Tokat'ta yaşayan bir iş adamı, uzun süredir kullanmadığı kredi kartından aynı gün peş peşe yapılan 20 bin liralık 8 ayrı alışverişle sarsıldı. Şirket hesabından bankaya parayı ödemek zorunda kalan iş adamı, Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesine ticari nitelikteki banka garanti sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebiyle dava açtı. Davacı iş adamı avukatı, davalı banka tarafından hesaba istinaden çıkartılan kredi kartının uzun süredir kullanılmadığını belirtti. Banka yetkililerince kredi kartı borcunun süresi geçmiş olmasına karşın yatırılmadığını, borcun kısa süre içerisinde yatırılmaması halinde ise takibe düşüleceği ihtarında bulunulmasıyla büyük şok yaşadıklarını söyledi. Kredi kartı ile hangi ticari faaliyetle meşgul olduğu bilinmeyen iş yerinden 8 parça halinde aynı gün içerisinde 20 bin lira tutarında harcama yapıldığını kaydeden avukat, yapılan harcamaların müvekkili şirket ya da ortakları tarafından yapılmış harcamalar olmadığını dile getirdi. Davalı bankaya dilekçeyle ihtirazi kayıt içerir itiraz ile birlikte 22 Ağustos 2014 tarihinde son ödeme tarihli hesap ekstresinde gösterilen tutarın tamamının ödendiğini, davalı banka tarafından 23 Eylül 2014 son ödeme tarihli yeni bir hesap ekstresi tanzim edilerek bir önceki dönem faizi olarak 256 lira 78 kuruş para daha istendiğini, bu parayı da yatırdıklarını açıkladı.
Avukat yatırılan parayı talep ettiDavalı bankanın tek kullanımlık şifre ile alışveriş yapıldığını bildirdiğini belirten davacı avukatı, "Müvekkilim hiçbir zaman tek kullanımlık şifre ile herhangi bir işlem gerçekleştirmemiştir. Yapılan alışverişin belge düzenlenmeksizin yapılan işlemlerden olduğu, müvekkilim zararına kartın üçüncü kişiler tarafından hukuka aykırı şekilde kullanıldığı ortadadır. Davacı şirketin ödemek zorunda kaldığı 20 bin 255 lira 64 kuruş paranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme bankayı sorumlu bulduDavalı banka avukatı ise davacının itiraz ettiği işlemlerde internet üzerinden dava dışı firmadan harcamalar yapıldığını, bu işlemlerde 3D secure güvenli şifre kullanıldığını öne sürdü. Bu sebeple uluslararası kart kabul kuralları çerçevesinde işlemlerden kart hamilinin sorumlu olduğunu, davacının itiraz konusu işlemleri kendisi yapmamış ise bilgilerinin korumamak ile ağır ihmalinden sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme, davacının kredi kartı kişisel bilgilerinin bilgisi dışında kötü niyetli üçüncü kişi tarafından ele geçirildiği, bu bilgiler kullanılarak internet üzerinden harcama yapıldığına hükmetti. Davalı bankanın peş peşe 8 işlemle gerçekleştirilen bu harcamaların kredi kartı hesabından ödenmesine onay verdiğine, bilahare yapılan harcamaların kredi kartı hesap ekstresi borcu olarak davacıdan tahsil edildiğine vurgu yaptı. Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, bankanın davacının zararın oluşmasında şifre veya korunması gereken bilgileri özenle korumadığına dair bir delil ibraz etmediği gibi, davacının internet bankacılığı kullandığına dair delil sunmadığı ve kredi kartının çok uzun süredir kullanılmıyor olması sebebiyle bankanın sorumlu olduğu belirtildi. Mahkeme, raporun hüküm vermeye elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi.
Yargıtay kararı onadıDavalı banka avukatı kararı temyiz etti. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, mahkemenin kararını oy birliği ile onadı.