Milli Savunma Bakanı Canikli, 2018 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2016 Kesin hesap kanun tasarısı ile Sayıştay Raporları görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bakan Canikli S400 füzelerine ilişkin olarak, "S400 füzelerinin kontrolü tamamen Türkiye’de olacaktır. Dost, düşman tanıma sistemi de değiştirilecektir. Ona ilişkin yazılım değişimleri başlamıştır, Türkiye’de oraya aktif bir şekilde katılmaktadır. Ama bütün tasarruf yetkisi de nerede konuşlanacağı, ne zaman kullanılacağı ile ilgili tasarruf yetkisi Türkiye’de olacaktır. NATO sistemlerinden en büyük farkı da budur.
"Hem S400’ler için hem de patriotlar için görüşmeler devam ediyor"
2.5 milyar dolara satın alıyoruz. İki sistem olarak alıyoruz. İhtiyacımızı da karşılamıyor belki onun gibi 10 tane daha ihtiyacımız var. Bu sistem için gündeme gelen rakam farklıydı. S400 en etkililerden bir tanesi. Karşılama mesafesi 360 kilometre. 360 kilometre kala balistik füzeyi karşılama yeteneğinde sahip, isabet oranı çok yüksek. Patriot sistemi de temas üzerine kurulu. Balistik füzeyle temas ederek patlatılıyor. S400 temassız patlatıyor" diye konuştu.
Bakan Canikli, S400 alımlarının ikinci etabında teknoloji transferinin gerçekleştirileceğini kaydederek, "Bir taraftan S400’leri satın alıyoruz, bir taraftan EUROSAM ile aynı fonksiyona sahip sistemleri geliştirmek için çalışma başlattık. Patriotlarla ilgili teklifimiz var. Türkiye tamamen kendi imkanlarıyla geliştireceği bir platformun çalışmasını başlattık. Hem S400’ler için hem de patriotlar için görüşmeler devam ediyor" şeklinde konuştu.
"FETÖ’nün bilinen, iz bırakan tüm bölümleri boyutları ortadan kaldırıldı"
FETÖ ile mücadeleye ilişkin olarak Canikli, "FETÖ’nün bilinen, iz bırakan tüm bölümleri boyutları ortadan kaldırıldı. Ama bilinmeyen ciddi bir bölümü olduğunu tahmin ediyoruz. Daha önce iz bırakmayan FETÖ mensubunun son zamanlarda artan etkin pişmanlıkla verdiği bilgiler üzerine tespit ettiğimiz inanılmaz isimler var. Kontörlü telefonlar üzerinden iletişim kurduğu bir sistem var. Ona ilişkin de yoğun tespitler var. Orada hata yapamamak için yüzde yüz isabetle çalışmak için oran çok düşük olsa da o telefondan aile bireyleri tarafından da aranabiliyorlar. Yüzde yüz kesinliğe ulaştırmak için çalışma yapıyoruz. Her gün yeni ihraçlar, açığa almalar söz konusudur" dedi.
Canikli, Türkiye’nin yerli silah sanayisinin önemine işaret ederek şunları söyledi:
"Eğer Türkiye son 15 yılda geliştirdiği silah sistemlerine sahip olmamış olsaydı, yerli imkanlarla geliştirdiği silah sistemlerine sahip olmamış olsaydı, bugün çok büyük ihtimalle toprak bütünlüğümüzü savunmakta çok zorlanırdık, daha büyük bedeller ödemek zorunda kalırdık."
Askeri okulların kapatılmasının söz konusu olmadığının altını çizen Bakan Canikli, bu okullara girişlerde FETÖ’nün etkisine dikkat çekerek, "Sağlık raporlarını düzenleyen ekipten tutun da, sınav komisyonuna kadar, not verenler tamamı örgütün kontrolünde. Öğrencilerin tamamı örgütün süzgecinden geçerek alınmış öğrenciler. Biz kapatmadık. Türk Silahlı Kuvvetleri harekat, askerlik ile ilgili konulara yönelsin, onun dışında ihtiyacı olan personel temini, lojistik sağlaması tedarik Milli Savunma Bakanlığı tarafından karşılansın. Bu ayrım doğru bir ayırım. Bu düzenlemeden sonra Türk Silahlı kuvvetleri özellikleri tam olarak tanımlanmış. Personel ihtiyacını belirleniyor. Personel ihtiyacı Milli Savunma Üniversitesi vasıtasıyla Bakanlık tarafından karşılanıyor. Silah sistemleri, diğer ihtiyaçları Milli Savunma Bakanlığı bunların kuvvetlerimizin talebi, ihtiyacı çerçevesinde karşılıyoruz" diye konuştu.
Bedelli askerlikle ilgili olarak Canikli, "Şu anda hükümetimizin gündeminde bedelli askerlik söz konusu değil. Vakti gelen kardeşlerimiz, yükümlülükleri çerçevesinde bu görevlerini ifa etsinler. Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde, mücadeleye zarar verebilecek bir düzenleme yapılması söz konusu değil, doğru da değil" ifadelerini kullandı.
"Muvazzaf subay ve polis şehit olmaları durumunda çocukları askerlik görevinden muaf olmamaları ile ilgili hükmü değiştiriyoruz"
15 Temmuz şehitlerinin yakınlarının istihdam edilmesine yönelik imkandan diğer şehit ailelerinin de yararlanabileceğini söyleyen Bakan Canikli, "Şehitlerin çocuklarının askerlik hizmetinden muaf olması ile ilgili düzenleme var. Yükümlü olan şehitlerimizin birinci derece yakınlarının var. Görev yapan asker ver polis çocuklarına askerlikten muaf olma imkanı verilmiyor. Şimdi onu sağlıyoruz. KHK ile sağlayacağız. Muvazzaf subay ve polis şehit olmaları durumunda çocukları askerlik görevinden muaf olmamaları ile ilgili hükmü değiştiriyoruz. Onunla ilgili KHK önerildi. Uzman erbaşlara da zati silah edinme imkanı getiriliyor" dedi.
Esad’ın Türkiye hava sahası üzerinden Moskova’ya gittiğine ilişkin iddialara Canikli, "Onu biz bilmiyoruz. Rusya ile ilişkilerimiz çerçevesinde bu adımlar atıldı. Orada uçuş kuralları bellidir. Bazı uçuşlarda yolcu bilgileri verilir. O bilgilerde verilenler çerçevesinde söz konusu değil. Onların kuralları bellidir" diye konuştu.
Taşeron örgütlere değinen Canikli, "PKK, DEAŞ’ın taşeron örgüt olarak kullanıldığı açığa çıkmıştır tartışmasız şekilde. Projenin temel hedefi bölgenin daha kolay yönetilebilmesini temin amacıyla devletlerin, siyasi organizasyonların şekillendirilmesidir. Bunun başında da Türkiye gelmektedir. Türkiye’nin bu amaçla istenildiği gibi kolay yönetilebilir bir ülke olmadığı anlaşılmıştır. Türkiye oyunu bozan ülke olmuştur. Türkiye’nin toprak bütünlüğünü kaybedilmesi sonucunu doğuracak şekilde bir çalışmanın olduğudur. Terör örgütleri de bu amaca yönelik hizmet eden paravan organizasyonlardır" değerlendirmesi yaptı.
(Ahmet Umur Öztürk /İHA)