Biri erkek 3 çocuk sahibi olan yaşlı çift, çakın yangın sonucu çöken ve tamamen kullanılamaz hale gelen evlerini, içinde yanan eşyalarını hüzünlü gözlerle izleyip gelecekleri için büyük kaygı duyuyorlar. Yaşadıkları talihsiz olay anlatan Hamdi Arslangiray büyük bir afet yaşadıklarını söyledi. Elektrik kontağı yüzünden yanan evlerinin oturulamaz hale geldiğini belirten Arslangiray, şunları dedi;
“Yangın çıkınca kendimizi camdan aşağı atarak ancak canımızı kurtarabildik. Torunumuz aşağı mahalleye ‘dedemle ninem yanıyor’ diye bağırınca bunu duyan bütün komşular üşüştü. İtfaiyeler geldi, ambulanslar geldi bizi alıp Eskişehir’e hastaneye götürdüler. Ben bu kadarını biliyorum. İtfaiye ve komşular ne yaptıysa onlar söndürdüler, haberimiz olmadı. Şimdi köyde yaşayan kızımızın yanına yerleştik. Hayatımızın son döneminde huzur içinde yaşamak istiyoruz. En yakın zamanda nineyle birlikte oturacak bir yer olurca herkese dua ederezi. Başkaca da bir isteğimiz yoktur.”
YİNE RABBİME HAMD EDİYORUM
Hatice Arslangiray ise olayı anlatırken, “Öğlen yemeğini yedik ve torunum komşulara gitti. Bizde amcanla içerideydik. Ondan sonra torunum bağrışınca camdan bir baktım yanıyoruz. Kapıyı açınca alevleri gördüm. Mutfağı, yukarları yanmış ondan sonra ben hiç birşey aklıma gelmedi kendimi aşağıya attım. Yangını hortumla söndürmeye çalıştım, komşular gelip benu uzaklaştırdılar. Daha sonra ambulans çağırdılar, gittim şehre. Gerisini hiç bilmiyorum, nasıl olduğunu. Allah’ıma çok şükür bunu da bize yazmış, biz bunu görecez. Hamd olsun Rabbime’’ diye belirtti.
EVLERİNİN ÖNÜNDE AĞLAŞIYORLAR
Arslangiray ailesinin yanlarında ikametgah ettikleri kızları Hatice Çabuk ise; ’’Annemin babamın başına bu olay geldi çok üzüldük. Annem babam bende kalıyor, hep kalsınlar ama onlar üzülünce biz çok üzülüyoruz. Biraz dolaşalım diye evlerinin önünde gidince ağlaşıyorlar. Annem babam mutlu olsun istiyorum. Bütün büyüklerimden Allah razı olsun. Onların anne ve babama yardım etmelerini istiyorum. Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin’’ diye belirtti.
HER SOKAĞA YANGIN VANASI İLE TRAFO VE SU DEPOSUNUN DA BİRER ANAHTARINI İSTİYORUZ
Çukurca Mahallesi Muhtarı Lütfü Arslangiray ise; ilçeye 26 kilometre uzaklıkta olan köylerinde çakın yangına ve ailenin perişan durumu düşmesine çok üzüldüklerini anlatarak, “Bu yangın elektrik tesisatından çıktı. Köyümüz Seyitgazi’nin son köyüdür. Köyde yangın vanalarının olmaması bize büyük bir zarar verdi. Önceden trafomuzun anahtarı muhtarda olurdu, şimdi anahtarlar yok, su deposunun anahtarı yok. Halbuki muhtarlara bunlardan birer tane verilmesi lazım. Biz tankeri doldırasıya kadar yarım saat geçti ama ben anons yaptığımda komşular hepsi geldi fakat komşunun elinden geldiği bir şey yok. Bina iki katlı olduğundan 15 dakika içinde yerle bir oldu koca bina. Hiç kullanılacak malzemeleri kalmadı. Bu komşuların bereket versin damatları var orda yatıp kalkıyorlar. Kullanılacak eşyaları, hiç bir iğneleri kalmadı. Sayın valimizden, kaymakamımızdan yardım istiyoruz. Bu enkazın da kaldırılması lazım. Çünkü geliyorlar yıkılan binanın yanına oturup bakışıp ağlayıp gidiyorlar.
Sonra hastalanınca yeniden onlarla uğraşıyoruz. Onun için bir an önce buraların temizlenmesini istiyorum. İkinci husus bizim köyümüz uzak olduğundan yangın vanalarının her sokakta olmasını belediyeden istiyorum’’ diye belirtti.
Arslangiray ailesinin komşusu Hasan Kahya ise; ’’Kendileri en iyi komşumuzdur, annem ve babam gibilerdir. O gün torunun bağırması ile duyunca ilk anda onlar aklıma geldi. Koştum yengem kapı açılınca camdan atladı, dayımı pencereden tanımadık bir komşuyla aldık” dedi
Diğer komşulardan Nuran Arslangiray da, ’’Eşimin amcası oluyorlar. Olay günü çok büyük felaketti. En kısa zamanda büyüklerimizden destek bekliyoruz. Belediye başkanımıza teşekkür deriz, geldiler. En kısa zamanda büyüklerimizden desteklerini bekliyoruz. Evlerini yapsınlar, yine mutlu yuvalarına devam etsinler büyüklerimizden destek bekliyoruz’’ diye belirtti.
(Selçuk Manaz/İHA)