Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sinem Gündüz, anne sütü sayesinde bebeklerin sakinleştiğini ve anneyle güven bağının kuvvetlendiğini söyledi.
Emzirme Haftası kapsamında bilgilendirici faaliyetler yapılırken VM Medical Park Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sinem Gündüz, anneler ve anne adaylarına önemli uyarılarda bulundu. Bebeği emzirmenin, en doğal ve en ekonomik beslenme şekli olduğunu ifade eden Gündüz, “Anne sütü, bebeklerin ihtiyacı olan tüm besin ögelerini tek başına ilk altı ay sağlayabilen altın değerinde bir besin maddesidir. Anne sütü ve doğumdan sonra gelen ilk sarı süt (ağız sütü: kolostrum), bebek için çok önemlidir. İçerdiği yüksek oranda antienfektif maddeler nedeniyle ishal, solunum yolu enfeksiyonu gibi hastalıklardan bebeği korur. Bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendiren ve sindirim sistemini düzenleyen probiyotik ve prebiyotik lifler içeren anne sütüyle beslenen bebeklerde alerjik reaksiyonlar görülmez. Anne sütü, bebeğin sindirebileceği en ideal besin olduğundan bebeklerde sık görülen kabızlık, ishal ve gaz gibi problemlere yol açmaz. İlk 6 aya kadar yalnız anne sütü, 6’ncı ayla birlikte tamamlayıcı ek besinlerle beraber 2 yaşına kadar anne sütü ile beslenme bebeklerin fiziksel ve psikolojik gelişimi için gereklidir” diye konuştu.
"BOL SU, KOMPOSTO VE ÇORBA İÇİN"
Süt salgılanmasını etkileyen en önemli şeyin, bebeğin sık emzirilmesi olduğunu da belirten Gündüz şu bilgileri verdi:
“Meme ucu uyarılmasıyla beyinden prolaktin denilen hormon salgılanır ve bu hormon süt bezlerini uyarır. Anne sütünün yüzde 60’lık dilimi su içeriğinde olduğu için sıvı besin alımının arttırılması süt yapımına faydalı olur. Bu bağlamda hoşaf, komposto, çorba ve bitkisel içerikli çaylar ve bol su tüketilmesi yani fazlaca sıvı besin alınması sütün salgılanmasını destekler. Tükettiğimiz bütün besinlerin sindirim aşamasında bir miktar gaz açığa çıkar. Ancak bazı besinler fazlaca gaz oluşumuna sebebiyet verebilir. Bu yüzden bu besinleri daha az sıklıkla tüketmek gerekir. Örneğin mercimek, nohut, bakla, kuru fasulye, lahana, karnabahar, çiğ sebze, asitli içecekler, kahve ve çay gibi besinlerin daha az tüketilmesi gerekir. Anne, bebeğini her istediğinde emzirmelidir. Emzirmeyi bir oyuna benzetirsek bu oyunun kuralını bebek belirler. Ancak ilk bir ayda bebeklerin uyku derinliği sarılık gibi durumlarda artabilir, emmek için uyanamayabilir ve kan şekeri düşebilir. Bu yüzden ilk bir ayda gündüz 2 saatte bir bebek uyanmıyorsa bile uyandırılıp emzirilmeli ve gece, bu zaman aralığı 3 saati geçmemelidir.1 aydan sonra bebek, biyoritmini bulur. Her istediğinde göğüse alıp emzirmek gerekir.”
Dr. Gündüz, anne sütü alan çocuklar ile almayanlar arasındaki fiziksel farkları da anlatarak, "Anne sütü alan bebekler ile almayan bebekler arasında fiziksel olarak kilo açısından farklar olabilir. Formül sütle beslenen bebeklerde obezite daha sık olarak gözlenir ve bu durum ileriki yaşlara kadar devam edip hipertansiyon, diyabet, kalp damar hastalığı, astım ve bazı kanser hastalıkları için zemin hazırlar. Anne sütü alan bebekler geleceğe daha sağlıklı bir şekilde hazırlanır. Aynı zamanda emzirme, anne ve bebek arasındaki bağı güçlendirir. Annenin duygusal açıdan tatminini sağlar. Bebekte güven duygusu oluşturur ve daha az ağlar. Anne bebeğine daha sevgi dolu davranır. Anne sütü ile beslenen bebeklerin psikomotor ve sosyal gelişimi mama ile beslenenlere göre belirgin derecede daha iyidir.
Anne sütünün içerdiği bazı kimyasal maddeler bebeğin daha kolay uykuya dalmasına yardımcı olur. Sinirli bebekler daha kolay sakinleşir. Anne sütü içerisinde bulunan endorfinler, bebek için doğal bir ağrı kesici görevi görür. Kolik ve diş çıkarma dönemindeki huzursuzluğu gidermede yardımcı olur" dedi.
(İHA)