Memorial Hizmet Hastanesi Kardiyoloji ve Girişimsel Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Uğur Coşkun, koroner arter hastalığı ve modern tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Erkekler kadınlardan 4 kat daha fazla risk altında
Tüm vücuttaki kan akımının yüzde 3 - 5'i koroner damarlardan geçmektedir. Koroner arterler, kalpten aort kapaklar sonrasında çıkan ana atardamarımız olan aort damarının ilk ayrılan dallarıdır. Sağ ve sol olarak ayrılan bu iki koroner damar sistemi hiç durmadan vücuda ihtiyacı olan kanı pompalayarak çalışan kalp adalesine kendi beslenmesi için ihtiyacı olan dolaşımı sürekli sağlamaktadır. Koroner arter hastalığı ise bu damarların lümenini döşeyen ince endotel zarı tabakası altına kolesterol parçacıklarının taşınmasıyla meydana gelen tıkanıklıklarla ortaya çıkmaktadır. Koroner arter hastalığı genellikle 40 yaş sonrasında görülmektedir. 40’lı yaşlarda erkeklerde kadınlara göre dört kat daha sık görülen koroner arter hastalığı, menopoz dönemi sonrasında bu fark kapatmakta hatta 60’lı yaşlarda risk kadınlarda daha çok artmaktadır. Aile hikayesinde yaygın koroner arter hastalığı olan, ailesel hiperkolestrolemisi bulunan veya diğer damar sertliği risk faktörlerini taşıyan kişilerde çok daha erken yaşlarda da bu hastalık görülebilmektedir.
Hareketsiz yaşam koroner arter tıkanmasına neden olabilir
Koroner arter hastalığı risk faktörleri düzeltilebilir ve düzeltilemez şeklinde iki gruba ayrılmaktadır. Hipertansiyon, yüksek kolesterol, hareketsiz bir yaşam, stres ve sigara ile alkol kullanımı düzeltilebilir risk faktörleridir. Genetik faktörler, ileri yaş ve erkek cinsiyeti ise düzeltilemez risk faktörleridir. Koroner arter hastalığı riskini en aza indirmek için düzenli egzersiz, normal kilonun korunması, stressiz yaşam, düzenli beslenmek, hipertansiyonun ideal kontrolü ve yüksek kolesterol içeren gıdalardan uzak durmak gerekmektedir.
Mide bulantısı ve bu bölgede gerginlik koroner arter hastalığı belirtisi olabilir
Koroner arter hastalığının en önemli belirtisi göğüs ağrısıdır. Göğüsteki rahatsızlık; ağırlık, gerginlik, basınç, ağrı, yanma, uyuşma, dolgunluk veya sıkışma olarak da tanımlanabilir. Koroner arter hastalığının diğer belirtileri de şunlardır:
1. Nefes darlığı
2. Kalp çarpıntısı
3. Her iki kolda veya sol kolda daha sık olmak üzere tek kolda ağrı ve kesiklik hissi
4. Mide bölgesinde gerginlik, ağrı ve yanma hissi
5. Mide bulantısı
6. Aşırı güçsüzlük ve bitkinlik hissi
7. Soğuk soğuk terleme
El bileğinden radial arterden anjiyografi kanama riskini en aza indiriyor
Koroner arter tıkanıklıkları "EKG", "Tread Mill Egzersiz", "Ekokardiyografi", "Farmakolojik Stres Ekokardiyografi", "Stres Nükleer Miyokard Sintigrafisi", "Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografik" incelemelerle ile teşhis edilmektedir. Tanıda altın stand art tetkik ise klasik koroner anjiyografidir. Koroner anjiyografi en sıklıkla kasıktaki femoral arter atardamarından veya el bileğindeki radial arter atardamarından yapılmaktadır. Günümüzdeki teknolojik gelişmeler ile hasta konforu ve kanama komplikasyonları riskini en aza indiren el bileğindeki radial arterden koroner arter görüntülemesi en ön plana çıkmaktadır. Bu yöntem ile tespit edilen koroner arter tıkanıklıkları aynı seansta balon ve koroner stent ile tedavi edilebilmektedir.
El bileğinde radial arterden anjiyografinin avantajları
El bileğinden radial arter, kanama riskini en aza indirerek hasta konforunu artırmaktadır. Deneyimli bir ekip tarafından tanısal ve girişimsel koroner damar işlemlerinde kullanılan el bileği radial aterinden girilerek yapılan anjiyografinin avantajları şunlardır:
• Radial arter el bileğinde hemen Radius kemiği üzerinde olduğu için giriş yerindeki kanama kontrolü basit bir parmak basısı ile bile sağlanabilir.
• Arter ile ilgili komplikasyonlar daha nadirdir.
• Kum torbası veya kasık damarını kapatmak için kullanılan diğer materyallere ihtiyaç duyulmaz.
• Anjiyo sonrası hastalar yürüyebilir, idrarını yapmaya gidebilir.
• Hasta işlemden 3-4 saat sonra taburcu olabilir.
• Bacak damarlarında ileri kıvrım ve tıkanma olan hastalarda tercih edilir.
• Obezite hastalarında kasık girişimleri daha riskli olduğundan bilekten anjiyo bu riskleri çok düşürür.
• Radial arterden stent de takılabilir. Dolayısıyla kasıktan stent takılan hastalara göre kanama gibi komplikasyon oranları çok daha düşüktür.
Radial anjiyo konusunda dikkat edilmesi gerekenler
• Kol damarı kasık damarına göre ince bir damar olduğu için özellikle kısa boylu, ince bilekli ve diyabetik bayanlarda kateterlerin geçişine engel olan ağrılı spazmlara neden olabilmekte işleme kasıktan devam etme zorunluluğu yaklaşık %5 vakada olabilmektedir.
• Anjiyo süresi kasıktan yapılana göre ortalama 5-10 dakika daha uzundur. (Çünkü ön hazırlık gerektirir, daha fazla dikkat ve deneyime bağımlıdır, aortta koroner damara yerleşmek için daha çok manipülasyona ihtiyaç gösterebilir )
• Anjiyoda alınan radyasyon süresi ve dozu buna bağlı olarak daha yüksek olabilir.
• Bypass’lı hastalarda bypass damarlarına ulaşmak ve kateteri oturtmak biraz daha zor olabilir ve deneyim gerektirir.
• Bu işlem bu konuda tecrübeli uzmanlarca tam donanımlı merkezlerde yapılmalıdır.