Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "12 Eylül 1980 darbesinde bile karşılaşılmayan ekonomik saldırı ile karşılaştık. Türkiye attığı adımlarla ay sonuna kadar bunu da püskürterek normalleşmeyi yakalamış" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen 2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun ve 2017 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı. Albayrak, 2019 yılı bütçesinin yeni sistemin ilk bütçesi olduğunu hatırlatarak, bütçenin farklı tedbirlerin ötesinde farklı adımların hesaplanarak hazırlandığı bütçe olduğunu ifade etti. 15 Temmuz’dan sonra birinci önceliğin güvenlik olduğunu söyleyen Albayrak, "15 Temmuz 2016 itibariyle Türkiye başka bir siyasi dönemi tecrübe etti. 15 Temmuz öncesinde birinci öncelik ekonomik gelişmeydi. Ancak 15 Temmuz Türkiye’yi farklı noktaya taşıdı. Birinci öncelik güvenlik politikaları oldu. İki örgütle mücadele başladı" ifadelerini kullandı.
“GÜÇLÜ REFLEKSLERLE MİLLETİN DESTEĞİYLE BU DÖNEMİ GERİDE BIRAKTIK"
Türkiye’nin tarihinde olmadığı kadar bölgesinde etkin, sahada ve masada olan güvenlik anlamında en üst düzeyde siyaseti yönettiğini belirten Albayrak, "Yol yapıp Akdeniz’e açılacak, Türkiye’yi böleceklermiş. Yerli ve milli duruş ortaya koyan parti ve partiler var. Güçlü reflekslerle milletin desteğiyle bu dönemi geride bıraktık" şeklinde konuştu.
Bakan Albayrak, 10 Ağustos ekonomik saldırı sürecine değinerek, "Ekonomik kriz mi, saldırı mı? 10 Ağustos günü işaret fişeği ortaya konularak başlayan süreç, Cumartesi-Pazar günü sıkı ekip uyumuyla atılan adımların atılmasıyla, ortaya konulan tedbirler ve 13 Ağustos’ta birilerinin hayalini nasıl püskürttüğünü Türkiye ekonomisi ortaya koydu.Senaryonun hayaliyle Pazar günü yabancı ülke başkentinde o gün toplanıp saldırı planı yapmış olabilirler. Türkiye’nin de kendine yönelik stratejik planı olduğunu Pazar günü Asya piyasaları açıldığında görüldü" diye konuştu.
“10 AĞUSTOS’A YÖNELİK FİNANSAL SPEKÜLASYON İÇİN HAZIRLAYANLAR DUVARA TOSLADI”
Albayrak şöyle konuştu:
"10 Ağustos’a yönelik finansal spekülasyon için hazırlayanlar duvara tosladı. Önce 7.5 bandı kırılıp, altılara iki ay boyunca kur seviyesini bu noktaya taşımıştır. Eylül sonu kuru 5,90. Eylül ayında Türkiye bankacılık sektörü, kamu ve özel bankalar yok, yabancı bankalar da var. Eylül ayında yurtdışındaki ticaretin finansmanı uluslararası piyasalarda baskılanmaya çalışıldığı dönem geçirmiştir. 12 Eylül 1980 darbesinde bile karşılaşılmayan ekonomik saldırı ile karşılaştık. Türkiye attığı adımlarla ay sonuna kadar bunu da püskürterek normalleşmeyi yakalamış. Ekim ayı ile güçlü dengelenme sürecini ortaya koymuştur."
Albayrak, Türkiye kamu borcunun yüzde 28’e düşerek gelişmekte olan ülkelere kıyasla bilançosu iyi noktada olduğunu söyleyerek, "Türkiye’de hane halkı borç düzeyi yüzde 16 düzeyindedir. Gelişmekte olanlar ülkelerde yüzde 36, dünya ortalama yüzde 60’lardadır. Bankaların ortalaması yüzde 26, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 32, dünya ortalaması yüzde 60’lardadır. Reel sektör borçluluk oranı yüzde 65 ortalama, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 94. Önümüzdeki 12 ay reel sektörün kur riski 12.5 milyar dolar pozitiftir. Borcun yüzde 55’i riski sıfıra yakın 15 firmadadır. Geri kalan 2 bin firmanın ağırlıklı borçlandığı sektör- ülke yapıya baktığımızda, back to back denilen arkasında sağlam teminat yapısı dediğimiz farklı ülkelerden borçlandığı yapıdadır. Türkiye’nin bilançosu toplam borcun gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 137, gelişmekte olan ülkelerin yüzde 211, dünya ortalaması yüzde 318’dir" ifadelerini kullandı.
Albayrak, "Yaşananların aksine kur, enflasyon, faiz atağına rağmen Türkiye bu süreçte iki ayda atılan adımlarla, bugüne kadar atılanlardan daha hızlı adımlar ortaya koyarak bu süreci geride bırakmıştır. Enflasyon, sadece Eylül ayında belirsizlik nedeniyle algı kaynaklıdır. Eylül ayı büyük bozulmalar yaşandığı aydır. Ekim ayı sürecin fiyatlama normalleşmesine dayalı, önümüzdeki süreci farklı şekilde ortaya koymuştur."
“EKİM RAKAMLARI OLUMLU GİDİYOR”
Türkiye’nin üretimine değinen Albayrak,"Türkiye 2002’de 500-800 kalem ürün ihraç eden ülkeden, bugün 20 binden fazla kalem ihraç eden ülke konumuna gelmiştir" diye konuştu.
Albayrak, daha sıkı bir bütçe, harcama politikası ortaya koyacaklarını kaydederek, "Seçim yılı olmasına rağmen diyerek Ekim rakamları da olumlu gidiyor. Yüzde 2’nin altındaki bütçe açığı hedefini tutturacağımız yıl olacak. Büyüme rakamları Türkiye’nin güçlü büyüme performansı ortaya koymuştur. Tasarrufun gayri safi yurt içi hasılaya oranı yüzde 21’lerden yüzde 25.5’lara çıkarak güçlü bir performans ortaya koymuştur. Gelişmiş ülkelerde yüzde 22’dir" ifadelerini kullandı.
Yapılandırmaya ilişkin olarak Albayrak, "7143 sayılı Yapılandırma Kanunu’nda bugüne kadar yaklaşık 5 milyon 950 bin 136 mükellef başvuruda bulunmuş. 70 milyarlık, 69 milyon 932 milyon 102 bin 383 liralık bir yapılandırma gerçekleştirilmiş. Bugüne kadar 10.8 milyar TL’lik tahsilat gerçekleşmiş. 2018 yılı sonuna kadar 17 milyarlık tahsilat alacağı öngörülmektedir. Yürürlükte olan 6376 ve 7020 sayılı kanunlar kapsamında tahsilatlarda 20.2 milyar öngörmekteyiz" dedi.
(Ahmet Umur Öztürk /İHA)