Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Osman Gereklioğlu, toplumumuzda erkekliğe ilk adım olarak küçük bir işlem gibi görünen sünnetin ciddi bir cerrahi operasyon olduğunu belirtti.
Sünnetin tam donanımlı hastane koşullarında ve hatta ameliyathanede yapılmasının en doğru seçim olacağını söyleyen Dr. Osman Gereklioğlu, sünnet için genel bir mevsimin olmadığını belirterek, “Uygun sünnet yaşı ile ilgili tartışmalar sürmekle beraber kastrasyon fobisinin oluşturacağı olumsuzluklardan etkilenmemek için 3-6 yaşlar arasında sünnetten olabildiğince kaçınılması tavsiye edilmektedir. En ideal olanı 2 yaşına kadar yapılması, yoksa 6 yaşından sonraya bırakılmasıdır” dedi.
LOKAL ANESTEZİ İLE SÜNNET
Birçok sağlık kuruluşunda lokal ve genel anestezi ile sünnet yapıldığını ifade eden Gereklioğlu, “Ancak son yıllarda kullanılacak anestezi şeklinin de genel anestezi olması gerektiği konusunda artık bir fikir birliği oluşmuştur. Eskiden özellikle ilk bir ay içinde yeni doğan bebeğin ağrı duymayacağı düşüncesiyle anestezisiz sünnet yapan cerrahlar mevcutken, yoğun klinik araştırmalar bu tezin yanlışlığını ortaya koymuş ve bugün anestezisiz sünnet yapma görüşü bilimsel olarak reddedilmiştir” diye konuştu.
Hastanede lokal anestezi ile sünnet yaptıklarını vurgulayan Dr. Gereklioğlu, “Gerçekleştireceğimiz sünnetlerde eğer anne işlem sırasında bebeğinin, çocuğunun yanında bulunmayı arzu ederse bunu hazırladığımız özel ortamlar sayesinde rahatlıkla sağlayabilmekteyiz. Bu durumun hem hastanın psikolojisi hem de annenin var ise kafasındaki endişelerin giderilmesi açısından faydalı olabileceğini düşünmekteyiz” diye konuştu.
Sünnet derisinin ucundaki açıklığın dar olması nedeniyle sünnet derisinin geriye doğru çekilememesinin fimozis olarak adlandırıldığını belirten Op. Dr. Gereklioğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Yeni doğan bebeklerin çoğunluğunun penisi fimotiktir. Aralıklı ereksiyonlar ve iç epitelin keratinizasyonu ile sünnet derisi çocukluk çağında zamanla geri çekilebilir hale gelerek fimozis ortadan kalkabilir. Fimozise bağlı idrar yapma güçlüğü ve arkasından enfeksiyon, daha ileri dönemlerde ise tıkanıklığa bağlı yukarı idrar yollarında önemli sorunlar ortaya çıkabilir. Sünnet yapılarak bu darlık giderilebilir.”
SÜNNET KANSERDEN KORUYOR
Gereklioğlu, sünnetin penis kanseri gelişme riskini azatlığını, cinsel yolla bulaşan hastalıkların geçişini önlediğini ifade ederek, “Sünnetli kişilerin eşlerinde rahim ağzı kanseri riskinin azaldığı gösterilmiştir. Sünnet idrar yollarında enfeksiyon gelişme ihtimalini 10 kata kadar azaltır. Kanama bozukluğu olan çocuklarda sünnet mümkünse uygulanmamalıdır. Hipospadias (işeme deliğinin aşağıda olması), mikropenis gibi dış genital organlara ait anomalilerin varlığında yapılabilecek düzeltme ameliyatlarında sünnet derisi kullanılacağı için sünnet yapılmaması uygundur” dedi.
(İHA)