www.emsalhaber.com

“15 Temmuz’da bir koalisyon hükümeti olsaydı…”

POLİTİKA

Başbakan Binali Yıldırım, “Anayasa değişikliği bir ihtiyaçtır. Eğer, 15 Temmuz’da bir koalisyon hükümeti olsaydı, zayıf iktidar olsaydı, ne olurdu bu ülkenin hali? Yeniden bir darbe, kaybedilen yıllar. Türkiye, onun için güçlü olmak mecburiyetinde” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, “Anayasa değişikliği bir ihtiyaçtır. Eğer, 15 Temmuz’da bir koalisyon hükümeti olsaydı, zayıf iktidar olsaydı, ne olurdu bu ülkenin hali? Yeniden bir darbe, kaybedilen yıllar. Türkiye, onun için güçlü olmak mecburiyetinde” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Merkez Birliği (TESKOMB) heyeti ile Çankaya Köşkü’nde biraraya geldi. Yıldırım, Türkiye’nin bütün yörelerinden gelen esnaf ve sanatkarların yeni yılını tebrik ederek, "Bu yıl inşallah acıların sona erdiği, güzelliklerin arttığı bir yılı idrak ederiz. Ancak, yılbaşının ilk saatlerinde alçak terör o kanlı yüzünü bir kez daha gösterdi ve savunmasız, sivil insanları katletti. Esnaf kardeşlerim, terör şu mesajı vermeye çalışıyor; biz sizi rahatsız edeceğiz. Biz, Türkiye’nin istikrarına karşı aldığımız emirler doğrultusunda kurşun atacağız, istikrarı yok etmek için her türlü alçaklığı yapacağız. Biz de diyoruz ki bu millet büyük, bu ülke büyük, biz farklılıklarımızı zenginlik olarak gördük, hiçbir şeklide bizi birbirimize düşürmeye kimsenin gücü yetmez. Bunu, geçmiş tarihimize bakanlar görebilirler. 15 Temmuz’a bakanlar çok iyi görebilirler. 15 Temmuz bu ülkede istiklal mücadelesinin, ikinci kurtuluş mücadelesinin başarıyla, zaferle sonuçlandığı bir gündür. Bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyoruz. Ayrıca terör olaylarında hayatını kaybeden tüm sivilleri rahmetle anıyoruz" ifadelerini kullandı.

"Bizim esnafımız dünyada hiçbir ülkede benzeri görülmemiş köklü bir tarihe zengin bir kültüre, sağlam bir geleneğe sahiptir" diyen Yıldırım, "Bizim esnafımız yaklaşık bin yıllık geçmişimizde ekonomimizin, ticari hayatımızın bel kemiği olmuştur, ana omurgası olmuştur. Sosyal hayatta, siyasette, ülkenin geleceğinde belirleyici esnaftır. Esnafın kanaat kültürü, yardımlaşma ve dayanışma ruhu medeniyetimizin en temel dayanağıdır. Sabahleyin dükkanıma gelen müşteriye ben siftah ettim, ama komşum etmedi, lütfen alışverişinizi oradan yapın tavsiyesinde bulunan bir kültürden geliyoruz. Bizim esnafımız sabah kepengini açarken ’Besmele’ çeker, akşam da şükürle kapatır ve evine gider. Mütevekkil insandır. Bizim esnafımız hırsı, tamahı, sınırsız kar etme arzusunu yenmiş, iş ahlakından taviz vermeyen esnaftır. Türkiye, eğer yaşadığı onca sıkıntıyı, badireyi en ağır ekonomik krizleri bütünlük içerisinde aşabildiyse burada sizin sağlam duruşunuzun katkısı vardır" şeklinde konuştu.

Esnafın katkısına işaret eden Yıldırım, Türkiye’de çalışan nüfusun yüzde 70, ticari hayatın yüzde 90, ihracatın yüzde 50’sine yakın kısmını üreten, sesi fazla çıkmayan ama sessiz ve derinden ülkenin ekonomik hayatını ayakta tutan vefakar ve cefakar bir toplulukla karşı karşıya olunduğunu ifade etti. Esnafla her zaman gurur duyduklarına dikkati çeken Başbakan Yıldırım, "Osmanlı’nın kurucusu Ertuğrul Gazi’nin hocası Şeyh Edebali diyor ki, ’Oğul insanı yaşat ki devlet yaşasın.’ Bundan asırlar önce konmuş bu ilke o günden bugüne bizim devlet geleneğimiz olmuştur. AK Parti iktidarı olarak, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yola çıkarken ne dedik; insanı yücelt ki devlet yücelsin. Türkiye’de geçtiğimiz 14 yıllık icraatımızda yaptığımız bütün düzenlemelerde insan vardır, insanın merkeze alınması vardır. İnsanın olmadığı yerde ne yaparsanız yapın kıymeti yoktur. Bugün dünyada yaşanan krizlerin ana nedeni, insanı üreten bir makine olarak görmek ve insanın ihmal edilmesinden kaynaklanıyor. Bölgedeki karışıkların arkasında insanların ihtiyaçlarının yöneticiler tarafından görülmemesinden kaynaklanıyor. Eğer yöneticilerinize inanmazsanız, güvenemezsiniz, o ülkede yaşayan insanları mutlu edemezsiniz. Üstüne üstlük o ülkede ne güven, ne üretim ne de gelecek ümidi olur" dedi.

"HER ZAMAN YANINIZDA OLDUK, BUNDAN SONRA DA YANINIZDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Başbakan Yıldırım, sosyal devlet anlayışı hakkında bilgi vererek, "Sosyal devlet, vatandaşı rahat uyuması için uykusundan rahatlığından fedakarlık yapan yöneticilerin olduğu devlettir. Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu taşıdığımız her dakikanın hakkını daima şuurla vermenin gayreti içinde olduk. Türkiye esnafı, sanatkarının, ihracatçısının yolunu daima açık tuttuk. Her zaman yanınızda olduk, sizlere destek olmaya gayret olduk, bundan sonra da yanınızda olmaya, birlikte olmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:

"Sizin, bütün esnaf camiasının konuştuğu bir şey vardı; eğer emekli olur dükkan açarsanız yüzde 15 prim ödüyordunuz, bu bir cezalandırma gibiydi, bunu kaldırdık. Sessiz sedasız, çok da reklamını yapmadık. Çok önce kaldırmamız gerekirdi, geç de olsa kaldırdık. Kredi kullanan kooperatif sayısını 402’den 894’e çıkarmışız, iki katına çıkarmışız. Kredi kullanan esnaf sanatkar sayısı 63 binden 430 bine çıkmış. Esnaf ve sanatkarları destek sistemini hayata geçirdik. Şimdi bir milyonun üzerinde esnafa, 60 milyar lira bugüne kadar kredi kullandırmışız. Eskiden bu rakam 2 milyar bile yoktu. Bunun da yarı faizini devlet olarak biz karşılıyoruz. Esnafa bir yıl ödemesiz, 3 yıllık Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bir destek veriyor. Bunun için bir kaynağı var, 2016 yılı için 15 bin esnafımız bu imkandan yararlanacak. Ancak, müracaata bakıyoruz 250 bine dayanmış. Tabii ne yapmamız lazım. Vatandaş şunu bilmez, ya kardeşim ben 15 bin kişiye verecektim, niye bu kadar müracaat ettiniz diyemeyiz. Bunun kullandırma şartları var, o şartları sağlayan kim olursa olsun bunu vereceğiz. Böyle bir sınırlama olmaz. Şartlara bakacağız, tutturan kim varsa vereceğiz. 15 bin kişinin üzerine bu kaynak çıkacak. Gerekirse başka taraftan alacağız ve buraya aktaracağız. Vatandaşımızın mağdur olmaması için gereken neyse yapacağız. Bu hepsi incelenecek, bakılacak. Başka imkandan faydalanmıyorsa bütün bunlar gözden geçirilecek ve esnafımızın bu konudaki beklentisi karşılanmış olacak."

Genç girişimciler, kadınlara verilen desteklere işaret eden Yıldırım, "Sıfır faizli kredi uygulama kapsamında bugüne kadar 48 bin 355 esnafa 1,5 milyar lira dağıtmışız. Esnaf ve sanatkarlarımızın kamu kurumlarına, meslek kuruluşlarına olan borçlarında ödeme kolaylığı getirdik" dedi.

Terör olayları nedeniyle iş yeri zarar gören esnaf ve sanatkarların banka borçlarının faizsiz olarak ertelendiğini hatırlatan Yıldırım, bu yılı kapsayacak şekilde gerekli tedbirlerin alındığını belirtti. Yıldırım, KOBİ’lere ilk yıl ödemesiz, 3 yıl vadeli 50 bin TL’lik faizsiz kredi uygulamasının 2017 yılında da sürdürüleceğini söyledi.

SUR’DA ZARAR GÖREN ESNAFA, 50 BİN LİRALIK SIFIR FAİZLİ KREDİ

Esnaf ve sanatkarların kredi faizlerinin yapılandırıldığını ve bundan 24 binin üzerinde esnafın yararlandığını ve 253 milyon liralık bir borcun yapılandırıldığını anlatan Yıldırım, "Böylece 152 milyonluk kısmı yapılandırmanın affa girdi ve tahsil edilmekten vazgeçildi. Sur’da terör olayları nedeniyle zarar gören esnafa 50 bin liralık sıfır faizli kredi veriliyor. Hem bankalarını vereceği krediler hem devletin vereceği destekler, düşük faizli destekler bütün bunların sağlıklı çalışması için esnafın sicilinin düzgün olması lazım. Sicili bozulmuş olan esnafa sicil affı getiriyoruz. Sicili bozulmuş, verdiğimiz kredilere erişme imkanı zorlaşanlar için bir kolaylık. Bu hafta bu sicil affı düzenlemesi Mecliste görüşülecek, en kısa zamanda da yürürlüğe girmiş olacak" diye konuştu.

"AHİLİK VE ESNAF FONU GENEL KURUL’A GELECEK"

Esnaf ve sanatkarlar için yeni bir imkanın getirildiğini, bunun ’Ahilik ve Esnaf Fonu’ olduğunu belirten Yıldırım, "Ahilik demek ben değil, biz demek. Bir olmak, beraber olmak. Şimdi bu işi sizler adına yapıyoruz. Ahilik ve Esnaf Fonu kuruyoruz. Ne olacak? Bunun amacı ne? Olur ya her gün işler iyi gitmez, iyi günler de var zor günler de var. Günün birinde işsiz kaldınız, dükkanı yandı, kapatıldı, dara düştünüz ne yapacağım diye düşünüyorsunuz. Elde yok, avuçta yok, İşte orada sizin yardımınıza koşacak bir mekanizma var. Esnaf ve Ahilik Fonu, esnafı bu fonla güvence altına alıyoruz. Bu fon nasıl oluşuyor? Bu fon, devletle milletle birlikte elini taşın altına koymasıyla oluşuyor. Sorumluluğu birlikte üstleniyoruz. Yani diyoruz ki, siz iki koyun bir de bizden. Böylece bu paralar biriksin, günü geldiğinde imdada yetişsin. Talep esnaf temsilcilerinden geldi. Biz de bunun doğru bir talep olduğunu gördük, değerlendirdik. Bir buçuk ay gibi bir sürede olgunlaştırdık. Gerekli bakanlarımıza görev verdik, çalıştılar, önümüze getirdiler. Bu düzenlemeyi de çok kısa bir zaman içerisinde, anayasa görüşmelerinin hemen arkasından Meclise getireceğiz, zaten Meclise gönderdik de Genel Kurula getireceğiz ve çıkaracağız. Hayırlı uğurlu olsun" şeklinde konuştu.

"FONDA PRİMLERİN DÜZENLİ ÖDENMESİ GEREKİYOR"

Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:

"Burada 18 lira devlet veriyor, 35 lira ayda esnaf veriyor ve bunlar toplanıyor ve değerlendiriliyor. Bu para bir yandan da işletilecek, değerlendirilecek. Kullanım esasları detaylarıyla var, 720 gün ödeyen 180 günlük primden yararlanacak, bin 80 gün ödeyen 300 günden yararlanacak. İki yıl bir kere bu katkının devam etmesi lazım. Hadi karar verdim, üç gün sonra vazgeçtim, bana para ver, böyle bir şey yok. İki yıl para vereceksin. Prim düzenli ödenecek. Ondan sonra bir şey oldu, ne kadar prim ödedin bakacağız. Nasıl olacak? Sınırları 711 lirayla bin 422 lira arasında para verilecek. Allah bin bereket versin. Yoklukta iyidir. Allah tabii böyle bir duruma düşürmesin. Bir yerde de bir güvence şart, bunu onun için yapıyoruz. İhtiyaç olduğunda kullanacağız bir imkan olsun. Derdimiz bu. İşsizlik fonunun benzeri, esnaf kendi arasında bir fon oluşturuyor, devlet de buna katkı sağlıyor. İşin özeti budur. Bu bir yardım sandığı gibi düşünebiliriz."

TERÖRLE MÜCADELEDE KARARLILIK VURGUSU

Terörle mücadele konusuna işaret eden Yıldırım, "Şimdi belli bir bunlar ders almamış, şimdi üçü beşi birden geliyor ama alayı gelsin hepsinin canına okurum. Çünkü bizim arkamızda millet var. Bizi korkutacak bu milletin duasını kaybetmektir. Bizi hiçbir şey korkutamaz. Terörün, çetelerin bu ülkeye ne kadar zararlar vereceğini hep gördük. Doğrudan insan canına kasteden bu acımasız alçaklar bütün insani değerlerden yoksun olarak karanlık zihniyetlere hizmet ediyor. Bu insanlık dışı örgütlerin Türkiye’nin kalkınmasına nasıl engel olmak istediklerini görüyoruz. Terörle mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Hiçbir zaman bu terör örgütlerinin geleceğimizi karartmasına izin vermeyeceğiz. Buradaki kararlılığımız nettir. Zaten bu anlamda ciddi mesafe aldığımız için bunların artık asimetrik, gelişigüzel hiçbir kural tanımayan, kendilerini öldürmeyi bile göze alarak giriştikleri bu fedai eylemler bundandır ama bunlar ne yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar bunların geleceğini yoktur. Bu ülkenin istiklal, istikbal yürüyüşünü, muasır medeniyetler seviyesine gidişini asla durduramayacaklar" açıklamasında bulundu.

ANAYASA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ

"Geleceğimizin teminat altına alınmasının önemli bir dönemecindeyiz" diyen Yıldırım, "Şimdi bir anayasa değişikliği gündemde var. Niye anayasa değişikliğine ne hacet var diyorlar, niye anayasa değişikliği ile uğraşıyorsunuz, terör var vesaire. Şimdi bakın bunların hepsi tuzaktır. Anayasa değişikliği bir ihtiyaçtır. Eğer, 15 Temmuz’da bir koalisyon hükümeti olsaydı, zayıf iktidar olsaydı, ne olurdu bu ülkenin hali? Yeniden bir darbe, kaybedilen yıllar. Türkiye, onun için güçlü olmak mecburiyetinde. Türkiye’nin etrafı ateş çemberi. Bir yandan oradaki ateşi söndüreceksiniz, bir yandan da dimdik ayakta kalacaksınız. Türkiye bugün bunu yapıyor. Bunu kalıcı hale getirmenin yolu daima güçlü iktidardır. Nasıl olacak? İşte, bu anayasa bunu sağlıyor. Bu anayasa diyor ki, yüzde 51 alamazsan iktidar olamazsın. Tek başına iktidar olmak için yüzde 51 şartını arıyor. Temsilse temsil bu" ifadelerini kullandı.

Başkanlık sistemi tartışmalarına işaret eden Başbakan Yıldırım, "Bu başkanlık sistemi kimin sistemi? Hiç kimsenin sistemi değil. 600 yıllık Türk milletinin yönetim geleneğinin bir sonucudur. Kimsenin sistemini de kopya etmeye ihtiyacımız yok. Bizim yeterince geleneğimiz hepsi vardır. Biz her tarafın sistemlerini inceledik, iyi olan taraflarını aldık, çalışmayan taraflarını da gücümüz yettiğince düzelttik" dedi.

Yıldırım, konuşmasının sonunda birlik mesajı vererek, "Ülke kalkınmasında anahtar çözüm esnaf ve sanatkardır. Son söz bu" dedi.

(İHA)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.