www.emsalhaber.com

Kılıçdaroğlu’ndan ’yurt sorunu’ eleştirisi

POLİTİKA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Aladağ’da yurtta kalan çocuklarımız da köylerden gelip barınacak yerleri olmadığı için bir yurtta kalan çocuklarımız. Sormamız gereken soru şu; koskoca Türkiye Cumhuriyeti nasıl olur da yurt...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Aladağ’da yurtta kalan çocuklarımız da köylerden gelip barınacak yerleri olmadığı için bir yurtta kalan çocuklarımız. Sormamız gereken soru şu; koskoca Türkiye Cumhuriyeti nasıl olur da yurt sorununu çözemez” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinin temel atma töreninde yaptığı konuşmada Adana’da yurtta çıkan yangına değinerek, “Atmosferin biraz karamsar olduğunu biliyoruz. Aslında her gün güzel bir güne uyanmak isteriz. Huzur içinde yatağımızdan kalkıp sofraya kahvaltıya oturmak isteriz. Akşam televizyonun karşısına geçip haberleri, dizileri, filmleri, tartışma programlarını huzur içinde dinlemek isteriz. Fakat bugün geldiğimiz nokta bunlara imkan vermiyor. Dün akşam acı bir haberle karşı karşıya kaldık. 11 kız çocuğumuz, 1 görevli çıkan yangında hayatını kaybetti. Çocukların ne kadar önemli olduğunu bütün anneler babalar bilir. Çocukların üzerine titreriz. Onların bizden daha iyi bir eğitim almalarını isteriz. Daha iyi yaşam koşulları yakalamalarını isteriz. Her türlü özveride bulunuruz çocuklarımız daha iyi yetişsin diye” diye konuştu.

“KOSKOCA TÜRKİYE CUMHURİYETİ NASIL OLUR DA YURT SORUNUNU ÇÖZEMEZ"
“Aladağ’da yurtta kalan çocuklarımız da köylerden gelip barınacak yerleri olmadığı için bir yurtta kalan çocuklarımız” diyen Kılıçdaroğlu, “Sormamız gereken soru şu; koskoca Türkiye Cumhuriyeti nasıl olur da yurt sorununu çözemez. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti ‘dünyada meydan okuyoruz’ diye bağıranlar, acaba bu çocukların yurt sorununu neden çözmezler. 14 yıldır iktidardasınız, yurt sorununu neden çözmüyorsunuz? Yurda bakıyorsunuz yangın merdiveni var. Ama çocukların, ölen kız çocuklarımızın yığıldığı yer yangın merdiveninin kapısının önü. Açılmıyor, çünkü kilitli. Oysa teknoloji var. İçeriden açılan, dışarıdan açılmayan kapılar var. Neden bunlar yapılmaz, neden bunun önlemi alınmaz. Neden ve hangi gerekçeyle izin verilir. O anne ve babaların yaşadığı acıları hepimiz yüreğimizde hissediyoruz. Emin olun dinleyince insanın içi acıyor” dedi.

“RTÜK HEMEN YAYIN YASAĞI GETİRMİŞ, NİYE YAYIN YASAĞI GETİRİRSİNİZ?"
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şimdi yayın yasağı getirmişler, RTÜK hemen yayın yasağı getirmiş. Niye yayın yasağı getirirsiniz? Yani gerçeklerin vatandaş tarafından öğrenilmesini niçin istemiyorsunuz? Hangi gerekçeyle yayın yasağı getiriyorsunuz? Anlamak mümkün değil emin olun. Gerçekleri nereye kadar saklayacaksınız, nereye kadar götüreceksiniz? Her gün bir felaketle karşılaşıyoruz. Haftanın bir günü yok ki ya şu günde bari yüzümüz gülsün, şu günde bari sokakta karşılaştığımız insana gülerek selam verelim. Nasıl oldu da Türkiye bu kadar karanlık bir atmosferin içine sokuldu. Hangi gerekçeyle sürüklendi Türkiye buraya. Hepimizin oturup düşünmesi lazım. Bu ülkenin işçisinin de, köylüsünün de, memurunun da, sanayicisinin de, esnafın da oturup düşünmesi lazım. Türkiye bunları hak etmiyor.”

“BU KÜLTÜR MERKEZİNİN TEMELİNDE TASADA VE KIVANÇTA BERABER OLMAK YATIYOR ASLINDA"
Bir kültür merkezinin temelini attıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu kültür merkezinin temelinde ne yatıyor biliyor musunuz? Tasada ve kıvançta beraber olmak yatıyor aslında. Bir kültür merkezinde nasıl tasada ve kıvançta beraber olunur düşünün, burada bir sanat filmini izlediğimizi düşünün. Karanlık bir ortamda bir film izliyoruz. Filmde yaşanan bütün duyguları ortak yaşıyoruz. Görüşümüz, inancımız ne olursa olsun. Ortak yaşamayı öğreniyoruz. Bir tiyatroya gittiğimizde o tiyatroda yaratılan atmosferi yine hep birlikte yaşıyoruz. Darbe yönetimleri kültürden hep korkmuştur. Sanattan hep korkmuştur. Filmlerin yasaklandığını biliyoruz, tabloların yasaklandığını, şiirlerin yasaklandığını, kitapların, romanların, fotoğrafların yasaklandığını biliyoruz. Yasaklayanlar aslında korkak insanlardır. Onlarda cesaret yoktur. Cesaretleri olsa yasaklamazlar. Biz yasaksız bir Türkiye’yi, özgür bir Türkiye’yi hep özledik ve gerçekleştirmek için de çaba harcıyoruz. Tek bir amacımız, hedefimiz var. Görüşümüz, inancımız, kimliğimiz, siyasi görüşümüz ne olursa olsun bu ülkede insanca yaşamak istiyoruz. Bu ülkede birlikte yaşamak istiyoruz. Bu ülkede güler yüzlü yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.