Kılıçdaroğlu: Devlet ortak akılla yönetilir
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Devlet kinle, intikam duygusuyla değil, ortak akılla yönetilir. Cumhuriyetin kuran felsefe hepimizin ortak değeri olmak zorundadır" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye genelinde düzenlediği "Türkiye’yi Böldürtmeyeceğiz" mitinglerinin ilkini Adana’da yaptı. Aladağ ziyaretinin ardından karayolu ile Adana’ya dönen ve Uğur Mumcu meydanında gerçekleştirilen mitinge katılan Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, eşitlik, adalet, özgürlük, hukuk devletinin önemine vurgu yaptı, camiye, kışlaya siyasetin sokulmaması gerektiğinin altını çizdi. Kılıçdaroğlu, bu konularda her bireyin hakkını CHP olarak sonuna kadar arama, iktidar oldukları takdirde de garanti altına alma sözü verdi.
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Camiye kışlaya askeriyeye siyaseti sokmayalım. Eğer camiye kışlayı sokarsanız, ibadet yerine siyaseti sokarsanız toplumu ayrıştırır bölersiniz. Biz diyoruz ki Türkiye hepimizin Türkiyesidir. Buradan söz veriyoruz. Kışlaya, ibadethaneye siyaseti sokmayacağız. Umuyorum Ankara’da bizi dinleyenler de söz vermiştir. Cumhuriyetin kurucu değerlerine sahip çıkacağız, cumhuriyet özgür bireylerin cumhuriyeti ise kurucu değerlere sahip çıkacağız. Cumhuriyeti kuran felsefe hepimizin ortak değeri olmak zorundadır. Çünkü cumhuriyeti kuranlar ağır bedeller ödediler, torunlarına çocuklarına daha güzel bir Türkiye’yi bırakmak için mücadele ettiler. Onun için sahip çıkmak zorundayız. Demokratik parlamenter sisteme sahip çıkacağız. Ortak değerimizdir. 140 yıllık bir gelenek var bunun arkasında. Bir kişi çıkacak gelecek, benim çoğunluğum var sistemi değiştireceğim diyecek. Olmaz öyle şey. Bu ülkenin temelinde milli irade vardır, rahmetli İnönü’nün deyimi ile sen kim oluyorsun da bu ülkede rejimi değiştiriyorsun. Hadi canım sen de" dedi.

"ADALETİN, ÖZGÜRLÜĞÜN OLMADIĞI YERDE DEVLET OLMAZ"
Adaletin, özgürlüğün olmadığı yerde devlet olmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Yargı bağımsızlığı, adalet bizim için önemlidir. Adaletin olmadığı bir yerde devlet olmaz, çünkü adalet mülkün temelidir. Adalet kutup yıldızı gibidir. Bütün kainat etrafında döner. Hukukun üstünlüğü yargı bağımsızlığı siyasete alet edilmemelidir. Eğer yargı buna alet edilirse düşünce özgürlüğüne fren koymuş olurlar. O nedenle yargı bağımsızlığı hukukun üstünlüğü hepimizin üzerine titremesi gereken değerlerdir. Adalet zulmün zalimin önünde olmak demek değildir. Zalime ve zulme karşı direnmek bizim görevimizdir. Zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır. Zalime karşı durup insan haklarını ve adaleti savunacağız" diye konuştu.

"DEVLET ORTAK AKILLA YÖNETİLİR"
Devletin akılla yönetileceğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: "Devlet irfanla yönetilir, bilgiyle yönetilir. Devlet kinle yönetilmez, intikam duygusuyla devlet yönetilmez. O nedenle söylüyorum liyakat, bilgi tecrübe esastır. Devlet yönetiminde bunu söylediğimiz zaman bazı çevreler diyor ki önemli olan Müslümanlıktır. Onlar Müslümanlığı da bilmiyor. İslam ne diyor işi ehline vereceksiniz diyor, onu bile bilmiyorlar. Biz inançlarımıza saygılıyız. Devlette liyakatın işi ehline vermenin önemini biliyoruz. Türkiye hepimizin Türkiyesi ise onun bunu adamı, şu cemaatin bu cemaatin adamı değil devlet yönetiminde liyakat esas alınmalı. Devlet birilerinin istedi gibi yönettiği bir sistem değildir. Devlet liyakattır, adalettir hukuktur. Olağanüstü hal uygulamalarını görüyorsunuz. Binlerce öğretmenin işine son verildi, açığa alındı. Gencecik çocuklar kapının önüne konuldu. Bütün arkadaşlarıma söylüyorum, CHP iktidarında hepsinin itibarı iade edilecektir. Zulme ve hukuksuzluğa karşı duracağız. Demokrasi, insan hakları, adalet, hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. 15 Temmuz gecesi 2 askeri lise öğrencisi ve 1 er linç edildi. Bunun hesabını kim verecek. Onların ne suçu var. Sen komutanı yargılamıyorsun da erden neden hesap soruyorsun. Komutan hesap verir, herkes onu uygular. Eri linç edecek komutanın sırtını sıvazlayacaksın. Linç edilen askerlerin hesabını soracağız.
Darbe fırsatçılığı yapıyorlar. Darbeye kaşıyız, nereden gelirse gelsin bütün darbelere karşıyız, Tıpkı teröre karşı olduğumuz gibi. Teröre de darbeye de nereden gelirse gelsin karşıyız. Ama darbe fırsatçılığı yapıp karşı darbe yapmaya kalkanlara da karşıyız. Askeri liseleri, harp okullarını kapatacağız dersen orada dur deriz. Peygamber ocağındaki emir komuta zincirini yeniden kuracağız. GATA, askeri lise ve harp okulunu yeniden açacağız. Sözüm söz.
Biz ordumuza peygamber ocağı diyoruz. Elbette yanlış yapanlar ayrılmalıdır. Ama 100 yıllık kurumları kapatamazsınız. Önce şu soruyu sormalısınız. Bu adamları oralara kim yerleştirdi? kim terfi ettirdi?, ne istediler de vermediniz? Türkiye’yi pazarladınız. Şimdi faturayı gariban vatandaşa kesiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Devlette liyakat derken şu esas. Üst akıl yoktur bunun olduğu yerde dikta vardır. Diktatörler vardır, akıllarını diktatöre kiraya verenler vardır. Ortak akla güveneceğiz, birlikte yöneteceğiz. Akıl akıldan üstündür demiş atalarımız buna uyacağız. Hep birlikte Türkiye’yi yönetmiş çağdaş uygarlığa çıkarmış oluruz".

"HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ YOK, BASKINCILARIN HUKUKU VAR"
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Şimdi Türkiye de hukukun üstünlüğü yok üstünlerin hukuku var, baskıncıların hukuku var. Ben anayasayı dinlemem, anayasa mahkemesine saygı duymam diyor, o zaman biz sana uyduralım diyorlar ne demek bu. Yüzde 92 ile kabul edilen anayasaya uymam diyor. Sen uymuyorsun o zaman diğerleri niye hapiste. Bu CHP iktidarında sen de tıpış tıpış o anayasaya uyarak gereğini yerine getireceksin. Din ve vicdan özgürlüğü bizim teminatımızda olacak. İnançlarımız farklı olabilir ama bu ülke hepimizin ülkesi. Cumhuriyetimizin ana çimentosundan biri laikliktir. Kim nasıl neye inanıyorsa inansın. Saygı duymak ortak görevimizdir. Bütün samimi Müslüman kardeşlerime sesleniyorum. İnancın başımın üstündedir. İnancını siyasete alet edene prim verme, onlar bu ülkeye en büyük kötülüğü yapanlardır. İnancını yerine getirirken bir engelle karşılaşırsan ben geleceğim ayağına seninle mücadele edeceğim. Herkesin inancına saygı duyacağız bu bizim vicdan borcumuzdur.

"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK"
Ve Türkiye hepimizin Türkiyesi ise bu Türkiye’de basın özgürlüğü olmalı medya özgürlüğü olmalı, gazeteciler istediği gibi yazabilmeli. Basın milletin gözü kulağı ve sesidir. Bugün medyanın yüzde 90 ‘ı hükümetin kontrolünde. Açıyorsunuz tek tip konuşuyorlar. Çünkü onları oraya çıkaranlar hükümet yanlılarıdır. Biz medya özgürlüğünü sağlayacağız. Bugün 140 gazeteci hapiste. Dünyada bu bir ilk. Bu bizim ağırımıza gidiyor. Hapiste gazetecinin olmadığı bir Türkiye sağlayacağız. Gazeteciler hapiste ama sanmasınlar ki yalnızlar. Biz onlarla beraberiz. Türkiye’yi yarı açık cezaevine döndürdüler. Kimse düşüncülerini özgürce ifade edemiyor. Kimse korkmasın. Bu ülkede CHP oldukça fikir ve düşünce özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız. Hapiste gazeteci kalmayıncaya kadar savaşacağız. Şerefimizle onurumuzla mücadele edeceğiz.
Madem hepimizin Türkiyesi o zaman herkes bu ülkede düşüncelerini anlatabilsin, kimse ceza vermesin. Akıl akıldan üstünse insanların düşüncelerine saygı duymak gerekir. Aklımızla fikrimizle bilgimizle fikir üretiyoruz, insanları düşüncelerinden ötürü hapse atmak ortaçağ zihniyetinin ürünüdür. Miting, gösteri yasağını kaldıracağız CHP iktidarında.
Aramızda ülkücü arkadaşlar var, onlar da diyor ki başkanlığa karşıyız. Elbette karşıyız. Biz demokrasiyi insan haklarını, düşünce özgürlüğünü hukuk devletini savunuyoruz. Eğer cumhuriyeti savunmazsak bu topraklar için kan döken şehitlere karşı görevimizi yapmamış oluruz. Benim sizin göreviniz cumhuriyeti kuranlara saygı ve minnet duymaktır. Bizi hepimizi bir arada tutan şehitler ve gaziler arası da ayrım yapmamaktır.
Ankara’da oturan çocuklarını askere göndermeyen beyler Anadolu’nun aslanlarını Doğu Güneydoğu dağlarına gönderip şehit olmasına sebep olan beyler şehit ve gaziler arasında ayrım yaptılar. Şehitler bizim onurumuzdur, şerefimizdir. Ayrım yapmak bu ülkeye en büyük ihanettir. Şehitler, gaziler arasındaki farkı kaldıracağız. Hepsine sonuna kadar saygı duyacağız".

"BİZ TÜRKİYE’NİN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜYÜZ, DIŞ POLİTİKA BİR KİŞİYE TESLİM EDİLEMEZ"
Kendileri gibi düşünmeyenlere de saygı duyacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "O nedenle diyoruz düşünce özgürlüğü olsun, insan hakları, ifade özgürlüğü olsun. Çünkü biz Türkiye’nin birleştirici gücüyüz.
Dış politika bir kişinin çıkarlarına teslim edilemez. Bir siyasi partinin çıkarlarına teslim edilemez. Milli olması, ortak olması lazım, iktidarı ile muhalefeti ile. Suriye ye girdiler Müslüman kanı akıttılar yanlış yapıyorsunuz dedik, Mısırla, Kaddafi ile, Irak ile, Rusya ile İran ile ters düştüler. En son AB ile ters düştüler. Yanlış yapıyorsunuz dedik. Sonunda Türkiye’yi şamar oğlanına çevirdiler. Benim onuruma dokunuyor, ağırıma gidiyor. Ama yok. Yapmıyorlar.

"ASKERİMİZ KİMVURDUYA GİTTİ"
Suriye’ye girdik, askerlerimiz şehit oldu. Kim vurduya gitti. Kimin vurduğu belli değil. Bir hükümet var. Kimin vurduğu beli değil. Nasıl bir devlet yönetimi bu. Bugüne kadar başımıza böyle bir şey gelmedi. Tarihin en büyük hezimetini yaşıyor dış politikada.Devleti hangi noktaya getirdiler, koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletini ne hale getirdiler. En çok konuşan kişi anayasaya karşı hiçbir sorumluluğu olmayan kişi. Kimsede dönüp demiyor arkadaş, Binali beye söylüyorum “Bu ülkenin başbakanı benim sen değilsin, orada Dışişleri Bakanı var sen değilsin. İzin ver de biraz biz konuşalım” diyebiliyor mu diyemiyor. Demokrasiye inanmıyor, aklını teslim ettiği için diyemiyor, koltuğuna sahip çıkamayan bu ülkeye sahip çıkamaz. Onun için diyorum bu ülke onların hepimizin Türkiyesidir.

"PUTİN AYAR VERDİ"
Ağırıma giden bir başka şey. Esed’in hükümranlığına son vermek için biz oraya gittik dedi. Milli güvenlik kurulu toplandı karar aldılar. Kendisinin de başkan olduğu MGK. Terörü önlemek için girdik dedi. Putin çıktı Öyle olmaz, sen çıkıp konuşacaksın, kabul etmem dedi. Resmen ayar çekti. Benim cumhurbaşkanım başkaları tarafından ayar verilen cumhurbaşkanı olamaz. Verdiği sözün arkasında onuru ile duran kişidir, Kardeşim Esad diyecek de zamanı var" dedi.

"TÜRKİYE’NİN ONURUNU 20 MİLYONA SATTILAR"
Kılıçdaroğlu, "İsrail ile anlaşma yaptılar, özür dileyecekti dilemedi. Türkiye’nin onurunu 20 milyona sattılar. Gazze ablukası kalkacaktı kaldırmıyoruz dediler ve sineye çektiler. Dün adliyede bu dava görüşülüyordu çocukları ölenler biz hakkımızı aramaktan vazgeçmiyoruz dediler ama engellediler. Önlerine set çektiler. O davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Bunların milliyetçiliği kağıttan milliyetçilik. Ege’de 18 adaya Yunanistan bayrak çekmiş soruyoruz bu adalar bizim miydi. Evet diyorlar. Niye bayrak çekmişler diyoruz bizim daha önemli bir işimiz var başkanlık getireceğiz diyorlar. Ülke satılarak bu ülkeye başkanlık sistemi gelmez. Kimse unutmasın CHP’nin milliyetçilik beşparmak dağlarına, Akdenizin sularına yazılmıştır. Bu ülkede hepimizin. Hepimizin aşı, işi huzuru olması lazım. Topraklarda tanımadığımız insanlara bile gülerek selam vermemiz lazım. Bir ülkede huzur var mı kadının yüzü gülüyorsa huzur vardır, bereket vardır.

"YASTIK ALTINDA DOLAR MI BIRAKTIN"
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: Şimdi diyorlar ki dolarları bozdurun yastık altında yastık altında dolar mı bıraktın. Ayakkabı kutularındaki dolarları unutmadık. Unutturmayacağız. Atatürk’ün girişimcilikten ilham aldığı cumhuriyetin en önemli kentlerinden biridir. Bereketli toprakları, sinemacıları sanatçıları, yazarları var. Bütün Türkiye’de dünyada damgasını vurmuş Abidin Dinosu Yaşar Kemal’i var. Her Adanalı bir İnce Mehmet’tir. Vatan sevgisi, bayrağını taşır. Her Adanalı der ki görüşü inancı ne olursa olsun, insan benim insanımdır. Allah’ına kurban Adana diye bunun için söylüyoruz."

BÖYLE GİDERSE TÜRKİYE’Yİ G20’DEN DE ÇIKARACAKLAR
Kılıçdaroğlu, "14 yıldır ülkeyi yönetiyorlar Türkiye’ni hangi sorunun çözdüler. Terör belasına sokturalar. Dış politikada çöktüler. Aman dolarları bozdurun diyorlar. Vatandaşın cebinde para yok para. Vatandaş işsiz. 6 milyon işsiz var. Her 4 üniversiteliden biri işsiz. Narenciye dalında kaldı. Patates, domates öyle, turist gelmiyor bu ülkeye. Niye gelsin. AKP gidince turist de gelir bereket de gelir. Atatürkçülüğün iki temel kuralı vardır özgürlük ve bağımsızlık. Kemal Atatürk özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir der. İkinci ayağı ekonomidir. Bir ülke üretirse güçlüdür, saygındır, bağımsızdır. Atatürk, savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taclandırılmazsa bağımsızlığını koruyamaz. Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden yaşamaya kalkan toplumlar, hürriyet, istikbal ve istiklallerini kaybetmeye mahkumdurlar diyor Atatürk. Fabrikalar arka arkaya kapandı, kapanmaya devam ediyor. Böyle devam ederseniz Türkiye’yi G20’den de çıkacak" değerlendirmesinde bulundu.

"HEDEFİMİZ HER ZAMAN ÇAĞDAŞ UYGARLIK OLMALI"
"Elbette ki Ortadoğu halkına saygı duyacağız" diyen Kılıçdaroğlu, "Destek olacağız ama önce Atatürk’ün dediği çağdaş uygarlığı hedefleyeceğiz. Ne istiyoruz eşitlik, özgürlük, huzur, bereket, düşünce özgürlüğü, adalet, basın özgürlüğü istiyoruz. Suçsuz yere hapishanelerinde insanların olduğu bir Türkiye istemiyoruz. Bizim Türkiyemiz insan haklarına değer veren bir ülkedir. Kadın, çocuk hakları vardır. Aç ve açıkta kalan kimse yoktur. Huzur içinde yaşamak istiyoruz, terörün olmadığı bir Türkiye de yaşamak istiyoruz. Bu güzellikleri bu meydana armağan ediyorum. Bu meydan demokrasi, milli irade, çağdaş uygarlığı savunan meydandır" dedi.
(İHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.