Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Arnavautluk’un başkenti Tiran’da gerçekleştirilen 2. Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu Bilim-Sanat Ödülleri törenine katıldı. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Bakan Çavuşoğlu’na Fahri Doktora payesi takdim etti.
Çavuşoğlu, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un adına düzenlenmiş bu ödülü hak edenleri can-ı gönülden tebrik etti. Çavuşoğlu, “Ayrıca bugün şahsıma tevdih edilen Fahri Doktora unvanı için burdur Mehmet Akif Üniversitesi senatosuna da şükranlarımı sunuyorum. Daha önceki görevlerimde de özellikle Avrupa Konseyi Parlamenter meclisi başkanlığı dönemlerinde de Avrupa’nın değişik ülkelerinde farklı üniversitelerinden fahri doktora ve profosörlük unvanları aldım. Fakat milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un adını taşıyan üniversitemizden ve kendi bölgemiz Burdur’daki üniversiteden bu unvanı almak beni onurlandırdı” dedi.
“DIŞ POLİTİKAMIZLA DA TÜRK İNSANIN VİCDANINI YANSITMAYA ÇALIŞIYORUZ”“Girişimci ve insani dış politikamızda tüm dünyaya örnek olmaya çalışıyoruz” ifadelerini ulanan Bakan Çavuşoğlu, “Girişimci dış politikamız da Türk insanın girişimci ruhunu yansıtıyor. Var olan sorunlara çatışmalara çözüm arayışı içinde oluyoruz. Ayrıca güven arttırıcı adımlarla, tedbirlerle, Balkanların Kafkasya’nın ve bulunduğumuz coğrafyanın istikrarına katkı salamaya çalışıyoruz. Yine insani dış politikamızla da Türk insanın vicdanını yansıtmaya çalışıyoruz. Dünyanın her bir köşesindeki yardım bekleyen mazlum insanlara, Türk insanının cömert yardımlarını ulaştırıyoruz. Ayrıca kalkınma desteklerimizle de var olan bir çok sorunun sebebi olan yokluk, işsizlik, ekonomik sıkıntılar veya az gelişmişlik gibi sorunların aşılmasına da katkı sağlamaya çalışıyoruz. Son 1 yıldır Rusya ve İran’la birlikte sarfettiğimiz çabalarla bugün Suriye’de çatışmalar yüzde 90 oranında durmuştur. Şimdi hedefimiz siyasi çözümdür” diye konuştu.
“ARNAVUTLUK’UN AVRUPA ATLANTİK BÖLGESİNDE OYNADIĞI ROLÜ DESTEKLİYORUZ”Arnavutluk’un istikrarı, refahını gücünü Türkiye’den ayrı tutulmadığını belirten Çavuşoğlu, “Ayrıca Arnavutluk’un istikrarı refahı ve gücü demek Balkanların doğu Avrupa’nın ve hatta ötesinin istikrarı ve güvenliği demektir. Bugün kardeş Arnavutluk’un Avrupa Atlantik bölgesinde oynadığı kritik rolü can-ı gönülden destekliyoruz. Batı Balkanların istikrarı için dost ve kardeş Arnavutluğun rolünü önemsiyor iş birliği yapıyoruz.
Arnavutlukta sizin sevinciniz en çok bizi mutlu eder. Sizin bir derdiniz tasanız bizi üzer. Biz Arnavutlukta kendimizi evimizde hissediyoruz. Arnavutlukla sınırlarımız yok. Ama Arnavutluktaki tüm kardeşlerimin dostlarımız ve yöneticilerimizin de söylediği gibi Türkiye’de de bizim hissetimiz gibi biz Arnavutlukla kendimizi komşu hissediyoruz. Arnavutlukla ilişkilerimizin her alanda siyasi, ekonomik, kültürel, güvenlik, askeri ve diğer yönleriyle daha da derinleştirmek için yoğun çaba sarfediyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkiye Maarif Vakfı kurulduğu günden buyana yaklaşık 1 yıldır tüm dünyada rüştünü ispatlamıştır” ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, “15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ terör örgütünün gerçek yüzünü gören ülkeler, FETÖ’nün ülkelerdeki okullarını ya devralmışlardır yada Maarif Vakfı’na devretmeye başlamışlardır. Ayrıca Maarif Vakfı, öğretmen ihtiyacı olan ülkelere de öğretmen ataması da yapıyor. Bu konuda Arnavutluk’ta yakın işbirliği içerisinde olacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.
“FETÖ, 250 VATANDAŞIMIZI KATLETTİ”FETÖ terör örgütünün devlet kurumlarımızı ele geçirmeye çalıştığını, Türkiye’de kumpaslar kurduğunu, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı öldürmek istediğini ve sivilleri katlettiğini anlattı. Çavuşoğlu, Bir gecede 250 vatandaşımızı katlettiler. Meclisimizi bombaladılar. Sivil insanların üzerinden tankları geçirdiler” dedi.
“FETÖ EĞİTİM KİSVESİ ALTINDA ÇOCUKLARIMIZI ZEHİRLİYOR”FETÖ’nün bazı ülkeleri adeta ele geçirmiş olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Bunlardan bir tanesi Kırgızistan’dır. Geçen hafta, Bakü’de Pakistan dışişleri bakanıyla sohbet ettik. Kendi kurumlarına yargı dahil nasıl sızdıkları kendi anlattı. Biz bu örgütle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Milletimize devletimize kasteden terör örgütüyle mücadeleyi bırakamayız. Dolayısıyla dost ve kardeş ülkeleri de yanımızda görmek isteriz. Maalesef FETÖ’nün bugün Arnavutluk’la da faaliyette olduğunu biliyoruz. Eğitim kisvesi altında çocuklarımızı zehirliyorlar. Bunlar niye eğitimle ülkelere giriyorlar. Tıpkı Türkiye’de yaptıkları gibi en zeki çocuklara burs veriyorlar, elitlerin çocuklarını okullarına alıyorlar. Sonra bu çocuklara yurt dışında eğitim için de burs veriyorlar. O çocuklar ülkelerine döndükten sonra devlet kurumlarına sızıyor dışişleri bakanlığına. Ben kendi mensuplarımın yüzde 25’ini deliller üzerine atmak zorunda kaldım. Neden eğitimle o ülkelere Arnavutluk’a giriyor. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Bugün tedbir almasak yarın FETÖ’nün bulunduğu ülkeler için çok geç olur. Tüm kurumları ele geçirir. Masum bir eğitime yatırım yapan bir kuruluş olarak görürsek aldanırız. Tıpkı bugün bazı Afrika ülkelerinin aldandığı gibi” diye konuştu.
“TEK BİR ÇÖZÜM VARDIR. O DA İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM”İsrail güçleri tarafından işgal edilen Kudüs’ün durumuna değinen Çavuşoğlu, “Bugünlerde Amerika birleşik Devletlerinin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağına ve büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağına dair haberler çıkmaktadır. Değişik kaynaklar ve ABD’den gelen aldığımız haberlerde bunu teyit ediyor. Umarız bu haberler doğru değildir. Aksi takdirde böyle bir adım, sorunun çözümüne katkı sağlamayacağı gibi bölgedeki kırılgan yapıyı daha da kırılgan bir hale daha da tehlikeli bir hale getirecek. Barış yerine kaos gelecektir. Çözüm süreci tamamen ortadan kalkacaktır. Böyle bir adım her şeyden önce uluslararası hukuka ve uluslararası anlaşmalara aykırıdır. Bu adım, Birleşmiş Milletler 1947 kararına aykırıdır. ’Ben süper gücüm, Birlemiş Milletler kararını tanımam’ derseniz o zaman BM gibi bir örgüte de ihtiyacımız yok demektir. BM kararını her şeyden önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu daimi üyelerinin uygulaması gerekiyor. Saygı göstermesi gerekiyor. Burada bir tek çözüm vardır . O da iki devletli çözüm. Yan yana iki bağımsız devlet. Doğu Kudüs’ün başkenti olduğu ve 1967 öncesi sınırlarıyla bağımsız bir Filistin devleti ve İsrail devleti bölgeye barış ve huzuru ancak böyle gelir. Şimdiden Tüm dünyada büyük bir rahatsızlık var. Sadece İslam dünyasında değil Hristiyan dünyasında da büyük bir rahatsızlık var. Musevilerin birçoğunda da rahatsızlık var. Şunu da söylemek isterim herkes sussa Türkiye Cumhuriyeti olarak biz susmayız. Doğruları söyleriz. Yanlışların karşısında oluruz. Biz tekrar temenni ederiz ki böyle bir adım atılmaz. Böyle bir karar alınmaz dolayısıyla bu sorunun çözümüne hep birlikte odaklanırız. ABD gibi bir ülkeye de esasen bu yakışır ve bölgenin istikrarı ve huzuru için kalıcı barışı için birlikte çaba sarf ederiz” dedi.
(İHA)