AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, Galatasaray Kulübü’nün Hakan Şükür ve Arif Erdem’i FETÖ bağlantıları nedeniyle değil, aidat ödemedikleri gerekçesiyle ihraç etmesine sert tepki gösterdi, FETÖ’nün Gezi olaylarına benzer bir toplumsal kalkışma peşinde olabileceğini iddia etti.
AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, Galatasaray Kulübü’nün Hakan Şükür ve Arif Erdem’i aidat ödemedikleri gerekçesiyle ihraç etmesine ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Kocabıyık, "Hakan Şükür ve Arif Erdem aidatlarını ödemedikleri için ihraç edilemezler. Onlar darbe girişimine katıldıkları ve ondan sonra da onları destekledikleri için vatan hainidirler ve vatan hainlerinin Galatasaray’da yeri yoktur" derken, FETÖ’nün Gezi olaylarına benzer bir toplumsal kalkışma peşinde olabileceğini öne sürdü.
"GALATASARAY’A HİÇ YAKIŞTIRAMADIM"
Hüseyin Kocabıyık, Galatasaray Kulübü’nün kararı hakkında şunları söyledi:
"Ben çok üzgünüm. Galatasaray gibi hepimizin sempati duyduğu, spor tarihimize başarılar kazandırmış bir kulübün böyle bir görüntü vermesi skandaldır. Hiç yakıştıramadım Galatasaray’a. FETÖ’ye ne olduğu ortaya çıktıktan sonra dahi açıkça destek veren ve örgüt üyesi olduğu şeklindeki tanımları hak eden iki kişinin Galatasaray ile ilişkilerinin kesilmemesi için sergilenen bir tavır söz konusu ve bu tavır çok düşündürücü ve tehlikelidir. Hakan Şükür, eskiden attığı golleri ile hatırlanıyor. Şimdi beni konuşturmasınlar. Milli takım için gol atan sporcuları severiz ama sporcular hem kulüplerinde hem milli maçlardan sonra bu ülkenin insanlarının vergileri ile oluşturulmuş primler alıyorlar. Galatasaray kongresinde Cumhurbaşkanı yuhalanıyor. Bu terbiyesizliktir. O Cumhurbaşkanı ki Arena Stadı’nı Galatasaray’a hediye etmiştir. Galatasaray Kulübü’ne bu vefasızlık yakışıyor mu? Herkesin oturup düşünmesi lazım. Savundukları kişinin 15 Temmuz gecesi tweeti gören var mı? ’Hiç kimse sokağa çıkmasın’ diyor. Niye? Darbeciler rahat rahat darbe yapsın diye. Bunu yazan adam bu darbenin içinde.”
"GALATASARAY TARİHİNİN EN BÜYÜK HATASINI YAPTI"
"Tüm gerçekler ortadayken Hakan Şükür üzerinden FETÖ ile mücadeleyi delmek şeklindeki oyuna hiçbirimizin alet olmaması lazım" diyen Kocabıyık, "Hakan Şükür ve Arif Erdem aidatlarını ödemedikleri için ihraç edilemezler. Onlar darbe girişimine katıldıkları ve ondan sonra da onları destekledikleri için vatan hainidirler ve vatan hainlerinin Galatasaray’da yeri yoktur. Hakan Şükür ve Arif Erdem kim oluyor? Galatasaray tarihinin en büyük hatasını yapmıştır. Bu kulübe böyle bir hata yakışmaz. Cumhurbaşkanının gönlünü almalıdırlar. Galatasaray camiasının önemli bir kısmı da bizim gibi düşünüyor. Bu bir Hakan Şükür olayı değil FETÖ operasyonu. Gezi olaylarına benzer bir toplumsal kalkışma peşindeler. Bunun için de uygun zemin spor camiası. Galatasaray çok dikkatli ve seri kararlar alarak kulübü bunun içinden kurtarmalılar. Galatasaray’da bir sızma var; zaten futbol imamları oradaydı. Ama şimdiki olay içeriye sızanların oluşturduğu bir tablo değil. Bu FETÖ’nün küresel karargahının genişlediği bir olay. Galatasaray’ın içinde bir tane bile FETÖ’cü olamayabilir ama burada yapılmak istenen Galatasaray seyircisi ile hükümeti karşı karşıya getirmek. Hükümet karşıtlığı ile aklıselimini kaybetmiş insanları kullanıyorlar. Onlar FETÖ’nün kendilerini kullandıklarının farkında bile değiller. Galatasaray’ın stadını devlet yaptı al sen kullan bunu dedi tahsis etti. Galatasaray bir kuruş para vermedi" ifadelerine yer verdi.
“GENETİĞİ BOZULMUŞ PARLAMENTER SİSTEM”
Referandum sürecinde siyasi parti temsilcilerinin zaman zaman birbirine sert yanıtlar verdiğini ancak toplumda belirgin bir kutuplaşma yaşanmadığını belirten Kocabıyık, şunları söyledi:
“Taraflar birbirlerine zaman zaman sert karşılıklar verse de şu ana kadar herhangi bir olay olmadığı gibi halkımızın arasında kuvvetli bir kutuplaşma görülmüyor. Ben bunu Türk halkının demokratik olgunluğuna bağlıyorum. Türkiye 67 yıldır anayasa literatüründe genetiği bozulmuş parlamenter sistemle yönetiliyor. Bizim 67 yıllık parlamenter sistem tecrübemiz aynı zamanda bir darbeler ve kriz tarihidir. Hepimiz bu acılı ve zorlu tarihin içinde yaşadık. Bu tarihin artık son bulması gerektiğini düşünüyoruz. En son yaşadığımız korkunç bölüm 15 Temmuz darbe ve işgal girişimidir. Bu anayasa değişikliğine değişik isimlendirmeler yapılabilir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş 15 Temmuz demokrasi direnişinin siyasal hukuk haline dönüşmesidir. Yeni Hükümet Sistemi kabul edilecek ve Türk milleti tarihsel yolculuğuna daha çok demokrasi ile devam edecektir. Biz buna içtenlikle inanıyoruz."
“İZMİR’DE ’EVET’ OYLARI YÜKSELİYOR”
Gazetecilere sahadaki gözlemlerini anlatan Kocabıyık, İzmir’de evet tercihlerinin yükselişe geçtiğini kaydetti. Kocabıyık, şöyle devam etti:
“Benim beklentimin aksine İzmir’de teşkilatlar çok diri. CHP’ninki nasıl bilmiyorum. Ben teşkilatların yorgun olabileceğini düşünerek bir performans düşüklüğü bekliyordum ama öyle olmadığını görüyorum. Doğu ve Güneydoğu’da beklenmedik bir oy alacağımıza inanıyorum. Bölge PKK’nın vesayetinden kurtarıldıkça insanlar daha sağlıklı değerlendirmeler yapıyor. Zaten HDP’ye giden oylar eski AK Parti oylarıydı. Bunlar da evet yönünde dönüyor. Akdeniz’de evet ve hayır arasında çok fark görünmüyor. Ege’de ise açıkça söylemek gerekirse hayır oyları son 10 güne kadar öndeydi. Ama bu ilerleme durdu ve evetler ilerlemeye başladı. Hayır oylarında stabil bir durum var ama ’evet’lerde bir yükseliş trendi var. Hızlı değil ama istikrarlı. İzmir’de malum siyasi tercih gerektiren demokrasi olaylarında daha semboller üzerinden bir taraftarlık söz konusu. Fazla ideolojik bağımlılıklar üzerinden değerlendiriliyor. Diğer sebebi MHP seçmeninin İzmir’de diğer bölgelerden farklı siyasi karakteri var. MHP son günlerde buna yönelik ciddi tedbirler aldı. Dün Meral Hanım bir miting yaptı. Kalabalığa şöyle bir baktım çok iyi hazırlanmışlardı ama miting çok zayıf oldu. Yer gök onun resimleriyle doluydu. CHP de biraz destekledi ama buna karşılık miting çok zayıftı."
(Ceren Atmaca /İHA)