Sigara fiyatlarındaki geçtiğimiz aylarda yaşanan artışın ardından, Sağlık Bakanlığına bağlı ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattına gelen çağrı sayısı yaklaşık 3 kat artarken, hastanelerde bulunan sigara bıraktırma merkezlerinde de yoğunluk yaşanıyor.
Sigara kullanımı, en önemli ölüm nedenlerinin başında geliyor. Dünyada her yıl 7 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 100 bin kişi sigara ve sigaraya bağlı hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Yine dünyada her yıl 600 bin kişi de pasif içiciliğe bağlı olarak yaşamını yitiriyor.
Son dönemde tütün ürünlerine gelen zamlara bağlı olarak vatandaşların sigara bırakma taleplerinde artış yaşanıyor. Sağlık Bakanlığı ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattına, günlük ortalama 4 bin çağrı gelirken bu sayı tütün ürünlerine gelen zammın ardından 10 bine yükseldi. Tütün ürünü kullanımını bırakmak için çağrı merkezini arayan vatandaşlara, bağımlılık düzeylerinin tespit edilmesi amacıyla kısa anket uygulanıyor ve bağımlılık düzeyi yüksek çıkan vatandaşlar, sigara bırakma polikliniklerine yönlendiriliyor.
SİGARA TÜM VÜCUDU OLUMSUZ ETKİLİYOR
Ankara Şehir Hastanesi Sigara Bıraktırma Merkezi Sorumlu Hekimi Nesrin Ünal Karagözoğlu, sigara kullanımının dünyada tek başına en önemli ve önlenebilir ölüm nedenlerinden olduğunu vurgulayarak, sigara bırakma tedavi süreçleri hakkında bilgi verdi. Sigaranın gerek direkt kullanımda gerek pasif içicilikte ciddi hastalıklara yol acıktığını belirten Karagözoğlu, “Özellikle solunum yolu hastalıkları, kardiyak problemler, bağışıklık sisteminin baskılanması ve üreme sisteminin etkilenmesi gibi. Yani sigaranın vücudumuzda etkilemediği hemen hemen hiçbir doku ve organ bulunmuyor. Özellikle de gebelik döneminde ve doğum sonrasında hem anneyi hem bebeği olumsuz etkilediği için çok büyük bir önem arz etmekte. Bu nedenle de gebelerin mümkün olan en kısa zaman içinde sigarayı bırakmaları büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.
HASTALAR YAKLAŞIK 1 YIL TAKİP EDİLİYOR
Polikliniğe başvuran hastalara uygulanan tedavi süreçleriyle ilgili bilgi veren Karagözoğlu, “Öncelikle başvuran hastalarımıza bir değerlendirme formu uyguluyoruz. Bu değerlendirme formu ile hastalarımızın bağımlılık skorlarını tespit ediyoruz. Karbon monoksit ölçümlerini yapıyoruz, gerekli kan testlerini istiyoruz. Böylelikle hastalarımızı hem fiziksel hem de psikolojik yönden tanımış oluyoruz ve değerlendiriyoruz. Sonrasında da tedavi süresi başlıyor. Tedavide kullandığımız farklı metotlar var. Örneğin davranış terapileri var, ilaç tedavilerimiz var. Yaklaşık 1 yıla kadar hastalarımızı takipte tutuyoruz” şeklinde konuştu.
TÜTÜN ÜRÜNLERİNE GELEN ZAM VATANDAŞI SİGARAYI BIRAKMAYA YÖNLENDİRDİ
Vatandaşlardan Hakan Çırasız, tütün ürünlerine gelen zamlardan sonra ekonomik şartlardan dolayı sigarayı bırakmak zorunda kaldığını söyleyerek, “ Yaklaşık 30 yıl içtim ama en son yapılan sigara zamlarından sonra maliyeti yüksek olduğu için bırakmak zorunda kaldım” dedi.
Zamlardan sonra sigarayı bırakan bir başka vatandaş Emrah Akkoyun ise “Sigara hem maddi açıdan hem sağlık açısından zararlı. Sigara içenin aylık 500-600 lira sigaraya pay ayırması lazım. Bu da asgari ücretle çalışanlar için ciddi bir zarar. Bugün 600 lirayı çok şeye harcayabilirsiniz. Elektrik faturası, su faturası, doğal faturasını, telefon faturasını ödeyebilirsiniz” dedi.
Kemal Önen de son gelen zamlardan sonra sigarayı bırakmaya karar verdiğini belirterek, “Sigaranın hep zararlı olduğunu biliyordum fakat insanı güdüleyen şeylerin başında maddi nedenler en üstte. Bugün yarın bırakırım derken, gelen zamlar etkiliyor. Sigaraya gelen zamlar bahane oldu” ifadelerini kullandı.
(Neşra Durmaz - Mustafa Apaydın/İHA)