Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı ruhu ile ilgili tavandan umudunu kestiği için tabana hitap ettiğini söyledi.
TRT’de katıldığı programda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, “15 Temmuz bize aslında çok çok nemli bir şeyi de öğretti. 15 Temmuz kısa bir sürecin tabi neticesi değil geçmişe doğru baktığımızda bu işin 40 yıllık bir mazisi var. 40 yıllık bir mazinin neticesidir. O gece yapılan bu kalkışma hareketi karşısında bizim milletimizin duruşu acaba o neyin ifadesiydi. Ona geldiğimizde, orada ben milletimizin imanını görüyorum, vatan sevgisini görüyorum, millet sevgisini görüyorum ve onların sadece bizim yaptığımız bir davetle meydana dökülmesini, havalimanlarına dökülmesini, bu aşkın bir neticesi olarak görüyorum ve eğer bu inanç olmazsa zaten siz böyle bir netice alamazsınız. Meydanlarda söylüyorum. Özellikle Akif’in ‘siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın’ ifadesinde kendini bulan, gövdesini tankların önüne koyan bir nesil var. Bakıyorsun iki paletinin arasından Sabri kendini atıyor, oradan kurtarıyor, ikinci tank geliyor, ikinci tankın yine iki paleti arasında kendini tekrar atıyor. Şu inanca, şu işe, şu gözü pekliğe bak. Sabri oradan çıkıyor ama bunun yanında paramparça olan benim kadın kardeşlerimde var bu tankların sıkıştırması neticesinde ve biz 11 hanım kardeşimizi şehit olarak verdik. 249 şehit var. Sadece şu Külliyenin çevresinde 29 şehit verdik. 36 gazimiz var burada. Türkiye genelinde 2 bin 193 gazimiz var. Bütün bu direniş bir şeye yönelmekte; bu vatanı teslim almak isteyenlere karşı ‘biz bu vatanı sizin gibi hainlere sizin gibi katillere, sizin gibi alçaklara asla teslim etmeyeceğiz’ dediler. Aslında farklı vesayet odaklarına da benim milletimin çok çok farklı bir cevabıydı. O cevabı en güzel şekilde o gece onlar verdiler ve çok daha ilginci o gece her şey belli oldu. Ak sütün içindeki ipliği ayırır duruma geldi benim milletim. O kararlılık hala devam ediyor. Nereye gidersek hangi meydana gidersek gidelim artık 10 binler, 50 binler bakıyorsunuz o meydanlarda, daha büyük meydanlara gitmedik, biliyorum ki, 100 binler bizi bekliyor. 15 Temmuz’un anayasal bir teminat altına getirilmesini istiyoruz. Şimdi kim ‘hayır’ diyor, bakıyoruz Kandil’deki teröristler ‘hayır’ diyor. Kim bunlar, PKK. Beyanatlarını veriyorlar ve diyorlar ki ‘hayır’ deyin. Kim diyor, FETÖ’cüler ‘hayır’ diyor. Bunlar değil miydi 15 Temmuz’da benim milletime karşı darbe girişiminde bulunanlar, benim vatanımı parçalamak isteyenler bunlar değil miydi, şimdi hesaplaşma günü. Demokratik hakkını o gece nasıl demokrasiye sahip çıkarak benim vatandaşım koruduysa, şimdi o gecenin devamı anlamında İnşallah 16 Nisan’da da sandıkta demokratik hakkını çok daha güçlü bir şekilde kullanacaktır, diye düşünüyorum” diye konuştu.
“TAVANDAN ÜMİDİMİ KESTİĞİM İÇİN TABANA HİTAP EDİYORUM”
Yenikapı ruhunun süreklilik arz etmediğini belirten Erdoğan, “Gönlümüz arzu ederdi ki Yenikapı ruhu 7 Ağustos’ta kalmasın, devam etsin. Ne için derseniz, çünkü bizim bu anayasa yapılışı ile ilgili Sayın Başbakanın yaptığı ziyaretler olsun, daha sonra bir araya gelmek suretiyle bazı çalışmalar olsun, ne yazık ki tavanda bu işin sürmediğini bize gösterdi. Şimdi tavanda bu iş sürmeyince siz bu adımları hayata geçiremiyorsunuz. Tabi ben şu anda dikkat ederseniz tavandan ümidimi kestiğim için tabana hitap ediyorum. Yenikapı ruhunu tabanda tesis ettirelim istiyorum. Onun için AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerime diyorum, Milliyetçi Hareket Partisi’ne gönül vermiş kardeşlerime diyorum, Cumhuriyet Halk Partisi, HDP, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisine gönül vermiş kardeşlerime diyorum. Gelin bu liderlerin gerçekleştiremediği bu reformu hep birlikte 16 Nisan sandıkta gerçekleştirelim. 339 milletvekili AK Parti ve Milliyetçi Hareket partisinde olmak üzere bu halk oylaması kararını aldı. Şimdi parlamentoda bu iki partinin omuz omuza vermesiyle böyle bir adım atıldı, tabi bu yeterli değil. Şimdi iş asillere kaldı, o da millet. Milli irade zaten en önemlisi, zaten parlamentoda başkanın arkasında da o yazıyor ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.’ Şimdi biz bu hakimiyetin gerçek sahibi olan milletimize diyoruz ki, gelin siz tabanda el ele millet olarak ‘ey parlamentodakiler siz yapamadınız ama şimdi biz bu anayasanın en azından cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik olan boyutunu biz halledeceğiz’ deyin. Şimdi biliyorsunuz anayasanın tümü ile değişikliği söz konusu değil, sadece cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik olan boyutu söz konusu, bunu biz yapacağız. Milletim bu eksik kalan kısmı inşallah 16 Nisan’da sandıkta gerçekleştirecektir. Bu güvenim var, bunu meydanlarda, şu anda gittiğim her yerde okuyorum ve milletim bizi mahcup etmeyeceğine de inanıyorum” şeklinde konuştu.