Koronavirüs salgını yaşanırken insanlar evlerinde çocukları ve aileleriyle birlikte kalmaya devam ediyor. Evdeyken çeşitli cihazlarla özellikle sosyal medyada daha fazla süre geçiriliyor ve bu da sosyal medya hesaplarına çocuk fotoğrafı koyma isteğini artırıyor. Dijital dünyada sorumlu bir ebeveyn olmak söz konusu olduğunda, çocukların haklarını ihlal etmek ve güvenliklerini riske atmak ile unutulmaz bir anıyı saklama amacıyla güvenli bir şekilde fotoğraf veya video paylaşmak arasında ince bir çizgi yer alıyor. Ancak tabii ki, sosyal medyadaki etkileşimi olabildiğince güvenli hale getirmek için atılabilecek bazı temel adımlar da bulunuyor.
Global siber güvenlik şirketi Kaspersky, ebeveynlerin dijital dünyayla etkileşime geçerken karşılaştıkları zorluklara ışık tutan özel bir anket düzenledi[1]. Yapılan çalışmada fotoğraf paylaşımı, çocukların dijital yaşantısı, siber zorbalık ve sonuçları, konum takibi ve diğer takip araçlarının kullanımı gibi dijital ebeveynliğin farklı alanlarına odaklanıldı.
Anket sonuçlarına göre Türkiye’de ebeveynlerin davranışları bazen tehlikeli boyutlara ulaşabiliyor. Örneğin, anne babaların %52’si sosyal medyada çocuklarına ait fotoğraflar ve bilgiler paylaşıyor. Bunların %12’si bu fotoğraf ve bilgileri herkesin erişimine açıyor. Böyle kişisel bilgileri paylaşma nedenleri sorulduğunda ise ebeveynlerin %51’i paylaşımları anı olması için, %43’ü çocuklarının başarılarından gurur duyduğu için, %37’si çocuklarının ne kadar büyüdüğünü akrabalarına göstermek istediği için ve %24’ü de çocuklarının fotoğrafta iyi çıktığı için yaptığını söylüyor.
Ancak, dile getirilen diğer fikirler arasında çocuklu fotoğrafların diğerlerine göre daha fazla beğeni ve yorum alması (%30) da yer alıyor. Ayrıca ebeveynlerin %27’si sosyal medyadaki çocuklu fotoğraflara gelen olumlu tepkilerin iyi bir anne baba olduklarını hissetmelerine yardımcı olduğunu dile da getirdi.
Kaspersky Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Maher Yamout, “Ebeveynler bazen toplumsal onay için gereksiz riskler alıyor. Paylaşılan şeylerin yanlış kişilerin eline düşüp istenmeyen sonuçlara yol açması ihtimalini göz ardı etmemek çok önemli. Bu tür malzemeler kimlik hırsızlığı ve siber zorbalık için kullanılabiliyor veya zarar verme potansiyeline sahip dijital izlere dönüşebiliyor. Ayrıca çocuklara bilgilerinin sosyal medyada paylaşılmasını isteyip istemediği de sorulmalı. Türkiye’de ebeveynlerin %43’ü bunu yapmıyor fakat bunun çok önemli ve hatta zorunlu olduğunu unutmamak gerek.” dedi.
Çocuklarınızın verilerini korumak ve güvenle paylaşmak için şu tavsiyelere uygulayabilirsiniz:
Sosyal medya profillerinize erişimi kısıtlayın ve yalnızca arkadaşlarınızın görmesine izin verin. Arkadaş listenize yalnızca şahsen tanıdığınız kişileri eklemeye özen gösterin. Instagram uygulamasında iki faktörlü kimlik doğrulama gibi genel güvenlik ayarlarını etkinleştirin ve güvenli bir parola kullanın.
Çocuğunuza zarar verebilecek materyaller paylaşmayın. Bunlar arasında herkesin görmesi gerekmeyen kişisel fotoğraflar, videolar ve diğer bilgiler de yer alır. Çocuğunuzun iletişim bilgilerini, okulunun adını ve benzer bilgileri de paylaşmayın.
Kaspersky Total Security gibi güvenilir bir güvenlik çözümü kullanmaya başlayın. Kaspersky Safe Kids çözümünü içeren bu çözüm, ailenizin ve sizin özel verilerinizi korumaya yardımcı olur, çocuklarınıza internette ve ötesinde güvenlik sağlar. Bu zorlu dönemde güvende olmak herkesin birinci önceliği olduğundan, Kaspersky birden fazla cihazda kullanılabilen en iyi güvenlik çözümünü 3 ay ücretsiz sunuyor.