Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Gökhan Apaydın, günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelen navigasyon sistemleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Fransızca’dan dilimize “yol kılavuzu” olarak geçen navigasyon kelimesinin günümüzde gideceğimiz adrese en kısa ve hızlı şekilde ulaşmamızı sağlayan sistemler olarak kullanıldığını kaydeden Prof. Dr. Gökhan Apaydın, “Navigasyon sistemi sayesinde, daha önce gitmediğimiz ya da gidiş yolunu hatırlamadığımız adreslere kaybolmadan, kolaylıkla ulaşmaktayız.” dedi.
Ağaçlardan navigasyon sistemlerine
Geçmişte ilk navigasyon metotlarında ağaçlar, binalar, adalar ve deniz kıyılarına göre konum belirlemesi yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Gökhan Apaydın, “Pusulanın keşfi, astronominin ve hassas mekanik saatlerin geliştirilmesi ile denizde ve karada daha doğru navigasyon yapılmaya başlandı. 21. yüzyılda hava ve uzay araçlarının hızlı gelişimiyle de yüksek doğruluklu navigasyon sistemlerinin araştırma ve geliştirmesi bir mecburiyet haline gelmiştir. Günümüze geldiğimizde, teknolojinin hızla gelişmesiyle, hayatımıza daha fazla dahil olan akıllı telefonlar sayesinde, navigasyon sistemleri artık bir tuş uzaklığımıza taşınmıştır.” diye konuştu.
Navigasyon sistemi donanım, yazılım ve haritadan oluşur
Navigasyon sistemlerine ilişkin teknik bilgiler de veren Prof. Dr. Gökhan Apaydın, navigasyon sistemlerinin donanım, yazılım ve harita olmak üzere üç temel bileşenden oluştuğunu söyledi. Prof. Dr. Gökhan Apaydın, şunları söyledi:
“Donanım, GPS sinyalleriyle dünya üzerindeki konumumuzu tespit ederek, hedef noktasına ulaşmamızı sağlayan, yazılım ve haritanın çalıştığı sistemi temsil etmektedir. Yazılım, cihazdan aldığı koordinat bilgisini harita sistemi üzerinden kişiye göstermek, hedef noktaya en hızlı ve kısa şekilde ulaşabilmek adına gerekli hesaplamaları yapıp rotayı çizen ve komutları görüntülü ve sesli olarak aktaran programlama birimidir. Harita ise navigasyon sisteminin en önemli katmanı olup, kişiye hız bilgilerini, yön bildirimlerini, yasak durumlarını ve olası kısıtlar gibi birçok bilgiyi içeren birimdir. Ayrıca harita üzerinde ilgi çekici noktalar sayesinde bölgede nelerin var olduğu bilgisinin yanında adresin bilinmediği durumlarda da hedef tayini yapılmasına olanak tanır.”
Askeri alandan bilimsel çalışmalara kadar yararlanılıyor
Navigasyon sistemlerinin pek çok alanda kullanıldığını kaydeden Prof. Dr. Gökhan Apaydın, “Navigasyon sistemleri, öncelikli olarak askeri amaçlar için geliştirilmiş olsa da günümüzde hız ölçümlerinin belirlenmesinde, yer kabuğunda oluşan hareketlerin izlenmesi ve olası deprem analizlerinin yapılmasında, insan, araç veya hayvanların takibi ve ihtiyaca göre haritaların çizilmesi gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Askeri alanda; devriye ve keşif görevlerinde, hedef takip sistemi ile yerdeki ve havadaki olası tehditlerin izlenmesinde, atış ve güdüm sistemlerinde hedeflerin tam isabetle vurulması adına navigasyon sistemleri yaygın olarak kullanılmaktadır.” dedi.
Arama kurtarma çalışmalarında kullanılıyor
Navigasyon sistemlerinin hayatımızı birçok alanda kolaylaştırdığını kaydeden Prof. Dr. Gökhan Apaydın, “Örneğin, arama kurtarma çalışmalarında düşen bir pilotun yeri kesin olarak belirlenebilmektedir. Bunun yanı sıra, geliştirilen birçok aplikasyon sayesinde, gidilecek yer veya mekan önerilerini harita üzerinden tayin edip rotamızı çizebilmekte, seyahat veya aktivitelerimizi planlayabilmekteyiz. Navigasyon sistemlerinin dahil olduğu bilimsel çalışmaların sayısı ise gün geçtikçe artmaktadır. Örneğin yapılan bir çalışmada görme engelli insanlar için ultrasonik navigasyon sistemi geliştirilmiştir. Aynı şekilde navigasyon sistemleri, bilimsel araştırma, keşif veya yardım amaçlı yapılan robotların vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Başka bir çalışmada, HelpMate adında üretilen bir mobil robot sistemi, hastane ortamında taşıma işlemlerini gerçekleştirmekte ve navigasyon sistemi sayesinde hedef rotasını çizebilmektedir. Bu tarz bir çalışma özellikle pandemi koşulları düşünüldüğünde, temassız teslimat ve iş gücü açısından fayda sağlayabilmektedir.” diye konuştu.
Hayatı kolaylaştırmasının bedeli var mı?
Prof. Dr. Gökhan Apaydın, navigasyon sistemlerinin hafızayı zayıflatma konusunda zararlı olduğu yönündeki eleştirilere de değinerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Navigasyon sistemlerinin hayatımızı bir çok alanda kolaylaştırması, bizim yerimize düşünerek rota çizip yönlendirme yapması yönünden çok faydalı olmasına karşın, yapılan çalışmaların sonucunda, hafızayı zayıflatma ve yön bulma yeteneğini köreltmesi açısından dezavantajlara sahip olması da yadsınamaz bir gerçektir. Bu nedenle, günlük hayatımızda ilk defa gideceğimiz adresler için navigasyon kullanarak yolu öğrenip aynı adrese tekrar gideceğimiz zaman hafıza merkezimizi çalıştırarak ulaşım sağlamakla, hem beynimizin hafıza ve yer yön bulma kısmını temsil eden hipokampüs kısmını geliştirebilir hem de çevremizdeki sokaklara veya mekanlara olan ilgimizi güncel tutabiliriz.”