Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Son günlerde özellikle Avrupa’da bazı ülkeler bizim vatandaşlarımızla buluşmamıza engel oluyor, bize göstermek istemiyorlar. Sen kimsin kardeşim, benim vatandaşımla görüşmemi nasıl engellersin” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Keçiören Belediyesince düzenlenen “Yeni Anayasa Yeni Türkiye” isimli konferansa katıldı. Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konferansa Çavuşoğlu’nun yanı sıra Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak ve çok sayıda vatandaş katıldı. Konferans öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte Rusya ziyareti üzerine toplantı gerçekleştirdiklerini kaydeden Çavuşoğlu, “Malum yarın Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte Rusya’ya gidiyoruz. Rusya ziyareti öncesi bir hazırlık çalışması yaptık. Buraya gelmeden önce Cumhurbaşkanımız sizlere selamlarını saygılarını gönderdi” diye konuştu.
“SEN KİMSİN KARDEŞİM, BENİM VATANDAŞIMLA GÖRÜŞMEMİ NASIL ENGELLERSİN”Bakan Çavuşoğlu, Avrupa’da yaşayan gurbetçi vatandaşlarla bir araya gelmesinin engellenmek istenmesiyle ilgili, “Son günlerde özellikle Avrupa’da bazı ülkeler bizim vatandaşlarımızla buluşmamıza engel oluyor. Hem vatandaşlarımıza vatandaşlık vermiyorlar, hem de onları kendi malıymış gibi rehin alıyorlar. Bize de göstermek istemiyorlar. Sen kimsin kardeşim, benim vatandaşımla görüşmemi nasıl engellersin. İki gün önce engellemelere rağmen Hamburg’da vatandaşlarımızla görüştük, cumartesi günü de tüm bu ırkçı söylemlere rağmen inşallah Rotterdam’a gideceğiz ve oradaki kardeşlerimizle buluşacağız, onlarla hasret gidereceğiz. Bunların derdi önümüzdeki referandum sürecinde ‘Hayır’ çıksın istiyorlar” ifadelerini kullandı.
“BU SİSTEMİ GETİREN ÜLKELERDE DE İSTİKRARI HEP GÖRÜYORUZ”Cumhurbaşkanını halkın seçmeye başlamasıyla birlikte yürütmede kilitlenme meydana geldiğini ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cumhurbaşkanlığı sistemi dünyada ilk kez mi geliyor? Hayır, bazı ülkelerde başkanlık sistemi, bazı ülkelerde yarı başkanlık sistemi, bazı ülkelerde hatta bazı Avrupa ülkelerinde monarşi var. Bazı ülkelerde de adı cumhuriyet ama en kötü rejimle yönetiliyor. Adının ne olduğu önemli değil, sistemin ne olduğu önemli. Bu fikir yeni değil. Bu sistemi getiren ülkelerde de istikrarı hep görüyoruz. Bizim bugünün şartlarında iki tercihten birini yapmamız gerekiyor. Ya cumhurbaşkanlığı sistemini getireceğiz, hükümet başkanı cumhurbaşkanı olacak ya da halkın elinden cumhurbaşkanını seçme yetkisini alacağız ve Meclise cumhurbaşkanını seçme yetkisini tekrar vereceğiz ve cumhurbaşkanının yetkilerini tamamen alıp sembolik bir hale getireceğiz. Peki, soruyorum, ‘Cumhurbaşkanını ben değil de Meclis seçsin’ diyen bir kişi var mı? Bu salonda yok, benim sorduğum hiçbir yerde de bunu diyen olmadı.”
“YENİ SİSTEMDE CUMHURBAŞKANININ YETKİSİ VAR AMA SORUMLULUĞU DA VAR”Yeni sistemle birlikte cumhurbaşkanının cezai sorumluluğunun da artacağına işaret eden Çavuşoğlu, “Bu anayasayı kim hazırladı, Kenan Evren. Kenan Even cumhurbaşkanı olmak istiyordu o nedenle bu kadar yetki verdi ama karşılığında sorumluluk var mı, hayır yok. Cezai sorumluluk da yok, bir tek vatana ihanet var, anayasada da öyle bir suç yok. Yeni sistemde cumhurbaşkanının yetkisi var ama sorumluluğu da var. Hakkında dava açılabiliyor, Yüce Divan’a gönderilebiliyor. Suçlu bulunursa cumhurbaşkanlığını bırakmak durumunda” şeklinde konuştu.
“BU SİSTEM KARDEŞİ KARDEŞE KIRDIRIR”Geçmişte cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında çıkan tartışmaların sistemden kaynaklandığını söyleyen Çavuşoğlu, “Bu sistem kardeşi kardeşe kırdırır, çünkü cumhurbaşkanında da aynı yetkiler var, başbakanda da aynı yetkiler var. Süleyman Demirel Başbakan rahmetli Turgut Özal Cumhurbaşkanı, hep kavga Çankaya’daki bilmem ne, sen bilmem ne Turgut Özal’ın tek başına başbakanlık koltuğuna oturduğu dönemde Türkiye çağ atladı ama ne zaman rahmetli cumhurbaşkanı oldu ve onun yerine başbakanlar geldi, kavga çıktı ve Türkiye bocalamaya başladı. Rahmetli Özal en güvendiği Yıldırım Akbulut’u başbakan yaptı ve kısa süre sonra onunla çatışma başladı. O gitti Mesut Yılmaz geldi, Mesut Yılmaz’la da aynı çatışma. Demek ki bu kişisel bir şey değil, sistemden kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Türkiye’nin bir makas değişikliği yaptığını kaydettiği konuşmasında, “Türkiye’nin makas değişikliği yaptığı bir dönemde Türk siyasi hayatında en büyük siyasi proje 16 Nisan referandumu. Keçiören her zaman sağduyunun, devletinin, bayrağının yanında yer almış bir ilçedir. 15 Temmuz’da milletimizin yanında yer almış ve Ankara’nın neresinde sıkıntı varsa oraya koşmuş bir ilçeyiz. En fazla şehit veren ilçeyiz. 27 şehit 236 gazimiz var. Biz bununla gurur duyuyoruz” açıklamalarında bulundu.
(Caner Ünver /İHA)