirenlere kalp ameliyatı yapılabilir
Kalp krizi geçiren ve sonrasında koronavirüse yakalanan hastalarda, göğüs ağrılarının devam etmesi ve kalp yıkım ürünlerinin artması üzerine PCR testi negatife döndükten sonra açık kalp ameliyatları yapılabilmektedir. Hastalar ameliyat sonrası dönemde yoğun bakımda uzun süre kalmakta, etkin ve titiz tedavi sonrasında sağlığına kavuşmaktadır. Ancak, “ Açık kalp ameliyatı oldum, eğer Covid-19 olursam hemen hayatımı kaybederim” düşüncesi doğru bir yaklaşım değildir. Kalp hastalarının, özellikle de açık kalp ameliyatı olanların sağlıklı insanlara göre koronavirüsün zararlı etkilerinden daha fazla etkileneceği kesindir. Ancak bu hastaların mevcut tedavileri titizlikle ve düzenli bir şekilde yapıldığında bir nevi koruma altında olduğu da unutulmamalıdır.
Kalp sorunu olanlara önemli uyarılar
Kalp problemleri yaşayan kişiler maske, mesafe ve temizlik önlemlerine ekstra dikkat etmelidir.
Bu süreçte kalp ile ilgili şikayetler ihmal edildiğinde daha büyük sorunlar yaşanabilmektedir. ‘Virüsün bulaşabileceği endişesiyle sağlık kuruluşlarına başvurmamak son derece yanlıştır. Hastanelerde hastaların sağlığı ve güvenliği için tüm güvenlik önlemlerinin alındığı unutulmamalıdır.
Hastaların uzman hekimler tarafından verilen ilaçlarını düzenli olarak kullanması gerekir. Pandemi sürecinde bazı ilaçların zararlı olduğu gibi yanlış bilgilere hastalar inanmamalı, kullandıkları ilaçlarla ilgili bilgileri, takiplerini yapan uzman hekimlerden almalıdır.
Kalp yetersizliği olan hastalar, grip ve zatüre (pnömoni) aşılarını olmalıdır.
Covid- 19 aşısı konusunda kalp hastaları doktorları ile konuşmalı ve uygunsa mutlaka aşı programına dahil olmalıdır.