Özellikle 50 yaş üstü erkeklerde sıklıkla görülen Prostat Kanseri ülkemizde adeta akciğer kanseriyle yarışıyor. Ülkemizde akciğer kanseri ve prostat kanseri erkekler için her zaman birinci ve ikinci sırayı paylaşmaktadır. Her hastalıkta olduğu gibi prostat kanserinde de erken tanı konulması ve tedaviye başlanması bu hastalıktan kurtulmak için önem taşımaktadır. Genellikle 50 yaş ve üzerinde daha çok görülmesine karşın hastalığın görülme yaşı son yıllarda 40’lı yaşlara gerilemiştir. Özellikle ailenin erkeklerinin içinde prostat kanseri yaşamış olan varsa, hastalığın irsî karakteri sebebiyle tüm erkeklerin 40 yaşından itibaren ürolojik kontrollere başlaması önem arz etmektedir.
Prostat kanserinin belirtileri diğer prostat hastalıkları ile benzer olduğu için kandaki değerlere bakmak için PSA testi yapılmaktadır, eğer buradaki değerlerde yükseklik görülürse farklı teşhis yöntemleri ile sonuca gidilir. Ama belirtiler olmasa da bütün dünyada 40’lı yaşlarda her erkeğin yılda en az bir kez üroloji uzmanına gidip kontrol olması bu hastalığın erken tespit edilmesi için önem taşımaktadır.
Erkeklerde bu denli sık görülen prostat kanseri hastalığı için açıklamalarda bulunan Üroloji Uzmanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman; “Teşhise giderken yapılan biyopsi; eskiden klasik biyopsi şeklindeyken bugün “MR Füzyon biyopsi”dediğimiz şüpheli odağa yönelik parça alma yöntemi ile gerçekleşiyor. Böylece, kanserin prostatın hangi bölümünde olduğunu anlayabiliyoruz, buna bağlı olarak klasik standart tedavi dediğimiz radikal prostatektomi yani prostat organını kabuğuyla beraber vücuttan alıp atma ameliyatının artık daha hafif geçen yeni versiyonları ortaya çıktı. Böylelikle idrar kaçırma, kanal darlığı ve ereksiyon sorunları kısmen de olsa azalmış oldu. Bu tedavi yöntemlerinin başında da HİFU gelmektedir” dedi.
Prostat Kanserinde Modern Robotik Tedavi Yöntemi: HIFU
Prof. Dr. M. İhsan Karaman, son yıllarda güncelliği ve kullanımı artan HIFU tedavisi hakkında şu bilgileri paylaştı:
HIFU (High Intensity Focused Ultrasound=Yüksek Yoğunluklu Odaklanmış Ultrason Dalgaları), yayılmamış prostat kanserinin, kapalı-bıçaksız yolla robotik tedavisi yöntemidir.
Yüksek frekanslı ses dalgaları (Ultrason) tıpta organların görüntülenmesi için kullanılmaktadır. Ultrason probundan üretilen ses dalgaları dokuya iletildiğinde dokunun özelliğine göre bir kısmı emilir, bir kısmı geri yansır. Geriye yansıyan ses dalgaları analiz edilerek görüntü haline getirilir. Ses dalgaları dokulardan geçerken ısı oluşturur. Tanı için kullanılan ultrasonda ses dalgaları bir noktaya odaklanmadığından, bu ısı önemsenecek derecede değildir. Fakat ses bir noktaya odaklanırsa ve gücü arttırılırsa, odak noktasında ısı yüksek olur. Bu ısı 85-100 dereceye çıkartılabilir. Bu ısı derecesinde odak noktası yanar ve tahrip olur. Yanan yer sadece odak noktasıdır. Sesin geçtiği alanlarda yanma olmaz.
İşte, artık bazı kanserli dokuların yok edilmesi için bu teknoloji kullanılmaktadır. HIFU tekniği ile prostat kanseri tedavisinde, kalın barsaktan (anüsten) sokulan bir alet ile (prob) önce prostat değerlendirilir, bilgisayar programı yardımıyla yakılacak yerler belirlenir. Daha sonra cihaz, robotik programı ile belirlenen yerleri yakar. HIFU işlemi ameliyathanede, anestezi altında yapılmaktadır. Önce kapalı prostat ameliyatı (TURP) yapılarak prostatın idrar yolu çevresindeki kısmı temizlenir. Sonra yakma işlemi gerçekleştirilir. Hasta sadece iki gün kadar sondalı kalır ve sonra taburcu olur. Birkaç gün sonra normal günlük hayatına dönebilir.
HIFU ile yayılmamış prostat kanseri tedavisinin bazı avantajları şunlardır:
Etraftaki organlara hasar vermeden kanser dokusuna müdahale edilebilmesi.
Radyasyonun zararlı etkilerine maruz kalmama.
Hastanede kalma süresinin kısa olması.
Tedavinin bir oturumda sonuçlandırılması ve gerektiğinde ileride tekrar edilebilmesi.
Tedavi herhangi bir nedenle tamamlanamazsa diğer alternatif tedavi yöntemlerine geçişe olanak tanıması.
Radyoterapi (ışın tedavisi) sonrası lokal nükslerin tedavisine olanak tanıması.
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman, son olarak şu önemli konuya dikkat çekti: “Kanser gibi ciddi ve önemli bir hastalığı, iki saat süren, bir hafta sonra gündelik hayata dönülebilen, HIFU gibi kansız ve bıçaksız bir yöntemle ortadan kaldırabilmemizin tek ön şartı var. O da hastalığın erken yakalanması. Bu nedenle lütfen 40’lı yaşlardan itibaren yıllık üroloji kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.”