Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM’nin Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili raporu hakkında, "Bundan sonraki süreçte BM’nin ya gerçeklerin aydınlatılmasıyla ilgili bir komisyon kurması gerekiyor ya da BM soruşturması başlatması gerekiyor. BM soruşturması için Güvenlik Konseyi’nden bir karar çıkması gerekiyor. Bunu ihtimal dahilinde görmüyoruz. Maalesef bazı ülkelerin tutumu sebebiyle" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Varsak-Otogar 11 kilometrelik 3. etap hafif raylı sistem hattının test sürüşünü gerçekleştirdi. Vatman koltuğuna geçen Bakan Çavuşoğlu, tramvayı yaklaşık 10 kilometre götürdü. Vatandaşlar ve partililer tarafından ilgiyle karşılanan Bakan Çavuşoğlu daha sonra partisinin Kepez İlçe Başkanlığınızı ziyaret etti.
BAKAN ÇAVUŞOĞLU, ZİYARET ÇIKIŞI GÜNDEME DAİR AÇIKLAMALARDA BULUNDU.
BM’nin Cemal Kaşıkçı raporuyla ilgili bir soru üzerine Çavuşoğlu, “BM Raportörü ön bilgi toplamak için Türkiye’ye geldi Agnes Callamard. Uzman ekiplerde vardı. İlk önce ben görüştüm sonra Adalet Bakanımızla görüştüler. Yine Milli İstihbarat Başkanlığımızla bir görüşme gerçekleştirdiler. İstanbul Cumhuriyet Başsavcımızla görüştüler. Dolayısıyla gerekli mercilerden detaylı bilgiyi aldılar. Tabii ki soruşturma sürecinde elde ettiğimiz bilgi ve delilleri de paylaştık. Süreçle ilgili genel bilgiler de verdik. Bu resmi bir soruşturma değil ön bilgi toplamak için gelen bir heyetti. Bundan sonraki süreçte BM’nin ya gerçeklerin aydınlatılmasıyla ilgili bir komisyon kurması gerekiyor ya da BM soruşturması başlatması gerekiyor. BM soruşturması için Güvenlik Konseyi’nden bir karar çıkması gerekiyor. Bunu ihtimal dahilinde görmüyoruz. Maalesef bazı ülkelerin tutumu sebebiyle" dedi.
"BM’NİN İNİSİYATİF ALMASI İSABETLİ OLACAKTIR"
Bakan Çavuşoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Ama gerçeklerin aydınlatılmasıyla ilgili bir komisyonun kurulmasını Genel Sekreterin kendisi yada İnsan Hakları Komiseri gerçekleştirebilir. İki gün önce Washington’da da bazı ülkelerin dışişleri bakanlarıyla bu konuyu değerlendirdik. Önümüzdeki günlerde bazı ülkelerle birlikte bu başvuruyu yapacağız. Çünkü bugüne kadar halen cevaplanmamış sorular var. Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda önce öldürülüp, sonra cesedinin parçalandığını Sudi Arabistan’da itiraf etti. Ama cesedin nerede olduğunu, parçaların nerede olduğunu henüz bilmiyoruz. Ailesinin de hakkı, özellikle soruşturmanın tüm soruların cevabının aydınlatılmasıyla birlikte sonuçlandırılması açısından da çok önemli. Diğer taraftan herkes bu cinayetin arkasında kim var talimatı kim verdi konusunda tahminleri yorumları var ama henüz bu konuda Sudi Arabistan tarafından net bir cevapta almış değiliz. Ayrıca Türkiye’de yerel işbirlikçilerin olduğunu itiraf ettiler. Fakat bu işbirlikçilerle ilgili bize henüz ulaşmış bir bilgi yok. Türkiye elindeki bilgileri, delilleri tüm uluslararası camiayla paylaştığı gibi Sudi Arabistan’la da paylaşmıştır. Bunun karşılığında Sudi Arabistan’dan henüz bu konularla ilgili, orada yürütülen soruşturmayla ilgili bir bilgi alınamamıştır. Bu gerçekler ışığında BM’nin inisiyatif alması en isabetli yol olacaktır. Raportörün burada özellikle bulguları bizim bugüne kadar tespitlerimizle örtüşüyor, bu da önemli."
"HENDEK OPERASYONLARI NEDENİYLE AİHM YAPILAN BAŞVURULARIN REDDEDİLMESİ"
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 2015-2016 yıllarında olan hendek operasyonlarıyla ilgili Türkiye’nin aleyhine başvuru da bulunulmuştu. Bu başvurular oy birliğiyle reddedildi, bu konuyla ilgili düşüncelerinin sorulduğu Çavuşoğlu, şu açıklamayı yaptı:
“Her şeyden önce İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu kararı kesindir. Diğer taraftan çukur eylemleri döneminde yürüttüğümüz operasyonlar için aldığımız tedbirlerde sivil insanların zarar görmemesi içindi, sivil ölümlerin önüne geçmek içindi. Bu teröristler sivilleri o zamanda canlı kalkan olarak kullandılar. Ve bunların İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvuru oy birliği ile reddedildi. Bu ayrıca mahkemenin Türkiye’de etkin bir iç hukuk yolu vardır, oraya da gitmelisin şekildeki yorumu, Türkiye’de etkin bir iç hukuk yolunu tüketmeden gittiklerinin bir göstergesidir. Ve buna benzer 30’dan fazla dava vardı. Diğer başvurulara da emsal teşkil edecek bir karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden çıktı. Teröristlerin ve onların destekçilerinin yaptıkları başvurular reddedilmiş oldu."
(İsa Akar - Mustafa Bürge /İHA)