Siyah Kuğu olarak adlandırılan olayların; aşırı nadir olmaları nedeniyle tahmin edilemedikleri, ama yine de insanların her zaman “yeni bir siyah kuğu” olayının olasılık dahilinde olduğunu ve buna göre planlama yapılmasının önemli olduğunu belirten Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı, Kamu Özel Ortaklığı (PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı Fatih Kuran, bu süreç ve sonrası için neler yapılması gerektiğini şöyle anlattı:
“Korona virüsü yeni Siyah Kuğumuz ve etkilerini bugün olduğu kadar ileriki dönemlerde de hissettirecektir. İş yapma biçimleri ve belki de yaşam koşullarımız da değişim gösterecek. Ev ödevini önceden yapmış şirketler daha az etkilenecek ve bazıları belki de bu dönemden kazançlı çıkacak. 2008 ve 2020’de olduğu gibi Siyah Kuğular bizimle olmaya devam edecekler ancak bizler yaşananlardan ders çıkartarak ve daha doğru kararlar alarak arzu ettiğimiz geleceği daha iyi şekillendirebiliriz.
Siyah Kuğu kapsamına giren olayların 3 temel özelliği bulunduğu söylenebilir: ilk olarak Siyah Kuğu, ciddi sonuçları olan son derece nadir bir olaydır. Önceden tahmin edilemez. İkinci özelliği Siyah Kuğu olayları ekonomide yıkıcı hasara neden olabilir ve tahmin edilemedikleri için sadece sağlam sistemler inşa edilerek hazırlanabilir. Son olarak standart tahmin yöntemleri Siyah Kuğu olaylarını öngöremeyeceği gibi yanlış güvenlik hissi yaratarak savunmasızlığımızı arttırır.
İş dünyası tanım itibari ile tahmin edilebilmesi mümkün olmayan bir duruma karşı nasıl önceden hazırlıklı olabilir? İlk bakışta cevaplanması imkansız gibi görünen bu sorunun yanıtını yaşadığımız korona krizinin bize öğrettiği derslerden de faydalanarak anlatayım:
Portföy Yatırımları Yapmak
Yumurtaların hepsini aynı sepete koymamaktan bahsediyoruz. Korona krizinden turizm, yeme içme, eğlence, otomotiv, perakende ile ulaştırma sektörleri olumsuz etkilenmiş durumdalar ve en az bir süre daha bu etki devam edecek gibi görünmekte. Eğer yatırımcılar olarak yatırımlarınızın tamamı veya önemli kısmı bu alanlarda ise krizden daha fazla etkilenmeniz kaçınılmaz bir durum. Bu bakımdan şirketlerin yatırımlarını birbiri ile ekonomik ilişkisi (korelasyon) az olan sektörlerde yapıyor olmaları özellikle kriz dönemlerinde önemli bir avantajdır.
Konsantrasyon Riskini Yönetmek
Şirketler için konsantrasyon riski dediğimiz özellikle satış ve tedarik tarafında belli bir kesimin riskini taşımak anlamına gelir. Konsantrasyon riskini yönetmek için alıcılarınızın ve tedarikçilerinizin nicelik olarak çeşitlendirilmesi şiddetle tavsiye edilir.İlk olarak Çin’de patlak verip dünyaya yayılan korona virüsü özellikle işleyişi Çin’den mal tedariğine dayalı olan ve alternatif tedarikçi altyapısı bulunmayan şirketleri daha da fazla etkilemiştir. Bazı fabrikalar üretimlerine ara vermek durumunda kalmışlardır. Bu bakımdan şirketlerin her şey yolundayken işlerin ters gidebileceği olasılığa karşı alternatif planlar yapıyor olmaları gereği vardır.
Likidite
Uzun vadede başarılı olan şirketlerin bu tip kriz dönemlerine hazırlık mahiyetinde emsallerine göre çok daha likit oldukları bilinen bir gerçektir. Kaynakların tamamı ile yatırım yapmamak veya işletme sermayesi olarak kullanmamak da olası krizlere karşı hazırlıklı olmak için kritik önemdedir. Kriz dönemlerinde elinizdeki nakit oksijen gibidir ve hayatta kalmanızı sağlar. Aynı zamanda bu tip dönemlerde varlık fiyatlarındaki olağanüstü düşüşlerden istifade ederek krizi fırsata çevirme imkanına da sahip olabilirsiniz.
Yeniliklere ve Değişeme Açık Olmak
Korona krizi ile birlikte çoğumuz evlerimizde tecrit hayatı yaşamak durumunda kaldık. Bilişim teknolojileri kullanarak çalışanlarının işlerini online platformlar üzerinden yapmasına ve takip etmesine imkan sağlayabilen şirketler bu duruma çok daha çabuk adapte olabildiler. Konvansiyonel iş yapma biçimini benimsediği gibi yeniliklere adapte olmakta geciken şirketler ise krizden daha fazla etkilenmekteler. Korona krizinden çıkartılabilecek önemli çıkarımlardan biri de işimizde alternatif iş yapma biçimlerine ve olası değişikliklere karşı esneklik sağlayabilecek altyapıyı o an ihtiyacımız olmasa dahi önceden hazır etmek olmalı.
Finansal Performans Yönetimi / Senaryo Analizleri
Büyük krizler yaşanmasa dahi her şey dinamiktir ve sürekli değişim halindedir. Şirketlerin de özellikle ileriye yönelik farklı durumlara karşı senaryo analizleri yapması ve çıkan sonuçlara bağlı olarak gereken tedbirleri önceden alması gerekir. Senaryo çalışmalarının temel amacı kısa, orta ve uzun vadeli nakit akış projeksiyonları yapmak sureti ile geleceği öngörmektir. Bu tip çalışmaları yapmayan şirketler bozuk farları ile gece yolculuk yapan sürücüler gibidir ve kaza yapmaları kaçınılmaz bir durumdur. Olası kötü senaryo analizleri yapan ve potansiyel nakit ihtiyaçlarına yönelik önceden hazırlık halinde olan şirketler doğal olarak krizleri daha rahat atlatabilecektir.”