Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Çocuk-Ergen Psikoterapisti Uzman Psikolog Merve Demir, “Kardeşin dünyaya gelmesiyle o zamana kadar çocuğa gösterilen ilginin bir kısmı kardeşe gösterilmeye başlanır. Çocuk, anne babasının sevgisini kaybetmekten korkar ve bu da kardeşini kıskanmasına neden olur. Hemen her çocuk kardeşini bir miktar kıskanır. Burada önemli olan bu kıskançlığın seviyesidir” dedi. Kardeşini kıskanan çocuğun ona zarar verebileceğini ifade eden Demir, “Onun evden gitmesini isteyebilir. Parmak emme, alta kaçırma gibi bebeksi davranışlarda bulunabilir. Yemek yemeyi ve uyumayı reddedebilir. Daha sık öfkelenebilir ve ağlayabilir” diye konuştu.
NELER YAPILMALI ?
Uzman Psikolog Merve Demir, kardeş kıskançlıklarını en aza indirmenin yollarını şöyle sıraladı:
“Öncelikle çocuğu, kardeşinin dünyaya gelişine hazırlayın. Annenin hamileliği sırasında kardeşinin dünyaya geleceğini çocuğa anlatın. Kardeşi doğduğunda, aynı kendi bebekliğinde olduğu gibi bakıma ihtiyacı olacağı, bu sebeple annesinin ona bakacağını ve onu besleyeceğini açıklayın. Çocuğun evdeki günlük yaşamını, mümkün olduğunca değiştirmeyin. Yaşamındaki çoğu şeyin değişmediğini görmek, çocuğun kendisini daha güvende hissetmesine yardımcı olacaktır. Eğer bir değişiklik yapmanız gerekiyorsa bebek doğmadan önce yapın. Kendi başına yemek yemeye, giyinmeye, yalnız uyumaya alıştırmak ya da çocuğun kreşe başlaması gibi değişiklikleri bebek doğmadan önce yapın. Annenin hamileliği sırasında baba yavaş yavaş çocuğun bakımıyla ilgili konularda daha fazla sorumluluk almaya başlayabilir. Örneğin çocuğu yıkama, uyutma, parka götürme gibi. Bu sayede çocuk kardeşin doğumuyla ani bir değişim yaşamamış olur. Yeni doğacak kardeşi için kıyafet, oyuncak gibi eşyalar alırken çocuğun da fikrini sorun. Bebek doğduktan sonra da çocukla mümkün olduğunca birebir vakit geçirmeye çalışın. Anne baba olarak aranızda iş bölümü yapın. Örneğin anne bebekle ilgilenirken, baba diğer çocukla ilgilenebilir. Çocuğunuzun yeni doğan kardeşine yardım etmesini sağlayın. Ona küçük görevler verin (bez getirmek gibi). Çocuğu yardımlarından dolayı tebrik edin. Kardeşi doğan çocuğa normalden farklı davranmayın. Evdeki sınırları bozmayın, çocuğu ekstra oyuncaklar alarak şımartmayın. Çocuk kardeşine zarar veriyorsa aşırı tepki göstermeyin. Çocuğu durdurun ve sakince oradan uzaklaştırın. Çocuğun kardeşine karşı olan duygularını kabul edin. Kıskandığı için çocuğu eleştirmeyin ve cezalandırmayın. Çocuğu kardeşi ile kıyaslamayın. Kardeşler arasındaki çatışmalarda anne-baba olarak taraf tutmayın. Kimin haklı olduğuna karar vermeye çalışmayın. Kendi aralarında çözmeleri için yönlendirin. İki kardeş tartışıyorlarsa müdahale etmeden tartışmanın sonlanmasını bekleyin. Eğer birbirlerine şiddet uyguluyorlarsa, sakinleşene kadar ayrı yerlerde durmalarını sağlayın (mola verin). Her çocuğun kendisine ait özel eşyaları ve oyuncakları olmalıdır ve çocuk tüm oyuncaklarını kardeşi ile paylaşmak zorunda değildir. Eğer kardeşler ortak olan oyuncaklarını paylaşamıyorlarsa onlara seçenek sunun; ’O oyuncakla sırayla oynamayı seçebilirsiniz ya da onunla bugün hiç oynamamayı seçebilirsiniz.’ Büyük olan çocuktan kardeşini idare etmesini istemeyin. ’Sen büyüksün, o daha çok küçük, sen onu idare edeceksin’ gibi sözler kardeşine olan kıskançlığını daha da arttıracaktır. Kardeşin dünyaya gelişinden sonra görülen bebeksi konuşma, parmak emme gibi bebeksi davranışlarını eleştirmeyin. Bu dönemde anne babalarından ayrı kalmak çocukları endişelendirebilir. Bu sebeple kısa süreliğine de olsa kendi evleri dışında bir yerde bırakmayın.”
(İHA)