Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (COVID-19) yayılma hızı nedeniyle insanları tedirgin etmeye devam ediyor. Yediğinden içtiğinden şüphe duyar hale gelen insanlar, “Virüs kargo paketinden bulaşır mı?”, “Marketteki gıda ambalajından geçer mi?”, “Dışarıdan yemek siparişi vermek doğru mu?” gibi soruların yanıtını arıyor. Sabri Ülker Vakfı’nın derlediği bilgilere göre; New England Tıp Dergisi’nde yayınlanan yakın zamanlı bir çalışmada, koronavirüsün kargo paketi teslim alırken, marketteki bir gıda ambalajına dokunurken veya yemek siparişi tesliminde insanlara kolaylıkla geçemeyeceği, bu yolla bulaşma riskinin düşük olduğu belirtildi.
Aynı çalışmaya göre, COVID-19 salgınına sebep olan koronavirüs, bakır yüzeylerde 4 saate kadar, karton yüzeylerde 24 saate kadar, plastik ve paslanmaz çelik yüzeylerde 2-3 güne kadar saptanabiliyor. Ancak, virüsün seviyeleri (miktarı) hızlıca azalıyor. Virüsün yarı ömrünün paslanmaz çelik ve plastik yüzeyler üzerinde sırasıyla 5.6 saat ve 6.8 saat olduğu ortaya konuldu. Yarı ömür, viral konsantrasyonun yarıya düşmesi için gerekli olan zaman dilimidir ve sonrasında düşmeye devam eder.
Bulaş zincirini kırmak mümkün
Herhangi bir paketten virüsün size bulaşması için, paketi taşıyan kişinin COVID-19 ile enfekte olması ve sınırlı semptomlara rağmen çalışıyor olması gerekir. Diyelim ki, kargoyu taşıyan kişi burnunu sildikten sonra ellerini yıkamıyor ve paketinize bazı virüsleri bulaştırıyor. Bu varsayımda bile, virüsü bulaştırdıktan sonra sizin kapıda paketi teslim almanıza kadar geçen sürede virüs azalır. En kötü senaryoda, hasta kişi paketinizi alır, kapınıza gelir, elleri paketinize temas eder ya da teslim etmeden hemen önce paketinize hapşırır. Yaşanma ihtimali düşük olan bu varsayımda bile bu bulaş zinciri kırılabilir.
Uzmanlar bu durumu “Yeterli-Bileşen Neden Modeli” ile açıklıyor. Bu modeli bir pastanın dilimleri gibi düşünün. Hastalığın olması için, pastanın bütün dilimlerinin bir arada bulunması gereklidir. Hasta olan sürücünün, hapşırması/öksürmesi, viral partiküllerin pakete geçmesi ile paketin teslimi arasındaki sürenin çok kısa olması, tam olarak enfekte olan noktaya dokunmanız, sonrasında ellerinizi yıkamadan yüzünüze veya ağzınıza dokunmanız gerekir. Bu varsayıma göre paket üzerinde virüs olması enfekte olmanız için risk faktörüdür. Ancak sizi hasta etmek için tek başına yeterli değildir. Bulaş zincirini kırmak için şu önlemler alınabilir:
Paketi, kapınızın önünde birkaç saat bırakın veya kapının iç tarafına bırakıp ellerinizi tekrar yıkayın.
Paketin üzerinde virüs kaldığına dair endişeniz devam ediyor ise bir dezenfektan ile dış paketi silebilirsiniz veya dış paketi açıp geri dönüşüm kutusuna atabilirsiniz. (Sonra mutlaka ellerinizi yıkayın.)
Market alışverişinde dikkat edilmesi gerekenler
Market alışverişinde de koronavirüsten korunmak için alınması gereken basit önlemler var:
Sadece ihtiyacınız olduğunda alışveriş yapın (diğer müşterilerden yaklaşık 2 metre mesafe bırakarak) ve aldığınız ürünleri alışveriş arabasına veya sepete koyun.
Alışveriş yaparken ellerinizi yüzünüzden uzak tutun ve eve gelir gelmez ellerinizi yıkayın. Aldığınız ürünleri uzağa koyup tekrar ellerinizi yıkayın.
Satın aldığınız ürünleri kullanmadan önce sadece birkaç saat beklerseniz de paketlerin üzerindeki virüslerin sayısı büyük oranda azalır.
Aldığınız herhangi bir ürünü hemen kullanmanız gerekiyorsa ve ekstra önlem almak isterseniz, paketi bir dezenfektan ile silin.
Normalde olduğu gibi bütün meyve ve sebzeleri yıkayın.
Riski en aza indirgemek mümkün
Yüzeylerden hastalığın bulaşma riski vardır. Riskin tamamını hiçbir zaman ortadan kaldıramayız; amacımız bu riski en aza indirgemek çünkü belirli zaman aralıklarında market alışverişi yapmamız veya kargo paketlerini teslim almamız gerekecektir. Fakat sık sık elleri yıkamak dâhil temel önlemleri bilir ve bu önlemleri alırsak, siparişi teslim eden sürücünün getirdiği paketten, restorandan gelen paket servislerden ya da marketten alınan ürünlerden kaynaklanan virüs tehlikesi büyük oranda azalır.