Mezuniyet törenine ailesiyle birlikte katılan Hacı Sulak, 1969 yılında Ankara Yüksek Öğretmen Okulu mezunu olduğunu belirterek, aynı zamanda Fen Fakültesi Matematik Bölümü mezunu olduğunu söyledi. 1969 yılında göreve başladığını ifade eden Hacı Sulak, “1970’den itibaren yüksekokullarda ve üniversitede devam ettim. 1976’ya kadar Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsünde hem matematik öğretmeni, hem de çeşitli idari görevlerde bulundum. 1976-1978 arasında Eskişehir Eğitim Enstitü Müdürlüğünü yaptım. Daha sonra o zamanki adıyla Konya Selçuk Eğitim Enstitüsüne nakil oldum. Çok kısa bir dönem lisede öğretmenlik yaptım. 1980’den itibaren Eğitim Fakültesinin her kademesinde idareci, ana bilim dalı başkanlığı, bölüm başkanlığı, fakülte yönetim kurulu üyeliği ve son 8 sene de öğrenci işlerinden sorumlu dekan yardımcısı olarak çalıştım. 9 Şubat 2014 yılında ise emekli oldum” dedi.
“ÖZEL ÜNİVERSİTEYE GİTMEYİ DÜŞÜNMEDİM VE ARTIK 45 YILLIK HOCALIK YETER DEDİM, NOKTAYI KOYDUM"Meslek hayatının oldukça yoğun geçtiğini de dile getiren Hacı Sulak, “Bu yoğunluktan sonra emekliye çıkınca bir meşgale bulmam lazımdı. Özel üniversiteye gitmeyi düşünmedim ve artık 45 yıllık hocalık yeter dedim, noktayı koydum. 1974 yılında da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi sınavlarına girmiştim orayı kazanmıştım. Yoğun meslek hayatımızdan dolayı oraya devam etme imkanımız olmamıştı. Tam emekli olacağım zaman bu af kanunu denk geldi ve Ankara Hukuk Fakültesi’ne kaydımı yaptırdım. Son çıkan kanunla birlikte Konya’ya naklettim. Tam öğrenci olarak başka işle meşgul olmadan devam ediyorum. Halimden memnunum. Hem beni boşluğa düşürmemiş oldu, hem de çok geniş şeyler öğrendim, yeni tecrübeler kazandım” diye konuştu.
“BEN ÖĞRENCİ STATÜSÜNÜN DIŞINA ASLA ÇIKMADIM, ASLA HOCALIK ROLÜNE GİRMEDİM"Meslek hayatında da öğrencilerle iletişimi iyi olan bir hoca olduğunu vurgulayan Hacı Sulak, “Hem ben öyle zannediyorum, hem de öğrencilerimin kanaati o. İtiraf etmeliyim ki Hukuk Fakültesi’ne başlarken çok büyük yaş farkı öğrenciler arasında olacağım, acaba diyalog da bir sıkıntı olur mu diye endişeliydim. 4 yılın sonunda öğrenci arkadaşlarımla çok güzel diyaloglar içerisinde olduk. Ben öğrenci statüsünün dışına asla çıkmadım, asla hocalık rolüne girmedim. Öğrenci şapkamı esas aldım. Arkadaşlarımın anlayışıyla çok iyi bir diyaloğumuz var. Başlarken hepsinin amcasıydım ama sonunda hepsinin hocasıyım. Hepsini çok seviyorum. Öğrencilerimizle yardımlaşmamız iyi. Not alışverişlerimiz iyi. Ben memnunum” şeklinde konuştu.
“EŞİMİN HER ZAMAN BANA DESTEĞİ OLDU"Bu durumu ailesinin çok iyi karşıladığını aktaran Hacı Sulak, “Eşimin her zaman bana desteği oldu. Bu 4 yılda gerçekten yoğun çalışmamız gerekiyordu. Hukuk Fakültesi yoğun bir yer. Şimdi bu 4 yılda kendi hayatında fedakarlık yaptı. Gezmeye, ziyarete gitmedi. Ziyaretçi kabul etmedi ve bana hizmet etti. Ben de hakkını verdiğimi zannediyorum. Doktoramı da 46 yaşında bitirdim. Onun için hakikaten okumanın yaşı yok. Yaştan dolayı ister istemez akılda tutma biraz zayıflıyor ama onu da tecrübeyle kapatıyoruz" dedi.
(Barış Gök/İHA)