Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2. Dünya Teknoloji, İnovasyon ve Girişimcilik Konferası’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Dünyada yeni bir döneme girildiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Dünyadaki bütün dengeler soğuk savaş sonrası değişti. Ama henüz dünyada bir denge kurulamadı. Bugün yaşanan birçok karışıklığın temel sebebi de bu dengesizlik durumunun devam etmesidir. Bu dengesizlikten en çok nasip alan da bizim yakın coğrafyamızdır. Suriye krizi, Irak’ın parçalanması da aslında dünya siyasetindeki bu parçalanmanın bir göstergesidir. Suriye savaşının dünya siyasetindeki bütün dengeleri bozucu, dünyada barışın sağlanmasını engelleyici son derece tehlikeli bir pozisyona geldiğini bir kere daha ifade etmek isterim. Aynı şekilde Irak’ın toprak bütünlüğünün bölünmeye başlaması, farklı unsurların güç mücadelesinin Irak’ın geleceğine ilişkin kaygıları ortaya çıkardığı bir dönemde de Irak konusundaki siyasette de herkesi uyanık olması gerektiğini ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
“DEAŞ NE KADAR TEHLİKELİ BİR TERÖR ÖRGÜTÜ İSE PKK VE PYD’NİN DE AYNI ŞEKİLDE TEHLİKELİ TERÖR ÖRGÜTLERİ OLDUĞUNUN ALTINI ÇİZİYORUZ”
“Biz hem Suriye hem Irak’ın toprak bütünlüğünden yanayız” diyen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Bütün terör örgütlerinin tasfiye edilmesi, Suriye halkının kendi demokratik yönetimini kurması, Irak’ın da kendi iç bütünlüğünü koruyarak yeni bir Irak’ı oluşturması ve demokratik bir katılımla hepsinin işin içinde olduğu sistemin kurulmasıdır. Şu anda vekalet savaşları devam ediyor ama hiçbir ülkenin Suriye’deki sorunu tek başına çözme gücü yok. Dolayısıyla burada Amerika’nın Rusya’nın hepimizin ortak çalışma alanımız ‘nasıl Suriye’de adil ve kalıcı bir barışı kurarız’ olmalıdır. ‘Nasıl terör örgütlerini tasfiye ederiz’ olmalıdır. Terör örgütlerinden birini DEAŞ’ı tasfiye ederken, başka bir terör örgütün halkların başına bela etmek akıllıca bir iş değildir. Bölge barışına hizmet etmek, dünya barışına hizmet etmez. Bizim tavrımız burada da açık. Nasıl Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünü savunuyorsak, bütün terör örgütlerinin tasfiye edilmesini de savunuyoruz. Bu anlamda bizim için DEAŞ ne kadar tehlikeli bir terör örgütü ise PKK ve PYD’nin de aynı şekilde tehlikeli terör örgütleri olduğunun altını çiziyoruz. Eğer ABD ve diğer müttefiklerimiz bu bölgede bir barış arayışı içerisindelerse sağdan say 3-5 bin kişi, soldan say 3-5 bin kişilik bir terör örgütü ile işbirliği yapmak değil, bölgenin tek ekonomik ve siyasi istikrar sahibi ülkesi olan Türkiye ile işbirliği yapmanın kendi milli menfaatleri bakımından da en akılcı olduğunu ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.
“‘TÜRKİYE MÜTTEFİKİMİZDİR’ DİYENLERİN, TÜRKİYE’NİN DÜŞMANI OLAN SİLAHLI GRUPLARA SİLAH VERMESİNİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Oradaki görüntüler hepimizin içini paralıyor. Bizim müttefikimiz, 1952’den beri NATO çerçevesinde işbirliği içerisinde olduğumu, lafı geldiği zaman ‘Türkiye müttefikimizdir’ diyenlerin, Türkiye’nin düşmanı olan silahlı gruplara silah vermesini asla kabul etmemiz mümkün değildir. Bu bölge barışına da hizmet edecek bir durum değildir. Diyelim Rakka’dan DEAŞ’ı çıkarıp attınız. Yüzde yüzü Arap olan bir Rakka’da etnik temizlik yapmak üzere hazır bekleyen bir PYD’yi oraya sürerseniz orada ortaya çıkacak olan insani sorunları nasıl önleyeceksiniz. Burada PYD ve YPG güçleri ile ya da adına başka bir şey dedikleri güçlerle Amerikalıların yan yana resimlerinin bulunması rencide edicidir, Türkiye’ye zarar veren bir görüntüdür. Aynı şekilde Amerika’ya da zarar veren bir görüntüdür” ifadelerini kullandı.
“EĞER DOSTSAK BUNLARI YAPMAYIN UYARISINDA BULUNACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile görüştüğünde Amerika’nın PYD ile işbirliğinin Türkiye’de 80 milyonu nasıl rahatsız ettiğini ifade edeceğini düşündüğünü söyleyen Kurtulmuş, “Bütün bunların Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Trump ile yapacağı görüşmenin öncesinde ortaya çıkmasını da ben şahsen daha yararlı buluyorum. Hiç olmazsa sorun önceden ortaya çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımız elimizdeki bütün bilgileri ve belgeleri, Türkiye’nin bu perspektifini detaylı bir şekilde sayın Trump ile bunları paylaşacak. Eğer dostsak bunları yapmayın uyarısında bulunacak. PYD ile işbirliğinin Türkiye’de 80 milyonu nasıl rahatsız ettiğini, Türkiye Amerikan ilişkilerine ne kadar zarar verdiğini kendisi ile de paylaşacaktır diye düşünüyorum. Görüşmelerin sonunda ortaya çıkan bu yanlış görüntülerin düzeltileceğini, Suriye bağlamında ABD’nin destek verdiği bu terör grupları ile olan ilişkilerini gözden geçireceğini ümit ediyorum” dedi.
Kurtulmuş sözlerine şöyle devam etti:
“Aynı şeyleri Suriye’nin batı bölgelerinde Rusya için söyleyebiliriz. Rusya ile de aramızda bir gerilim oldu. Çok şükür bu gerilim yerini karşılıklı bir ittifaka bıraktı. Yeni dönemin gereği Rusların da Suriye’nin kuzeyindeki başka bölgelerde PYD-YPG güçlerine destek vermemesi, oradaki sorunların çözümü için Türkiye ile işbirliğini sürdürmesi ve özellikle Suriye barışının ilan edilen çatışmasızlık bölgeleri çerçevesinde korunabilmesi için koordinatör ülke olarak Türkiye, İran ve Rusya’nın işbirliği içerisinde bu süreci takip etmesinin, Rusya’nın milli menfaatleri bakımından da en akılcı yol olduğunu ifade etmek isterim. Bugün evet herhangi bir şekilde ‘elimiz kuvvetlensin, elimizde ilave bazı kartlar olsun’ diyerek bu terör gruplarına silah verilebilir, bunların sırtlarını sıvazlayabilirler ama bunların Türkiye’ye zarar verdiklerinden daha fazla zararı Amerika ve diğer ülkelere verir diye düşünüyorum. Herkesin ciddi şekilde bu meseleleri değerlendireceği döneme gireceğiz. Yanlışlıklardan geri dönülecektir ve Türkiye inşallah Güney sınırını koruyacak her türlü kararlılığı ve gücü ortaya koyacaktır.”
(Mehmet Başa / İHA)