Avukat Emre Eren, yeni infaz yasasına dair soruları Radyo Trafik’te yanıtladı. Yeni infaz yasasıyla birlikte trafik suçlarında kapalı cezaevi döneminin neredeyse bittiğini belirten Eren, salıverilme oranının, hükmolunan cezanın 1/2 ‘sine indirilmesine değinerek, “30.03.2020 tarihinden önce suç işlemiş biri, örneğin 6 yıl hapis cezası alsa, bu kanun ile birlikte artık bir gün bile hapis yatmayacak” dedi. “Koşullu salıverilme oranı, hükmolunan cezanın 2/3’ünden, 1/2 ‘sine indirilmiştir. Süreli hapis cezası olanlar, cezalarının yarısını ceza evinde çektikten sonra, koşullu salıverilmeden yararlanacaklar ve bu durum kalıcı hale geldi.” diyen Eren, “Denetimli serbestlik sürelerinin de bir defaya mahsus olmak üzere, 30.03.2020 tarihinden önce işlenmiş suçlar için genişletildi. Denetimli serbestlik süresi bu yasadan önce cezasının bitmesine 1 yıl kalanlara uygulanır iken artık 3 yıl kalanlara uygulanacak.” şeklinde konuştu.
Avukat Emre Eren’in yeni infaz yasasıyla ilgili açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Bu yasa 2 konuda değişiklik yaptı. Birincisi koşullu salıverme. İkincisi ise denetimli serbestlik oranlarını düzenleme. Denetimli serbestlik neydi? Hapis cezası yatmıyorsunuz ama denetimli bir şekilde işte imza atıyorsunuz, bazı kamusal hizmetlerde bulunuyorsunuz. Biz buna denetimli serbestlik diyoruz. Birincisi düzenlemeden başlayacak olursak, koşullu salıverme oranlarında “kalıcı olarak” değişiklik oldu. Koşullu salıverme oranlarına baktığımızda, cezaevinde yatma oranı, mahkemenin hükmettiği cezanın 2/3’ü idi.Hükümlü aldığı cezanın 2/3’ünü yatıyordu. Şimdi bu 2/3 oranı büyük çoğunluğu (istisnalar hariç) 1/2 oldu. Bakın koşullu salıverme oranlarında yapılan değişiklikler kalıcı oldu altını çiziyorum. Af geçici olur, bu kalıcı bir düzenleme.Af nedir, geçicidir. Koşullu salıverme ile ilgili, gizli örtülü af dediğimiz şey infaz yasasında koşullu salıverme hükümleri yönünden kalıcı hale gelmiştir. Geçici olan denetimli serbestlik süreleridir. Yani halk dili ile anlatırsak mahkemenin verdiği cezanın yarısı yatılıp çıkılacak…”
“DENETİMLİ SERBESTLİK SADECE 30 MART 2020’DEN ÖNCE İŞLENEN SUÇLARA GETİRİLDİ!”
“Denetimli serbestlik ile ilgili kısım; 30 Mart 2020 tarihine kadar işlenen suçlarla ilgili. Nedir bu; denetimli serbestlik cezasının bitmesine 1 yıl kalanlara denetimli serbestlik veriyorduk biz. Diyorduk ki, “Senin cezanın bitmesine 1 yıl kaldı kardeşim, sen denetimli serbestlik ile çık dışarı.” Bunu, cezasının bitmesine bir (1) yıl kalana diyorduk. Şimdi ise, 30 Mart 2020 tarihinden önce işlenen suçlarda cezasının bitmesine 3 yıl kalana bunu diyoruz. Ama denetimli serbestlikteki olay geçici bir düzenleme. 30 Mart 2020 tarihinden önce işlenen suçlara ilişkin. Burada anlayabiliyorum, Covid ile ilgili bütün dünyayı ilgilendiren bir durum var. Buradaki sıkışıklığı önlemek ve yayılmayı engellemek adına yapılmış bir şey ve doğru. Ama bir kere yapılıyor bu zaten ve bu döneme has bir şey, bugün (30.03.2020 ‘den sonra) suç işleyenleri kapsamıyor bu denetimli serbestlik süresinin 3 yıl olması.”
“30.03.2020 TARİHİNDEN SONRA KAZAYA KARIŞIP 6 YIL CEZA ALAN BİRİSİ 2 YIL YATIP ÇIKACAK!”
“30 Mart 2020 tarihinden önce 6 yıl ceza alan bir kişi içeride hiç yatmayacak. Biz neyi ayırt etmiştik; 30 Mart’tan sonra koşullu salıvermeyi kenara koymuştuk, bu devam – sürekli demiştik. Denetimli serbestlik 30 Mart’a kadar demiştik. 30 Mart’tan sonra, suç işlendi diyelim, 30.03.2020 tarihinden sonra trafik kazası yaptınız ve 6 yıl ceza aldınız, bunun 1/2’si düşecek. Koşullu salıverme kalıcı, yani 3 yılınız gitti. Geliyoruz denetimli serbestliğe, orada cezanızın bitmesine 3 yıl kala düşüp çıkıyordunuz ya burada 3.03.2020 sonrası suç işlediğiniz için 1 yıl kala denetimli olarak serbest kalacaksınız yani 2 yıl ceza evinde yatacaksınız.”
“TRAFİK SUÇLARINDA KAPALI CEZAEVİ DÖNEMİ NEREDEYSE BİTTİ”
“Trafik suçlarında bu infaz yasasıyla beraber hemen hemen kapalı cezaevi dönemi hatta çoğunluğu için açık cezaevi dönemi de bitti. Yani trafik cezalarının büyük kısmında “taksirli suç” olduğu için trafik kazaları yani kasten bir adam öldürme değil, taksirli adam öldürme veya taksirli bir yaralama olduğundan dolayı, trafik kazalarına sebebiyet veren kişilerin artık cezaevi yüzü görmeyeceğini çoğunlukla söyleyebiliriz.”
HANGİ SUÇLAR İSTİSNA?
“Kasten Adam Öldürme İstisna, İndirim Yok!”
Şimdi istisnalara gelelim. İlk olarak Türk Ceza Kanunu kapsamında, kasten adam öldürme suçlarında indirim yok. İkincisi çok ilginç, bakın; neticesi sebebiyle “ağırlaşmış yaralama suçu”. Yani kasten adam yaralama da istisna ama hepsi değil.
“Yüzde Kalıcı Yaralama, Kezzap Atma, Kalıcı İz Bırakma Suçları İstisna; İndirim yok”
“Bakın burada çok enteresan bir durum var. Türk Ceza Kanunu 87/2D. Peki ne demek bu? Yüzünde sürekli değişiklik yapılmış bir yaralama ise, istisna dışındasın. Yani ben kasten adamın yüzüne bıçağı soktum, bıçak sürekli çizik yaptı. Birisi kadının üzerine kezzap atmış ve suratında kalıcı iz bırakmış veya kadın olmasına gerek yok, kanunlarımızda kadın erkek ayrımı yok, trafikte şahıs sinirlenmiş erkeğin suratına jilet atmış. Adamın suratında kalıcı bir iz bırakmış. Bu tür yüze saldırı da indirim yok, suç işleyen cezasının 2 / 3 ‘nü çekecek. Peki kadının veya adamın kolunu kesmiş ise veya yüz bölgesi dışında başka bir yerine kalıcı zarar vermiş ise; örneğin kolunu veya bacağını koparmış ise, hükümlü kişi hükmedilen cezasının yarısını( 1 / 2’sini) yatacak. Bu durum hatalı olmuş bence yasada, yasa bunu düzenlerken aceleye getirilmiş.”
İşkence, Cinsel Saldırı, Tecavüz İstisna; İndirim Yok!
“İkinci istisna ise işkence suçu. Yani birisine işkence ettiğinizde burada indirimden faydalanmıyorsunuz. Eziyet suçu, cinsel saldırı ki zaten normal cinsel saldırıda indirim yok. Ağır cinsel saldırıda ise; 2/3 ise 3/4 yatıyor, yani tecavüz dediğimiz şeyde.Zaten 2/3’ten fazla yatıyordu.”
“MİT Kapsamındaki Casusluk Suçları Ve Özel Hayatın Gizliliğini İhlal İstisna; İndirim Yok!”
“Yalnız bu istisnalarda kafama takılan bir şey var. Bunu en sona bırakıyor; MİT kapsamındaki suçlar. Yani casusluk, istihbarat bunlar da istisna.
Bir de özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar var. Birisinin özel hayatına ilişkin suçlar mesela. Özel hayatın gizliliği niçin istisna tutulmuş, orasını pek anlayamadım. Yani adam birilerini dolandırmış, hırsızlık yapmış, zimmetine para geçirmiş indirim alıyor, cezasının yarısını yatıyor ama düşük profil bir suç olan özel hayatın gizliliğini ihlal eden kişi, cezasının 2/3 ‘nü yatıyor. Burası garip olmuş gerçekten, bu istisna hakkaniyete uygun değil bence.”
“Dolandırıcılık, Rüşvet, Soygun Cezaları İstisna Dışı”
“Bizim meşhur çiftlik bank dolandırıcısı Tosuncuk bu durumda istisnalar içinde yok, indirimden faydalanıyor. Tosunun kaç yıl ceza alacağını şu aşamada bilmiyoruz. Ama aldığı cezanın yarısını yatacak, orasını biliyoruz. İstisnalar kapsamında dolandırıcılık, rüşvet, zimmet gibi suçlar yok. Yani adam devleti soymuş, vatandaşı soymuş, hırsızlık yapmış bunlar istisnalar arasında yok.”
“CEZALARDAKİ CAYDIRICILIK ORTADAN KALKACAK!”
“Caydırıcılık ortadan kalkacak. Cezaların amacı birincil olarak caydırıcılık. İkincil olarak, karşı tarafı mağduriyete uğrayanları tatmin etmek. Üçüncül olarak da, ceza alan kişiyi eğiterek topluma kazandırmaktır. Ayrıca çok ceza alacağını anlayan sanık, hüküm giymeden önce mağdur ettiği kişi veya ailesi ile uzlaşma yoluna gidiyordu. Bu durum tazminat davası açılmadan mağdurların haklarını almalarını sağlıyordu. Artık bu tür uzlaşmalar olmaz, çünkü sanıklar nerede ise hiç cezaevinde kalmıyorlar, yani cezalar artık caydırıcı olmaktan çıkmış oldu.”