Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antnio Manuel de Oliveira Guterres, Güvenlik Konseyi’nde yaptığı ilk konuşmada, “Hep birlikte her şeyden önce yapmamız gereken ilk işin ihtilafları önlemek ve barışı sürdürmek olduğuna inanıyorum” dedi.
Genel Sekreter Guterres BM’nin, milletler arası düzene dayalı kurallara bağlı kalarak savaşı önlemek üzere kurulduğuna dikkat çekerek “Bugün bu düzen ciddi tehlike altındadır” dedi.
Kriz içinde bulunan milyonlarca insan, küresel istikrarı ve kendilerini tehlikelerden koruması için bu Güvenlik Konseyi’ne bakıyor. Ancak, dünya genelindeki büyük ekonomik ve insan maliyeti durumunun ne kadar karmaşık ve tehditkâr olduğunu gösteriyor” dedi.
Başkan sözlerini şöyle sürdürdü. “Buna rağmen biz bu krizleri önleme yerine onlara tepki vermek için çok fazla zaman ve kaynak harcıyoruz. İnsanlar çok fazla bedel ödüyor. Üye devletler çok yüksek bedel ödüyor. Bizim yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var” dedi.
“Milli ve milletler arası karar vericileri, önceliklerinin krizleri önlemek olması gerektiğine ikna etmenin çok zor olduğu kanıtlandı. Belki de kriz önlemede başarılı olmak fazla dikkat çekmiyor. Krizden kaçınılması halinde TV kameraları orada olmuyor” dedi.
BM Genel Sekreteri, bugünkü ihtilafların temel olarak iç meselelerden kaynaklandığı, hatta, kısa zamanda bölgesel ve ulusal ve uluslararası boyuta dönüştüğüne vurgu yaparak, “Bu ihtilafları; güç ve kaynak yarışları eşitsizlik, marjinalleşme, dışlama, zayıf yönetim, zayıf kuruluşlar ve mezhep bölünmeleri besliyor. İklim değişikliği, nüfus artışı terörün ve suçun küreselleşmesi acıları artırıyor. Bu kadar çok faktörün iş başında olmasıyla, küresel etkilere yol açacak, bir ülkeyi, bir bölgeyi içine alacak bir krizin tetiklenmesi çok kolay oluyor” dedi.
Bugünün birbirleriyle bağlantılı kriz yapısı barış ve güvenlik, sürdürülebilir gelişme, insan hakları için sözde değil gerçekten güçlerin birleştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Guterres sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bu gün karşı karşıya kalınan tehdide karşı ülkelerin kültürlerimizde, stratejimizde, yapılarımızda ve operasyonlarımızda gerekli değişimler yapmamızı gerektiriyor. Barış ve güvenlik yaklaşımımıza yeni bir balans ayarı yapmamız gerekiyor. Onlarca yıl baskın olan siyaset krize cevap verilmesi şeklindeydi. Gelecek için ihtiyacımız olan şey savaşı önlemek ve barışı sürdürmek için daha çok şey yapmamış gerektiğidir.”
(İHA)