www.emsalhaber.com

Tezcan’dan Yunanistan Savunma Bakanı’na cevap

POLİTİKA

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos’un açıklamasına ilişkin, "Yunanistan Savunma Bakanına söylüyorum, bu maceralardan, heveslerden, hezeyanlardan vazgeçsinler, bu coğrafya üzerinde Kuvayı Milliye ruhu hala yaşıyor" dedi.

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos’un açıklamasına ilişkin, "Yunanistan Savunma Bakanına söylüyorum, bu maceralardan, heveslerden, hezeyanlardan vazgeçsinler, bu coğrafya üzerinde Kuvayı Milliye ruhu hala yaşıyor" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleşti. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK’nın gündemini düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı. 6 Kasım 2016 tarihinde Parti Meclisi (PM) Bildirgesi yayınladıklarını hatırlatan Tezcan, “Bu bildiri üzerine cumhuriyet savcılıkları soruşturma başlattı. Cumhuriyet savcılığı soruşturmasının arkasından milletvekili olan PM üyelerimizle ilgili fezleke düzenlendi Cumhurbaşkanına hakaret suçundan. Milletvekili olmayan Parti Meclisi üyesi olan ve olmayan soruşturmaya muhatap kalanlarda ifadeye çağrıldı. Bu soruşturmanın açılmış olması dahi PM bildirisinin ne kadar haklı olduğunun delilidir. PM bildirisi Türkiye’de demokrasinin ortadan kalktığı, tek adam rejiminin yerleştirildiği, otoriter bir rejim olduğu, iktidar eliyle Türkiye’nin çok kötü bir sürece sürüklendiğini anlatıyordu” diye konuştu.

Tezcan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Biz Türkiye’de demokrasi var diye bunları söylemedik, biz Türkiye’de demokrasi olmadığını bilerek bunları söylüyoruz. Demokrasiyi getirmek için bunları söylüyoruz. Demokrasi mücadelesinde bunları söylemenin bir bedeli olacaksa o bedeli ödemeye hazır ve cesaretle bunları söylüyoruz. Savcılar öyle telaşla ve talimatla bu soruşturmayı başlatmışlar ki, bu bildiride imzası olmayanları da ifadeye çağırmaları bunun açık göstergesidir. PM’nin yedek üyelerine de fezleke göndermişler ya da ifadeye davet yazısı yollamışlar. Yüksek Disiplin Kurulu üyelerini de ifadeye çağırmışlar ya da fezleke göndermişler. Bu talimatla yapılan bir soruşturmanın işareti. Toplayın bunların hepsini diye bir talimat gelmiştir. O talimat etrafında muhalefeti korkutmaya, sindirmeye dönük bir adımdır. Korkmayacağız, sinmeyeceğiz. Sözümüzün arkasındayız.”

“BÖYLE BİR SUÇUN FİİLEN İŞLENMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

TCK 299. maddede düzenlenen Cumhurbaşkanı’na hakaret suçuyla ilgili konuşan Tezcan, “Sen bir partinin genel başkanı olacaksın, ana muhalefet partisi dahil bütün rakiplerine ağzına gelen her şeyi söyleyeceksin. Ondan sonra da Cumhurbaşkanlığının koruma zırhı altında siyaset yapmaya kalkacaksın. Bugün Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden kişi bir siyasi partinin genel başkanıdır. Biz o genel başkanla siyaseten mücadele edeceğiz. Niye sırtına Cumhurbaşkanlığı zırhını alıp da TCK 299’una sığınıyorsun. Mertçe mücadele edelim. Mertlik sözle mücadele ederek olur, savcılardan yardım bekleyerek değil. Böyle bir suçun fiilen işlenmesi mümkün değildir. Çünkü o maddenin koruduğu Cumhurbaşkanı yoktur Türkiye’de. Tarafsız bir cumhurbaşkanını korumak için konulmuştur bu madde” değerlendirmesinde bulundu.

YUNANİSTAN SAVUNMA BAKANI’NA CEVAP

Yunanistan Savunma Bakanı’nın Kılıçdaroğlu’na yönelik açıklamasına değinen Tezcan, “18 Ege adasını işgal etmeleri meselesiyle ilgili çıkıp genel başkanımıza laf atıyor, diyor ki, ‘Topraklarımızı talep ediyor. Gel de al.’ Biz Yunanistan’ın topraklarını talep etmişiz, Yunan Savunma Bakanı bize meydan okuyor. Türkiye Cumhuriyeti ana muhalefet partisi genel başkanına meydan okuyor. Hükümetten bir ses yok şu ana kadar. Bundan daha yerli ve milli bir başka mesele olabilir mi? 156 ada ve kayalıktır gerçek rakam. Hükümet bugüne kadar buna sessiz kalmıştır. CHP Genel Başkanı buna gerektiği gibi cevap vermiştir. Ama hükümetten bu konuda herhangi bir itiraz ya da Yunan Savunma Bakanı’nın bu sözüne karşı söylenmiş bir şey henüz görmedik. Yunanistan bu sözüyle işgali ikrar etmiştir. Binali Yıldırım hükümetine sesleniyorum; Türkiye’nin kara parçası olan Ege’deki ada ve kayalıklar bizim hakkımız olan ada ve kayalıklara bizim diyorlar. Sizin buna söyleyecek bir sözünüz yok mu? Bundan daha milli hangi mesele olabilir. Yunan Savunma Bakanı Kammenos’a da söyleyecek sözümüz var. Bu hezeyanların rüzgarı 98 yıl önce bu bölgede esti. Kuvayı Milliye diye bir hareket çıktı, bu hezeyanlara gereken dersi 98 yıl önce Anadolu coğrafyasında verdi cevabını. 43 yıl önce aynı ruh Kıbrıs’ta vermesi gereken cevabı verdi. Bugün hükümet sessiz kalmaya devam etse dahi bu millet buna gerekli cevabı verecek güç ve inançtadır. Yunanistan Savunma Bakanına söylüyorum, bu maceralardan, heveslerden, hezeyanlardan vazgeçsinler, bu coğrafya üzerinde Kuvayı Milliye ruhu hala yaşıyor. Verilecek bir karış toprağımız yoktur” ifadelerini kullandı.

“100 BİN DOLARA SATMAYA HAZIRIZ”

Bir gazetenin Kılıçdaroğlu’nun kızının helal kazançla sahip olduğu eve talip olduğunu söyleyen Tezcan, şunları kaydetti:

“Evin de değeri 1 milyon dolar falan diyorlardı. Genel başkanımız da çıktı dedi ki ‘1 milyon dolar veriyorlarsa gelsinler verelim. 500 bin dolar veriyorlarsa gelsinler verelim. 100 bin dolar veriyorlar gelsinler verelim’ demişti. Talip olmuşlar. Evin sahibi Zeynep Kılıçdaroğlu’dur. Onun adına çağrımızdır; kim için talipse buraya yarın gazetede yazsınlar ismini veya avukatları bize göndersin şu kişi alacak bizim adımıza, doğacak gelir vergisi ve harçlar alıcıya ait olmak üzere derhal satmaya hazırız. Vekaletnameyi vereceğiz. Kimin üzerine vekaletname istiyorlarsa hazırlayacağız. 100 bin dolara satmaya hazırız. Bizim hesabını veremeyeceğimiz herhangi bir haram kazancımız, hiçbir arkadaşımızın yoktur.”

Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Tezcan, dün Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon programında konuşurken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun attığı tweet’in hatırlatılması üzerine, “Herkes genel başkanımızı izliyor. İçişleri Bakanı da, hükümetin en yetkili isimleri de, Yunanistan Savunma Bakanı da genel başkanımızı takip ediyor. Bu önemli bir şeydir. Hesap veremeyecek hiçbir şeyimiz yok. Ataşehir Belediye Başkanımız kendi mal varlığıyla ilgili savcıya gidip dilekçe verip, bunu araştırın diyen cesarette belediye başkanımızdır. İstifa etmesi gereken birisi varsa Sayın Süleyman Soylu’dur” şeklinde konuştu.

(Pelin Üzek Kılıç/İHA)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.