Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Mersin’e gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, partisinin Mersin İl Başkanlığında düzenlenen 17. Dönem Siyaset Akademisi Eğitim programının kapanış toplantısına katıldı. Akdağ, burada yaptığı konuşmada, hain bir örgütün sinsi bir şekilde ülkenin kılcal damarlarına sızıp, 15 Temmuz’da bu hainliğini açık ettiği o alçak darbe teşebbüsünden dolayı, Mersin’e daha önce planladığı ziyareti gerçekleştiremediğini söyledi. AK Parti’yi, Türkiye siyasi hayatında diğer partilerden ayıran özellikler bulunduğunu kaydeden Akdağ, bu özelliklerin başında siyasetin neden yapıldığının geldiğini ifade etti. "İnsan siyaseti neden yapar?" diye soran Akdağ, "Eski siyasetçilerden birini hatırlıyorum. Bir yerde otururken, şöyle bir ifadede bulunmuş; ’Arkadaş ben onu bunu bilmem, insan siyaseti önce kendisi için yapar.’ Allah’a şükürler olsun ki, AK Parti’de biz siyaseti böyle yapmıyoruz. İşte bu eski siyaset anlayışı, siyaseti öncelikle kendisi için yapma anlayışıdır ki, Türkiye’yi 10 yıllar boyunca geri bırakmıştır. Bu eski siyaset anlayışıdır ki, Türkiye’de çatışmalara, vatandaşın güvensizliğine, koalisyonlara, darbelere ve ülkenin geri kalmasına yol açmıştır" diye konuştu.
"BİZ SİYASETİ İNSAN İÇİN YAPIYORUZ"
2001 yılında Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının AK Parti’yi kurarak, bir yandan ülkenin çehresini değiştirirken bir yandan da Türkiye’deki siyaset anlayışını değiştirdiğini kaydeden Akdağ, "Biz AK Parti’de siyaseti insan için yapıyoruz. Biz AK Parti’de siyaseti, Allah’ın en kıymetli varlık olarak yarattığı insan için, insanımız için yapıyoruz. 7’sinden 70’ine insanımıza hizmet etmek için bu çatı altındayız. Allah muhafaza etsin, hükümdar olmak için değil, hizmetkar olmak için siyasete geldik. AK Parti, millete hizmet etmek isteyenlerin, millete hizmetkarlığı kendilerine gaye edinmiş insanların bir araya geldiği partidir. AK Parti’nin siyasi misyonunu bir cümle ile açıklamak gerekirse, ’Niçin siyaset yapıyoruz?’ sorusuna cevap vermek gerekirse, evet biz, insanımıza hizmet etmek için siyaset yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ’Niyet hayır, akibet hayır’ sözünü hatırlatan Akdağ, "Niyet hayır oldu mu Cenabı Hak onun akıbetini illaki hayır eder, onun hayrı olmasını ne FETÖ’cüsü ne betöcüsü ne de ülkeyi bugün ekonomik açıdan darboğaza sokmaya çalışanlar güç yetiremez. Herkesin bir hesabı varsa Cenabı Hakkın da bir hesabı var" şeklinde konuştu.
"BU MİLLETİN FERASETİ, BASİRETİ BATILI ÜLKELERDEN DE ABD’DEN DE ÇOK YÜKSEK"
Hizmeti esas alan bir parti olarak milletin gösterdiği istikamete bakmak zorunda olduklarını ifade eden Akdağ, şöyle devam etti:
"Bazıları vatandaşı, ’göbeğini kaşıyan adam’ diye tarif ettiler. Zaman zaman Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinliyorum, celalleniyor, ’Siz böyle oy verirseniz, daha çok çekeceğiniz var’ filan gibi bir de milleti azarlıyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’nun beslendiği gelenek, her zaman vatandaşı, insanı küçümseyerek siyaset yapıyor. Onlara göre Türk milletini değiştirmek gerekiyor. Türk milletinin eksikleri var da değiştirmek, onu başka bir tarafa doğru, siyaset mühendisliği ile yönetmek gerekiyor. 15 senedir AK Parti’de siyaset yapıyorum. O zamandan beri şunu görüyorum; bu milletin demokratik feraseti, basireti batılı ülkelerdeki seçmenlerden, ABD’deki seçmenlerden çok ileride. Yeter ki, siz bu millete hizmet edin. O milletin fertleri, 15 Temmuz’da olduğu gibi bedenlerini tankın altına koymaktan hiç sakınmaz. Yeter ki, liderlerine güvensinler, inansınlar. Yeter ki, kendileriyle birlikte bir davanın peşinden koştuğu insanlara inansınlar, bu milletin feraseti, basireti çok yüksek."
"RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN GÜCÜ MİLLETİNDEN GELİYOR"
İşte bu nedenlerden dolayı CHP’nin şimdi referandumdan korktuğunu söyleyen Akdağ, şu ifadeleri kullandı:
"Onların aslında bir sisteme falan, başkanlık sistemine ya da Türkiye tipi cumhurbaşkanlığı sistemine karşı olmalarının sebebi sistemden dolayı değil. Sakın inanmayın. Sittin sene bu başkanlığı bu millet onlara vermez de onun için karşılar. Neden vermez? Çünkü onlar önce milletin neye inandığını, nasıl giyindiğini, nasıl yaşadığını değiştirmeye çalıştılar. Sen ne karışıyorsun ya. Nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşar insan. Nasıl inanıyorsa öyle inanır insan. Sen onun özeline nasıl girebilirsin. Onlar kendi kafalarında uyduruk bir medeniyet tasarrufu icat ettiler, sonra herkesi o kalıbın içine sokmaya çalıştılar. Tarihi bin yıldan fazla olan bir millet senin kalıbına girmez. Eğer sen milletin sana ne söylediğini anlarsan, millet senin arkandan yürür. Herkes sanıyor ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın gücü, partisinin gücünden, arkasındaki iktidar gücünden. Değil kardeşim, Recep Tayyip Erdoğan’ın gücü milletinden geliyor."
(İHA)