Salgının finans sisteminde insan odaklı bir dönüşüme yol açması gerektiğini vurgulayan Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu krizin her ülkeyi etkileyeceğini belirtiyor: “Olumlu anlamda öne çıkan ülkeler Kore, Singapur gibi ülkeler olurken ABD ve AB çok daha olumsuz etkilendi. Dünyanın en çok ARGE yapan ve en iyi sağlık kurumlarına sahip ABD’nin bu sorunu bu denli kötü yönetmesi ciddi bir hayal kırıklığı. Diğer yandan AB’nin kendi içinde çok büyük sorunları olduğu da ortaya çıktı. İspanya ve İtalya’nın sorunlarına ciddi anlamda kayıtsız kalan AB’nin sürdürülebilirliği bir kez daha tartışılacaktır. Bu tür günlerde dayanışma için kurulan bu örgütün bu dönemde kendi üyelerine yeterli desteği vermediği görüldü.”
"2020’de ciddi işsizlik ve yavaşlama kaçınılmaz”
Krizin ne kadar daha devam edeceği belirsiz olsa da her senaryoda 2020’nin 2. ve 3. çeyreğinde ciddi işsizlik ve yavaşlamanın kaçınılmaz olduğunu ifade eden Saltoğlu, turizm, perakende, taşıma / ulaştırma, inşaat ve tekstil sektörlerinin en çok etkilenecek sektörler olduklarını söylüyor: “Bundan sonra yapılması gereken ilk şey ekonomik krizin yönetiminde koordineli, gerçekçi ve güvenilir bir program sunulması. Ülkeler milli gelirlerinin ortalama %3-4’ünü bu krizi yönetmeye ayırmış durumda. Biz şu an için 100 milyar bir destek ve bazı yan destekler öngördük, muhtemelen daha fazlası gerekecek.”
“Birçok finans alternatifi var. Benim ilk aşamada önerim yüksek getirili kısa vadeli “özel tertip” bir bono tahvil çıkarılması. Sonrasında daha fazla para basılması gündeme gelebilir, ancak tüm bu fonların nasıl kullanılacağı da çok önemli. Dünya ekonomisinin %2,7 daralacağının beklendiği bir dönemde Türkiye’nin de %4 civarı daralması bekleniyor. Bunun en az sosyal maliyetle atlatılması çok önemli.”
Finans sistemi salgından hangi dersleri çıkarmalı?
Küresel salgın sonrasında sağlık sistemi başta olmak üzere birçok konunun yeniden değerlendirilmesi ve kaynakların daha etkin bir şekilde dağıtılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Saltoğlu, “Gelir düzeyi düşük olan kesim için işsizlik sigortası, sağlık sigortasının miktarı ve kapsamının ciddi oranda geliştirilmesi önemli. Bu dönüşüme gerekli kaynak için de vergi sisteminin daha adil olması ve ARGE harcamalarının temel bilimlere ve bu tür sorunların önlenmesine kullanılması düşünülebilir. Örneğin, ABD’nin savunma harcaması yıllık 750 milyar ABD Dolar. ABD’deki en zengin %1’lik kesimin serveti toplumun çok önemli bir kısmının servetine sahip. Bu AB ve diğer ülkelerde de o kadar farklı değil,” ifadelerini ekliyor.
“Kriz sonrası yine bir global hafıza kaybı yaşanacağını kestiremiyoruz. 2008 krizinden sonra kapitalizmin büyük dönüşümüne yönelik beklentilerin 12 yılda pek de gerçekleşmediğini düşünerek çok umutlu olmadığımı da belirtmek isterim. Bu sefer daha farklı olacak, çünkü daha derin bir şok yaşıyoruz ama yine de olması gereken değişimin ne kadarının gerçekleşeceği konusunu zaman gösterecek.”