COVID-19 vakaları halen insanları hastalandırmaya ve can almaya devam ediyor. Dünyadaki günlük yeni vaka sayısı 500-600 bin arasında değişirken, ölümlerin 1milyon 700 bini, vaka sayısının da 77 milyonu geçtiğini belirten Academic Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Nilüfer Aykaç, Türkiye’de ise toplam vaka sayısının 2 milyonun üzerine çıkmış durumda olduğunu söylüyor. “Dünya Sağlık Örgütü’nün haftalık raporuna göre Türkiye, son bir haftalık yeni vaka sayısına bakıldığında dünyada üçüncü ve Avrupa’da birinci konumda yer alıyor. Ayrıca Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'nin tüm COVID-19 ölümlerinin yüzde 65’i Eylül - Aralık 2020 tarihleri arasında yaşandığı görülüyor. Yani Türkiye’de ve globalde COVID-19 pandemisi hala çözülebilmiş değil. Dünya 12 aydır COVID-19 ile mücadele ederken olanakları olan ülkelerdeki genetik laboratuvarlarda aşı ve mutasyon çalışmaları da hızla devam ediyor. Koronavirüs şimdiden üzerinde en çok araştırma yapılan virüs grubu haline geldi. Nisan 2020’de İngiltere’de kurulan konsorsiyum sonucu, çok sayıda virüs örneği toplandı ve virüs dizilimleri incelendi,” diyen Aykaç COVID-19 mutasyonuyla ilgili son gelişmeleri anlatıyor.
Koronavirüsteki mutasyon ve varyantlarMutasyon, genetik materyalde meydana gelen rastlantısal değişim demektir ve evrimin doğal bir parçasıdır. Birden fazla mutasyon taşıyan virüsler varyant olarak adlandırılır. Özellikle RNA virüsler oldukça fazla mutasyon yapar. Mevsimsel gripte de çok sık mutasyonlar görüyoruz bu nedenle her yıl grip aşıları bu mutasyonlara göre düzenleniyor ve yenileniyor. Koronavirüs neyse ki grip kadar mutasyona uğramıyor.
Farklı ülkelerde yapılan genetik çalışmalarda Koronavirüste varyant virüsler tespit edildi ancak ilk kez bu varyant “İncelemeye değer varyant” olarak adlandırıldı. Daha sonra da “Dikkate değer varyant” olarak tanımlandı. Yani bilimsel otorite tarafından daha yakından izlenmesi önerildi. Değişime uğrayan bu yeni varyant virüs, eylül ayında Güney İngiltere’de vakaların artması ile birlikte daha da önem kazandı. 13 Aralık 2020 itibarıyla enfekte ettiği kişi sayısı arttı. Birleşik Krallık’ın 60 farklı bölgesinde bu hastalara rastlansa da en fazla vaka Güneydoğu İngiltere’de yer aldı. Galler ve İskoçya’da da vakalar görüldü. Dünya Sağlık Örgütü mutasyonu izlediğini, mutasyona uğrayan koronavirüsün Birleşik Krallık’ın dışında, Hollanda, Danimarka ve Avusturya başta olmak üzere farklı ülkelerde de görüldüğünü açıkladı.
Henüz mutasyonların hastalığı ağırlaştırdığına ya da daha fazla ölüme yol açtığına dair elimizde bilimsel bir veri bulunmuyor. Ancak bu virüsün daha bulaştırıcı olduğu konusunda öngörüler var.
COVID-19 mutasyonu aşıları etkiler mi?Bu mutasyon, Koronavirüsün ACE2 reseptörlerine bağlanarak insan hücrelerine girmesini sağlayan ve virüse meşhur taç görünümünü veren Spike proteinlerinde meydana geldiği için oldukça önemli. Yeni varyantın sebep olduğu mutasyon, özellikle aşının hedef aldığı Spike proteinini değiştiriyor. Ne var ki aşılar Spike proteinin birçok farklı bölgesine karşı bağışıklık kazandırıyor dolayısıyla tek bir mutasyonun aşıları tamamen veya kısmen işlevsiz kılması mümkün görünmüyor. Şu ana kadar edindiğimiz bilgilerle net bir kanıya varmak oldukça güç. Daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz.
COVID-19 şimdi daha mı bulaşıcı?Mutasyona uğrayan virüsün daha bulaştırıcı olabileceğine ilişkin ön raporlar ve veriler mevcut ancak henüz elimizde kesinleşmiş bir bilgi bulunmuyor. Şu anda bu yeni türün daha ölümcül olduğuna ya da mevcut aşı ve tedavileri etkileyebileceğine dair kesin bir bilgi veremeyiz. Şunu söyleyebiliriz ki; mutasyonların ortaya çıkması bilimsel olarak beklediğimiz bir durumdu. Bugün COVID-19 mücadelesi hem ülkemizde hem de dünyada sürerken bilim insanları canla başla çalışmaya devam ediyor. Vatandaşlarımıza düşen en önemli görevse bu süreçte paniğe kapılmamak olmalı. Kişisel koruyucu önlemleri ihmal etmeyelim. Maske, sosyal mesafe ve el hijyenine her zamankinden daha fazla dikkat edelim.