İlkbaharda etkisini artıran alerji konusunda vatandaşları uyaran Dr. Yeşim Günel, mevsimsel alerjilerin her yıl dünyada milyonlarca kişiyi etkilediğini söyledi.
Yaşar Üniversitesi İş yeri Hekimi Dr. Yeşim Günel, mevsimsel alerji konusunda bilgi verdi. Dr. Günel, kaşıntı, yaşarma, kızarıklık, sürekli hapşırma durumunun ortaya çıktığını ifade ederek, "Vücudumuzda alerjik reaksiyonların oluşmasına neden olan polen, küf, toz, hayvan tüyü gibi maddelere alerjen denir. Vücut bu madde ile karşılaştığı zaman biyokimyasal bir silah olan histamin üretir ve alerjik belirtiler başlar. Bunun sonucunda vücutta ve gözlerde kaşıntı, yaşarma, kızarıklık, sürekli hapşırma, burunda tıkanıklık ve akıntı, geniz akıntısı, akciğerde ise salgı artışı, öksürük, hırıltı gibi bulgular oluşabilir. Bu bulgular uykuyu, yemek yeme ve yaşam şeklini olumsuz etkiler, okul ve iş gücü kaybına yol açarak iş veya okulda verim azalmalarına sebep olabilir. Burun tıkanıklığı süresi uzadıkça bu durum sinüzit, orta kulak iltihaplanmaları ve kulakta sıvı toplanması gibi hastalıklara zemin hazırlayabilir. Aynı zamanda, astım ve benzeri solunum yolu hastalıklarını da tetikleyebilir ve bunları şiddetlendirebilir” dedi.
Klinik, muayene ve alerji deri testleri ile tama yakın tanı konulduğunu ifade eden Günel, bilinçsiz ilaç kullanımı konusunda da uyardı. Dr. Günel, “Eğer şikayetler ilaçlarla geçmiyorsa ve giderek artıyorsa spesifik alerji tespit edilenlere aşı tedavisi uygulanabilir” diyerek bahar alerjileri ile baş edebilmek için yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
"Polenlerin uçuştuğu mevsimlerde kapı ve pencerelerinizi kapalı tutun. Rüzgarlı havalarda evde kalmaya çalışın. Pencere ve kapı pervazlarında toz birikimi çok olduğu için buraları sık sık ıslak bezle temizlenmesi gerekir. Mümkünse klima kullanın. Klima sadece serinletmekle kalmaz, polen ve mantar sporlarını da filtre eder. Dışarı çıkarken toz maskesi kullanılabilir. Eve gelindiğinde, giysiler değiştirilerek ve duş alınarak saç ve ciltte kalan polenler uzaklaştırılabilir. Özellikle kaloriferli evlerde kuru ev havasına engellemek için hava nemlendiricisi kullanmak faydalıdır. Nem ve mantar ürettikleri için evlerde çiçek ve bitkiler bulundurulmamalıdır. Giysiler mümkünse açık havada değil çamaşır kurutma makinesinde kurutulmalıdır. Tüylü ve yünlü battaniyeler yerine pamuklu ve sentetik olanları tercih edilmelidir."
HER GÜN SÜT, HAFTADA İKİ KEZ BALIK
Yaşar Üniversitesi MYO Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel de, baharda olası halsizlik durumlarına kalkan olabilecek gıdalar hakkında bilgi verdi. Uzel, şöyle devam etti:
"Özellikle A, C ve E vitaminlerini içeren besinler tüketilmeli; selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin alımı omega yağ asidi içeren yiyecekler ile takviye edilmelidir. Sadece D vitamini besinlerde az miktarda bulunur, bu amaçla havaların ısınmasından da faydalanarak güneş ışığından yeteri kadar yararlanılmalıdır. D vitamininin yanı sıra kalsiyum ve fosfor tüketimi haftada en az 2 kez balık ve her gün süt tüketimi ile desteklenmelidir. Vitamin ve mineralce zengin olan besinlere ek olarak günlük süt-yoğurt grubu gıdalar ihmal edilmemeli, kefir de yiyecek alternatifleri arasında yer almalıdır. Mevsim yorgunluğu, halsizlik, artan strese bağlı olarak da seyri artabilen depresifliği biraz da olsa kontrol edebilmek için de B vitamini içeren yiyecekleri uygun miktarda tüketmek gerekmektedir. Tam tahıllı ekmek, baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve süt ürünleri B vitamini içeren yiyeceklerdir. Bol sebze meyvenin yanında bol bol su içmek de hem bireylerin kendilerini iyi hissetmesini sağlar, hem de kan şekerinin kontrol edilmesinde yardımcı olur."
(İHA)