Başbakan Binali Yıldırım, temaslarda bulunmak üzere geldiği Almanya’da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarına seslenen Başbakan Yıldırım, “Cumhurbaşkanımız bir programda sizlere seslendi ‘Komşunu al bu yaz tatilini Türkiye’de geçir’. Biz de dedik ki ‘Memleketin hastasıyım’ böyle bir kampanya başlattık. Malum son 2-3 senedir Türkiye civarında Suriye’de Irak’ta yaşanan krizler dolayısıyla bazı ülkeler bunu bahane ederek Türkiye’de yeterince güvenlik olmadığı yönünde bir kara propaganda yayıyor. Bu aslında Türkiye’nin güvenli olmadığından değil turizmden bir adım öne geçmek için geliştirilen algı operasyonu. Biz de diyoruz ki terörün olmadığı ülke gösterin” ifadelerini kullandı.
Münih ne kadar güvenliyse İstanbul’un da o kadar, Paris ne kadar güvenliyse Antalya’nın da o kadar güvenli olduğunu kaydeden Başbakan Yıldırım, “Bu yaz bütün vatandaşlarımızı tatillerini memlekette geçirmelerini bekliyoruz. Yanınıza eşinizi, dostunuzu, komşularınızı da alarak Türkiye’nin güzel havasından, güzel suyundan, misafir sever atmosferinden komşularınız da yararlansın” ifadelerini kullandı.
“DOST BİLDİĞİMİZ ÜLKELERE DİYORUZ Kİ BUNLARIN SIRTINI SIVAZLAMAYIN”15 Temmuz darbe girişiminin ardından, dünyanın bir çok yerinde faaliyetlilerini men etmek için Maarif Vakfı’nın kurulduğunu kaydeden Yıldırım, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Maarif Vakfı’nın amacı FETÖ okullarını almak ve bunların zararlı faaliyetlerine son vermek. Bazı ülkelerde bu operasyonlar halihazırda yapıldı, bazılarında görüşmeler devam ediyor. Buradaki hassasiyetimiz bellidir. Öğrencilerin günahı yok, orada okuyanların kabahati yok. Bizim derdimiz, bizim hedefimiz bu okulları yönetenler, bunların sahipleri. Bunlar bulundukları ülkeye de zarar veriyor, Türkiye’ye de zarar verdiler. biz bunu 15 Temmuz’da yaşadık. Asker kılığına giriş alçaklar milletin dişinden tırnağından arttırıp verdiği vergilerle alınan uçakları, tankları , helikopterleri, silahları gasp ettiler ve vatandaşımızı şehit etmekten geri kalmadılar. Kurtuluş Savaşı’nda bile saldırıya uğramamış meclisi bombaladılar. Şimdi amansız bir mücadelemiz var bunlara karşı. Bir yandan PKK bölücü terör örgütü, bir yandan FETÖ terör örgütü ile bir yandan da Suriye’den ülkemize sızan ve kanlı eylemler yapan DEAŞ örgütü, 3 örgüt ile aynı anda mücadele ediyoruz.”
Son bir senede bu örgütlerin üstesinden gelindiğini dile getiren Yıldırım, “Memleketimizde eylem yapma kabiliyetlerini günden güne azaltıyoruz. Ama bu içeride işi kontrol etmek yetmiyor kaynak dışarıda. Onların destekçileri, sponsorları var. Bunları da biliyoruz. Dost bildiğimiz ülkelere diyoruz ki bunların sırtını sıvazlamayın. Bir gün gelir beslediğiniz yılan sizi de zehirler. Sizi de yok eder” şeklinde konuştu.
"KARAR YÜCE MİLLETİMİZİN"Başbakan Yıldırım, “Avrupa’daki vatandaşımız da bu değişiklikte sizler de söz sahibisiniz. Bunun tarihi 16 Nisan. 16 Nisan’da bir oylama olacak, değişiklikler evet ile kabul, hayır ile ret olacak. Karar tabii ki yüce milletimizin, sizlerin. Vereceğiniz karar ülkemiz, milletimizin için en güzel karar olarak. Başımız, gözümüz üstünde de yeri olacak. Biz milletin kararının üzerinde kararı bugüne kadar tanımadık. Türkiye’de millet iradesini yok etmeye çalışanlarla 15 yıldır mücadele ede ede geliyoruz” dedi.
Başbakan Yıldırım, vesayet odaklarının sürekli demokrasiyi kesintiye uğratmak, vatandaşa verilen vaatlerin yerine getirilmemesi için her şeyi yaptıklarını dile getirerek, “Biz ne yaptık? İnat da bir murattır dedik. Bize yetkiyi veren millet, milletten başla kimse bu bizden yetkiyi alamaz” ifadelerini kullandı.
“HER DERDİN DEVASI MİLLETTİR”“İşin özü 2007’de 363 milletvekili ile bu meclise siz cumhurbaşkanı seçemezsiniz, 367 icadı çıkardılar” diyen Yıldırım, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Cumhuriyetin kuruluşundan beri hiç gündem olmamış öyle bir meseleyle karşı karşıya kaldık. Dedik ki her derdin devası millettir, millete soralım. Erken seçim kararı aldık. Millet oyumuzu milletvekili sayımızı da arttırdı. Sonunda dedik ki Cumhurbaşkanını biz seçemedik, millet siz seçer misiniz? Referandum yaptık. Yüzde 69 millet Cumhurbaşkanı seçmeye karar verdi. Ağustos 2014’te de partimizin kurucu lideri de Başbakanımız recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet tarihinde doğrudan seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. Şimdi bu seçimle beraber halkın doğrudan yetki verdiği cumhurbaşkanına ülkeyi yönetme yolunu açıyoruz. Mevcut yapıda seçim oluyor, ülkeyi kimin yöneteceğini vatandaş seçmiyor.”
“TÜRKİYE NE KAZANIRSA İSTİKRARDAN KAZANDI”Başbakan Yıldırım, “Türkiye ne kazanırsa istikrardan kazandı. Tek parti iktidarı döneminde büyüme koalisyon dönemlerinin üzerinde, güçlü iktidarlar dönemindeki büyüme zayıf dönemle tekrar gidiyor. 50-602 arası büyümüşüz, 60-70 arası onu tüketmişiz, 70-80 arası yine tüketmişiz. Darbe olmuş, 80-90 arası tekrar hamle yapmışız 90-200 arası kazandıklarımızı tekrar kaybetmişiz. Bunu kalıcı hale getirmek lazım” şeklinde konuştu.
“BURADA İKİ TANE MERKEL Mİ VAR ?”Yapılan eleştirilere değinen Başbakan Yıldırım açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“Tek adam ülkeyi yönetecek, iki tane adam yönetemiyor tabi ki tek adam yönetecek. Burada iki tane Merkel mi var. Her ülkede bir adam yönetiyor ama onun ekibi var. Ama yetkiyi vatandaş bir kişiye veriyor. Bunun için bunlar hep zırva. Milletin kafasını bulandırmak için söylenen şeyler. Bir gemide iki tane kaptan olmaz. olursa biri sancaktır, iskeledir. Gemi batar, ondan sonra ayıkla pirincin taşını.”
“TERÖRLE İLGİSİ OLMAYAN VATANDAŞLARIMIZIN TERCİHİ KARARI BAŞIMIZ GÖZÜMÜZ ÜSTÜNEDİR”Başbakan Yıldırım PKK’nın FETÖ’nün hayır dediğini dile getirerek, “CHP de onların cazibesine kapılmış o da aynı. Bizim sözümüz terör örgütlerinedir. Biz hiçbir vatansever vatandaşımızın terör örgütlerinin telkinine onların gittiği yoldan gitmeyeceğine adımız gibi inanıyoruz. Terörle ilgisi olmayan vatandaşlarımızın tercihi kararı başımız gözümüz üstüne bizim sözümüz terör örgütlerinedir. Kimse çarpıtmasın. Vatandaş en güzel kararı verecek terör örgütlerini sevindirmeyecek biz bunu biliyoruz” açıklamasını yaptı.
(İHA)