Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, OHAL kararının TBMM kararıyla Hükümet’e verilen bir yetki olduğunu, Bakanlar Kurulu’nun kendiliğinden aldığı bir karar olmadığını söyleyerek, "Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını her zaman olduğu gibi asılsız, mesnetsiz, ciddiyetsiz ve çamur at izi kalsın mantığı ile yapılmış olarak değerlendiriyorum” dedi.
Ekonomi Bakan Nihat Zeybekci, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini istifaya davet eden söylemleri hakkında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun bilgi sahibi olmadan kendisi hakkında ithamlarda bulunduğunu kaydeden Zeybekci açıklamasında, “Ana muhalefet partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma alışkanlığını sürdürerek, grup toplantılarında Ekonomi Bakanlığı’ndan istifa etmem için çağrıda bulunmuş. Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda Serbest Bölgelerle ilgili Yasa Tasarısı’nın görüşüldüğü gün bir soru üzerine yaptığım açıklamayı duyduğu kadarı ile değerlendirerek bu işe kalkışıyor” ifadelerini kullandı.
"OHAL’İN SÜRMESİNİ BEN DE İSTEMİYORUM"
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda sorulan bir soru üzerine yaptığı açıklamayı hatırlatan Zeybekci açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti Bakanını istifaya çağırmadan önce tutanakları okusa veya en azından ilgili komisyonun CHP’li üyelerine sorsaydı… AB ile ilişkilerimiz ve AB’nin olağanüstü hal kararımıza eleştirileri ile ilgili soruya cevaben açıklamamız aşağıdaki gibidir:
‘T.C Ekonomi Bakanı olarak söylüyorum; Olağanüstü Hali ben de istemiyorum. Kaldıralım hadi. Eğer Türkiye evet her şeyi halletti, terörle mücadelesini bu ihanetle mücadelesini bitirdi ise; ben de sürmesini istemiyorum. Açıkça söylüyorum bu ikinci uzatmadan sonra uzatılmasını istemiyorum. Ama Türkiye’nin var olma yok olma mücadelesi verdiği 15 Temmuz’un arkasında yoksun. Şu anda göstermiş oldukları hassasiyetlerle ilgili yani gerek basın özgürlüğü gerek insan hakları gerekse diğer alanlarla ilgili gösterdikleri hassasiyetlerle ilgili, eğer hassasiyetlerinde samimi iseler bunlar, 16 Temmuz sabahı Avrupa’dan milyonlarca insan Türkiye’ye doğru, Türkiye’ye destek vermek için yürüyüşe geçmiş olmalıydı, yürüyüşe geçmiş olmalıydı bunlar. Şimdi kalkmış, ondan sonra, diyorsun ki Türkiye’yle ilgili olağanüstü hal diye eleştiriyorsun.’
‘Olağanüstü Hal kararında senin imzan yok mu’ diye soran Sayın Kılıçdaroğlu’na hatırlatmak isterim ki; Olağanüstü Hal Kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla Hükümet’e verilen bir yetkidir. Bakanlar Kurulu’nun kendiliğinden kararı değildir. Bu gerçekler ortadayken Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını her zaman olduğu gibi asılsız, mesnetsiz, ciddiyetsiz ve çamur at izi kalsın mantığı ile yapılmış olarak değerlendiriyorum. Siyaseti daha ciddi bir anlayışla yapma ihtiyacımız olduğu bu günlerde temennimiz siyasetin inandırıcılığının artmasıdır.”
(İHA)
Ekonomi Bakan Nihat Zeybekci, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini istifaya davet eden söylemleri hakkında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun bilgi sahibi olmadan kendisi hakkında ithamlarda bulunduğunu kaydeden Zeybekci açıklamasında, “Ana muhalefet partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma alışkanlığını sürdürerek, grup toplantılarında Ekonomi Bakanlığı’ndan istifa etmem için çağrıda bulunmuş. Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda Serbest Bölgelerle ilgili Yasa Tasarısı’nın görüşüldüğü gün bir soru üzerine yaptığım açıklamayı duyduğu kadarı ile değerlendirerek bu işe kalkışıyor” ifadelerini kullandı.
"OHAL’İN SÜRMESİNİ BEN DE İSTEMİYORUM"
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda sorulan bir soru üzerine yaptığı açıklamayı hatırlatan Zeybekci açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti Bakanını istifaya çağırmadan önce tutanakları okusa veya en azından ilgili komisyonun CHP’li üyelerine sorsaydı… AB ile ilişkilerimiz ve AB’nin olağanüstü hal kararımıza eleştirileri ile ilgili soruya cevaben açıklamamız aşağıdaki gibidir:
‘T.C Ekonomi Bakanı olarak söylüyorum; Olağanüstü Hali ben de istemiyorum. Kaldıralım hadi. Eğer Türkiye evet her şeyi halletti, terörle mücadelesini bu ihanetle mücadelesini bitirdi ise; ben de sürmesini istemiyorum. Açıkça söylüyorum bu ikinci uzatmadan sonra uzatılmasını istemiyorum. Ama Türkiye’nin var olma yok olma mücadelesi verdiği 15 Temmuz’un arkasında yoksun. Şu anda göstermiş oldukları hassasiyetlerle ilgili yani gerek basın özgürlüğü gerek insan hakları gerekse diğer alanlarla ilgili gösterdikleri hassasiyetlerle ilgili, eğer hassasiyetlerinde samimi iseler bunlar, 16 Temmuz sabahı Avrupa’dan milyonlarca insan Türkiye’ye doğru, Türkiye’ye destek vermek için yürüyüşe geçmiş olmalıydı, yürüyüşe geçmiş olmalıydı bunlar. Şimdi kalkmış, ondan sonra, diyorsun ki Türkiye’yle ilgili olağanüstü hal diye eleştiriyorsun.’
‘Olağanüstü Hal kararında senin imzan yok mu’ diye soran Sayın Kılıçdaroğlu’na hatırlatmak isterim ki; Olağanüstü Hal Kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla Hükümet’e verilen bir yetkidir. Bakanlar Kurulu’nun kendiliğinden kararı değildir. Bu gerçekler ortadayken Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını her zaman olduğu gibi asılsız, mesnetsiz, ciddiyetsiz ve çamur at izi kalsın mantığı ile yapılmış olarak değerlendiriyorum. Siyaseti daha ciddi bir anlayışla yapma ihtiyacımız olduğu bu günlerde temennimiz siyasetin inandırıcılığının artmasıdır.”
(İHA)