Koronavirüsün toplum psikolojisine etkilerini tespit etmek üzere uygulanan Türkiye’nin en geniş katılımlı araştırması Koronafobi Haritası’nın sonuçları çarpıcı bilgiler ortaya koydu. Online olarak uygulanan araştırmaya 81 ilden 6 bin 318 kişi katıldı. Üsküdar Üniversitesi Epidemiyolojik Araştırmalar Çalışma Grubu tarafından gerçekleştirilen çalışmada Covid-19 salgınının kişilerde oluşturduğu kaygı, korku, süreç yönetimi ile ilgili algı ve olgunlaşma olmak üzere dört boyutta değerlendirme yapılması hedeflendi.
Düşüncesi bile korkutuyor
Yerleşim yerlerinin büyüklüğü farklılık gösterse de Koronavirüs ile ilgili kaygı oranları birbirine yakın çıktı. Büyükşehir ve metropollerde yaşayanların pandemi haberlerini izlerken endişe duyma oranları yüzde 52 iken ilçe ve kasabada yaşayanlarda bu oranın yüzde 47 olduğu görüldü. Araştırmaya katılanların büyük bölümü Covid-19’u düşününce bile rahatsız oluyor. Büyükşehirlerde yaşayanların yüzde 47’si, ilçe ve kasabalarda yaşayanların yüzde 45’i Covid – 19 düşüncesi hakkında düşünürken bile rahatsız oluyor. Koronavirüsten çok korkma oranları da birbirine çok yakın. Büyükşehirlerde yaşayanların virüsten korkma oranı yüzde 43, ilçe ve kasabalarda ise bu oran yüzde 42 olarak gerçekleşti. Her iki yerleşim yerinde yaşayanların pandemi nedeniyle hayatını kaybetmekten korkma oranı ise yüzde 37.
En çok korkutan sürecin belirsizliği
Salgın ile ilgili kaygıların ölçüldüğü araştırmada sürecin belirsizliği Türk halkını en çok korkutan durum oldu. Ankete katılanlar yüzde 49,6 oranında sürecin belirsizliğinden korkuyor. Salgın nedeniyle gerçekleştirilen Ceza İnfaz Yasası’ndakidüzenleme sonuçlarını kaygı verici bulanların oranı ise %45.6 oldu.
Sosyal ilişkilerden uzak kalmak %40.9, kişinin ölümü halinde aile bireylerinin geleceği ile ilgili kaygısı %35.3, yeterli sağlık hizmeti alamama endişesi %31.3, koruyucu ekipmana ulaşamama endişesi %31.1, ekonomik sorunlar yaşama kaygısı %30.8, kendi ya da çocuğunun eğitiminin aksaması %24.8, evden dilediği zaman çıkamamak %27.8, aile bireylerinin ruhsal durumları %27.6, fiziksel güvenliği sağlayamama kaygısı %26.6, toplumda silahlanma yaşanması kaygısı %23.4, etkinlik/ibadet/hobileri sürdürememek %23.1, gerekli durumda il dışına çıkamamak %22.0, işsiz kalma kaygısı %21.3 olarak belirlendi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Sosyal mesafenin tartışılması yanlış”
Mart ayının ortalarından bu yana ciddi bir sürece girildiğini ifade eden Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bütün krizler tehlike ve fırsat olmak üzere iki boyutludur. Sürekli tehlike boyutu üzerinde enfeksiyon hastalıkları uzmanları ya da mikrobiyoloji uzmanlarının yönlendirmesiyle toplumun çoğunluğu olarak tehlike boyutunu fazla ön plana çıkarıyoruz. Bu gerekli olmakla birlikte sosyal mesafenin tartışılması da yanlış. Bir taraftan da olumsuz etkilenme durumu söz konusu. Ortaya çıkan pandemi anksiyetesi gibi kavram var. Bu konuda yapılan bilimsel çalışmalarda Mısır, Fransa, Kanada ve İngiltere’de yapılan çalışmalarda toplumda kaygı duyanların oranı %70 civarında olduğu tespit edilmiş.O nedenle biz bu etkilenmeyi gördük. Özellikle Nisan ayının ortalarına doğru böyle bir araştırma yapmaya karar verdik. Bu araştırmanın sosyal değerlendirmeye katkı sağlamasını istedik. Bugünkü durumu tespit edersek sonraki kararların daha sağlıklı alınacağını düşünüyoruz.Heyecan verici sonuçlar ortaya çıktı” dedi.